Sanal alemde başladı ama...

“Merhaba Yeşim Hanım, uzun zamandır yazılarınızı takip ediyorum, çok faydalı oluyor gerçekten teşekkür ederim. Yeşim Hanım üç yıl önce biriyle tanıştım, yaşadığım yerden diyebilirim ama farklı şehirde oturuyorduk, ikimizde okuyorduk ama o iki yıl sonra evlenmek istiyordu, yani düşüncesi oydu. İki yıl boyunca telefonla vs. yani sanal alemde konuştuk. Tabi ilk zamanlar arkadaşça daha sonra arkadaşlıktan biraz öte... Fakat bu iki yıl boyunca ilk zamanlarda görüşme fırsatımız olmadı daha sonra oldu ama hep bahaneler mi diyeyim, engeller mi nasip olmadı bir türlü görüşemedik. Bu süre zarfında konuştuğum kişi sevgilim gibi konuşmaya başlamıştı, ben de bir zaman sonra açıkçası hoşlanmaya başladım, yani etkilendim kendisinden, sonra da sevmeye başladım. Her geçen gün bana samimi davranıyordu, ama iş görüşmeye gelince hep bahaneler buluyordu. Yurt dışında eğitim aldığı için bunu bahane etti ilk zamanlar, sonra da benim farklı şehirde olmamı vs. Şimdi diyeceksiniz hiç görüşmediğiniz birinden nasıl etkilenebiliyorsunuz, inanın ben de anlamadım Yeşim Hanım. Ağzı çok iyi laf yapan biriydi, ee tabi benim de ondan önce doğru düzgün ilişkim olmamıştı, hemen ona inandım ve etkilendim ya da hayalimdeki insan o olsun istedim bilemiyorum. Hep sabrettim görüşeceğimiz günü bekledim.

İkimiz de aslında biliyorduk belki görüştüğümüz zaman birbirimize içimizin ısınmayacağını. Neyse Yeşim Hanım bu iki yılda sevgili gibi gece gündüz konuştuk aslında biz sevgiliyiz falan gibi laflar ediyordu, ama yurt dışında olmasını bahane ediyordu, bazen de görüştüğümüz zaman belki olmaz arkadaş kalırız gibi laflar ediyordu. Bazı şeyleri aslında baştan kestirmeye başlamıştım ama görüşmeden önyargılı davranmamak için bekledim. İki yılın sonunda görüşme fırsatımız oldu, bir yerde oturduk, bir şeyler içtik, sohbet ettik. Konuştuğum kişiden tamamen farklı birisi vardı sanki karşımda. Sürekli ağzımı aradı, maddi durumuzu vs. sonradan aklıma geldi, evlenmek istiyor ve statü, para gibi şeylere önem veren birisiymiş. Benim de ağzımı aradı beni sevmek yerine hatta öyle şeyler söyledi ki resmen aşağıladı beni. Bense ne yapacağımı şaşırdım ve saygılı bir şekilde devam ettim konuşmaya sonra kalktık. O gün bugündür ne bir arama ne bir mesaj. Bir şeylerin olmasını beklemiyorum o görüşmeden sonra ama en azından bir özür mesajı atmalıydı. Çok kırıldım, şimdi de duydum istediği gibi birisini bulmuş, evleniyormuş. Duyunca çok üzüldüm, kırıldım. Sonuçta tamam bir paylaşımımız olmadı sadece sanal alemde konuştuk ama yine de bu durumu yaşatmaya hakkı yoktu bana. Bu durumu yediremiyorum kendime. Ne yapacağım ben lütfen yardım edin.”

Yeşim Tijen’in cevabı:

Dün akşamüstü caddedeydim sevgili okurlar. 30 ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla etrafta çok hoş bir atmosfer oluşmuştu, herkesin elinde bayraklar, dudaklarından dökülen marşlar bir görmeliydiniz, gerçekten de cumhuriyeti soludum dün akşamüstü caddede. Uzun zamandır soluyamadığım için mi bilmem ne kadar iyi geldi bana anlatamam sizlere, sanki kaybettiğim bir şeyi bulmanın mutluluğuydu yaşadığım. Dilerim cumhuriyeti sıkı sıkı tutarız hem ellerimizle hem yüreğimizle, bu nedenle ellerinizi hiç gevşetmeyin diye yazmak geldi içimden. Cumhuriyeti kaybetmememiz gerekiyor. Kaybedersek vay geldi kadınların başına!

Geçen gün Twitter’ da çok hoşuma gittiğinden bir sözü retweet ettim, birçok insanın duygularını ifade ediyordu. O söz şöyle sevgili okurlar: “Gök gürültüsünü seviyorum. Bana patronun kim olduğunu hatırlatıyor.” Gümbürdeyen gök hangimize hatırlatmıyor ki patronu. Gerçekten de gök gürültüsü Allah’ın varlığını, gücünü hem hatırlatıyor hem korkutuyor. Sade bununla mı? Her şeyle ama gök gürültüsü sanki daha bir ben buradayım, dikkatli olun, ayağınızı denk alın der gibi geliyor. Hem göze hem kulağa hem yüreğe uyarı yolluyor gümbürdeye gümbürdeye. Bütün her şeyde Allah’ın varlığını hissedip ondan korkmamak diye bir şey olabilir mi? Yazık ki olabiliyor çünkü bazı insanların Allah korkusu yok sanırım. Peki Allah’ı olmayanın vicdanı olabilir mi? O da yok tabi. Hani bu bazı erkekleri hemcinsim olan kadınların yetiştirdiğine inanasım gelmiyor. Büyütürken o çocuklara ahlaktan, vicdandan hiç bahsetmemiş olabilirler mi? İşte bu yüzden de hep demez miyiz Allah kötü insanlarla karşılaştırmasın diye. Belki şimdi siz soruyu okudunuz aman Yeşim Hanım da abartıyor diyeceksiniz, hayır abartmıyorum kimse kimsenin duygularıyla oynayamaz. O genç adam, çocuk her ne ise muhakkak olmayacağını biliyordu. 2 sene zarfında kızımızla yüz yüze hiç görüşmedi, görüşmekten kaçındı, bahanelere sığındı, sonunda da lütfedip buluştuğunda aşağıladı genç kızımızı. Böyle biri, bu genç benim gözümde iyi olamaz.

Sevgili okurum neye üzüldüm biliyor musunuz; siz incindiniz, korktunuz, güven kaybı yaşadınız. İşte bunlara üzüldüm sizin için. Bu genç çocuk baştan beri sade hoşça vakit geçirmek maksadıyla görüşmüş sizinle. Şunu birçok yazımda belirtmeye çalıştım, sizler için fedakarlık yapmayan, çaba göstermeyen, bahanelere sığınan erkeklerden uzak durun. Bahane bir olur, hadi iki oldu, üç oluyorsa bir bit yeniği vardır mutlaka, ilişkinizi kurcalayın bu kişiyi iyi niyetli mi kötü niyetli mi sorun kendi kendinize. Bu kadınlar için de böyle, erkekler için de böyledir. Buna göre adımlarınızı atın. İlişkilerde sevgi varsa saygı değer de vardır. O gencin hakaretvari konuşmalarına sessiz kalmanız çok doğru olmamış. Günümüzde taş atana ekmek atmak pek akıllıca sayılmıyor değil de gerçekten taş mı atmalı, taş değilse bile bir bardak su atılabilir. Hem yumuşak olur hem kendine getirir ya da “Bu ne küstah konuşma! Seninle konuşacak bir şeyim yok” diyerek masada bırakabilirdiniz onu. Ayrıca yurt dışında parası olan herkes okuyabilir öyle veya böyle eninde sonunda salak değilse de bitirir okuduğu okulu. Bu onun üstünlüğü değil siz de biliyorsunuz. Diğer yandan maddiyatınızı sorgulamış. Size sizi Allah kurtarmış demek geliyor içimden. Zamanımızda para avcısı erkekler maalesef var, eskiden de vardı, ama şimdi faydalan, parasını tırtıkla. Bu düşünceleri olan erkekler dünden daha çok ve her yaşta var dikkatli olacaksınız. Zengin olmanız gerekmiyor, sizin kazanımlarınıza göz koymaları yeterli. Siz çalışırsınız o da sizi sömürür.

Sevgili okurum, ruhsal durumunuzu anlıyorum ama ben bana yazan okurlarımın yıkılmasını kabul edemem. Ayağınız tökezledi farz edin. Bir taşa çarptınız, acıdı ayağınız ama yol uzun, siz yürümek zorundasınız. Yine çıkabilir bu taşlar, sanmayın ki başka çıkmaz. Gözü açık olacaksınız, kadın da erkek de kendini mutlaka ele verir. Bazen bir davranış bazen sözleriyle ölçüp biçeceksiniz. Siz bu ilişkiyi sanal alemde yaşadığınız için gerçek yüzünü geç gördünüz, yüz yüze görüşmediğiniz bir insanın davranışlarıyla sözlerinin bütünleşip bütünleşmediğini görmeden sadece sözlerinin büyüsüne kapıldınız. Telefonda internette her şey söylenir yüz yüze olduğunuzda daha bir netleşir, karşınızdakinin size olan tutumu. Gören gözlerle bakarsanız tabii, kör kör bakarsanız yine göremezsiniz. Arkadaşlık yapacağınız insanın davranışlarında ona kapılmadan önce arayacağınız yegane şey vicdan olmalı. Vicdanı olan erkek korkar, rahatsız olur. Bu gerçekten çok önemlidir bir erkekte. Yaşadıklarınız kendinize olan güveninizi de alıp götürmesin sizden. Güven onarılabilir zamanla tekrar motive olursunuz yeter ki kendinizi sevin, kendinize inanın, çünkü siz gerçekten özel bir kızsınız. Onun sizinle olmaması bir kıstas değil, sizin değerinizin ölçüsü olamaz. Onu hiç tanımamış gibi yapın, unutun. Kendi hayatınıza dönün, ona kapayın kendinizi, varsa sosyal ağlardan da olmak üzere hayatınızdan çıkarın, kararlı olun. Hiçbir şekilde bundan sonra muhattap olmayın, sormayın soruşturmayın, hafızanıza yasaklayın onu. Bu en doğru davranış olacaktır. Ha bu arada o egosunu şişirip durdu ya karşınızda, beklesin belki bugün olmaz ama yarın o egosunu dibe vurduracaktır Allah. Yapılanları insan unutabiliyor da bir Allah unutmuyor, inanın o kimsenin yanına bırakmıyor. Bunu yaşadıkça siz de göreceksiniz. Bütün bunlardan sonra şunu da söylemeliyim ki ben yazdıklarınızda kendine güvensiz ama bir o kadar da özel bir genç kız gördüm. Benim güven kazanmayı anlatan bir yazım var bu sitede. Başlarda yazmıştım, onu okuyun size çok faydası olacaktır. Hani o benim gördüğüm o özel kız var ya, o da kurduğunuz cümlelerdeydi gizlenmişti okurken gördüm onu. O kızı oradan çıkarın lütfen, oradan çıktığında her şey sizin için çok güzel olacak ben inanıyorum ve güveniyorum o kıza. Son olarak böyle karakteri oturmamış biri için üzülmeye değer mi onu sorun kendinize. Sevgiler…

***

Çözemediğiniz sorunlarınızı rumuzunuzla yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com

Twitter: @yesimtijen