Kocam bekar olduğunu söyleyip evlenme teklif etmiş
İyi günler, ben 3 aylık evliyim ve ihanete uğruyorum. 2 gün önce eşimin telefonunda bir kadınla konuşmalarını gördüm ve o kadını aradım. Kadına bekar olduğunu ve evlenmeyi düşündüğünü söylemiş. O kadın konuştuğu kişinin benim eşim olduğunu öğrenince çok şaşırdı ve benden özür dileyerek telefonu kapattı. Eşim olacak o adama bunların hesabını sordum, inkar etti. Sonra o kadın tekrar beni arayarak eşimin hala onunla görüşmek istediğini söyledi, ben de inanmadım ve bana yazıştıkları mesajları çekip yolladı. Şok oldum, o yazıştıkları metni saklıyorum. Şimdi ben ne yapmalıyım? Lütfen yardımcı olun, çok çaresizim.
Yeşim Tijen'in cevabı:
Evli çiftlerin yıllar yılı, iyisiyle kötüsüyle yaşadıklarıyla yitirdikleri heyecan ve tutkuyu 90 günde kaybetmeyi nasıl başarabilmiş eşiniz merak ettim. İyi değilsinizdir tabii. Hem içinizdeki sevgiyle hem gururunuzla mücadele kolay mı? Kendi kendinize yarattığınız bahaneler ya da eşinizin size sunduğu bahanelere inanmak istiyorsunuzdur. Bir yanınız acıyor bir yanınız seviyor, gitmekle kalmak arasında savaş veriyorsunuzdur.
3 ay sevgili okurum, dün kadar kısa bir zaman evlilik için. Akşam olsa da gelse diyerek özlem içinde bekleyeceğiniz, onun da özlemle koşa koşa evine geleceği zamanlar olmalıydı bu zamanlar. Ama olmamış ve eşiniz hala o kadını arayıp konuşabildiğine göre, sizin bildiğinizi de bile bile her şeyi göze almış diyebiliriz. Ya sizi hafife alıyor ya da hiç utanmayı bilmiyor. evet bir sürü kadın aldatmalar yaşayabiliyor ama bu kadar erken değil ve bu kadar yüzsüzce yaşanmamalı diye düşünüyorum. Lütfen başınızı yere eğmeyin. Gururunuz, onurunuz kırılsa da aksine daha dik tutun o güzel başınızı. Bütün bu yaşadıklarınız için de tek şanslı tarafınız ne biliyor musunuz? Çok erken bu adamın değersizliğini görmüş olmanız. Çocuklarınız olabilirdi, ayrılmayı düşünmek zor olabilirdi. Çocuklarımın hatırına deyip katlanmaya çalışabilirdiniz. Oysa şanslısınız ki sizi tutan bir şey yok. Sevgisi var derseniz inanın unutursunuz. Hatırladığınızda içiniz bile acımaz. Çalışıyorsanız ayaklarınız zaten yere basıyordur, koyarsınız valizini kapının önüne, çıkarırsınız hayatınızdan hiç hayatınıza girmemiş gibi. Boşanma davanızı açıp böyle bir adamı eş olarak taşımak zorunda kalmazsınız. Söylemesi kolay diyebilirsiniz sevgili okurum, ama zaten hiçbir şey kolay değil ki. Birtakım acıları, özlemleri, zorlukları yaşayacaksınız. Ama sonunu düşünün, sonunda içinizdeki sevgisini yaptıklarını her gün biraz daha hazmedemeyerek ellerinizle siz öldüreceksiniz.
Evlilik düşmanı mıyım? Hayır, aksine evliliğe saygı duyarım, aile birliğinin bozulmamasından yanayım, ortada bir evlilik varsa. Ama istiyorum ki kadınlar yıllarını ziyan etmesinler, karşılarında hak etmeyen bir adam varsa kendilerini mahkum etmesinler. Cesaretli olsunlar hayatta. Kendi güçlerini görsünler, keşfetsinler kendilerini. Size ayrılın diyorum, çünkü 3 ay gibi kısa bir zamanda 10 sene içinde neler yaşayacağınızı düşünemiyorum. Bunu sizin de görmeniz lazım. Onu hayatınızdan çıkarmayı başardığınızda ne diyeceksiniz biliyor musunuz? Kendi kendinize gülümseyecek ve 'Ne iyi yapmışım da ayrılmışım' diyeceksiniz. Ya da hep bu aldatmaları yaşayacaksınız ve belki de bir gün başka biri için terk edileceksiniz. 3 ayda bunu yapan ilerde sizi başkası için terk etme cüretini de gösterebilir.
En kısa sürede ailenize yaşadıklarınızı anlatın. Zihniyetler değişti artık, kimse gelinliğiyle girdi kefeniyle çıksın diye vermiyor kızını. Gerektiğinde anne-babalar kızlarına sahip çıkıp destek olabiliyorlar. Ne ilk aldatılan kadınsınız ne de son olacaksınız. Kimi erkek hiç sezdirmeden aldatıyor, ama kadın illa ki aldatılıyor. Onun için kendinizde suç aramayın sevgili okurum. Çünkü gençsiniz, kim bilir ne güzel günleriniz de olacak yaşayacağınız. Önce Allah' a sonra kendinize inanarak umutlarınızı kaybetmeyin hayattan. Burada kaybeden kişi eşiniz, siz değilsiniz. Bunu zaman size gösterecek. Yolunuz açık olsun sevgili okurum... Sevgiler.
İÇİMİZDEKİ KAHRAMANLAR
Saçları örgülü küçücük bir kızken
Tanıştım Pollyanna ile herkes gibi.
Oynadım durdum Pollyanna' yı, hayatın pusunu yaşarken.
Güneşli günlerim de olmuştur hatırlamasam da,
Pusların arasında kaybolup giden.
Aklım yaşlanınca bir de ne görsem,
Etrafımda Pinokyo' lar da var.
Korktum, ürktüm hayattan.
Ama o küçük kız değildim ki artık.
Hem mücadeleci hem savaşçıyım.
Artık Heidi' yim desem inanır mısınız?
İçimde Pollyanna' yı da saklıyorum.
Hayalim doğaya kucak açmak,
Burnu uzayan Pinokyo' lardan uzakta,
Çam ağaçlarının eteğindeki bahçeli evimde,
Doğanın masumiyetinde huzuru aramak.
Ve çok istersem biliyorum ki engel tanımayacağım.
Ölümden başka engel ne ki insana.
Sizin içinizde de yaşayan bir kahraman var mı?
Hangisisiniz bilmem ki?
Pollyanna mı, Pinokyo mu, Heidi mi?
Yoksa öldürdünüz mü içinizdeki çocuğu?
Hayat uzun, oyun oynamadan yaşanmıyor ki...
***
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com
Twitter: @yesimtijen
YORUMLAR