4 erkek kardeşle büyüdüm, evlilikten korkuyorum

Yeşim Hanım benim sizden bir konuda ciddi derecede yardıma ihtiyacım var. Ben 36 yaşındayım ve evlenme kararı verdim. Hiç aklımda yokken birden oldu. İyi bir birlikteliğim vardı ama evlilik hiç düşünmemiştim çeşitli korkularım oldu hep bu konuda. Ben bir evde 4 erkek kardeşle büyüdüm o yüzden bende hep erkek çocuğu gibi oldum. Evin her şeyi konusunda ben hem bayan olmanın hem de erkeklerin çoğunlukta olduğu bir ailede yetişmenin verdiği bir şeyle de her şeyi yapmaya alıştım. Şimdi evleneceğim adamla sorunlar yaşarız diye korkuyorum bir şey yapılacak olsa ben sabredemiyorum hemen müdahale etmeye çalışıyorum. Bana bu konuda yol gösterir misiniz? Bu evlilik aşamasında nasıl davranmalıyım? Ona olası durumları anlatırken nasıl yaklaşmalıyım? Çünkü aramızda bu süreçte olabilecek tüm sorunları en aza indirgemek istiyoruz. O da ben de…


Yeşim Tijen'in cevabı:


Yazın güzelliği kuş sesleriyle daha çok hissediliyor. Biri fena halde ötüyor sabahın bu saatinde. O sustuğunda diğerlerinin küçük seslerini daha çok duyuyorum. Görünmüyorlar ama buradayız dercesine ses veriyorlar etrafa, huzur doluyor içime. Öt güzel kuş öt, hayata sesinle rengini kat hep olur mu? Bizi canlandıran, içimizde bir şeyleri kıpırdatan sesine hepimizin ihtiyacı var. Size de geliyor mu sesleri? Duyuyor musunuz?


Ben de hayata hep kendi kimliğimle, cinsiyetime uygun davranarak rengimi vermeye çalıştım. Davranışlarımla, kişisel özelliklerimle beni yarattım. Küçücük bir kızken iki yandan örgülü kızıl saçlarımla bazen bir erkek Fatma olmuyor değildim hani. Erkek kuzenlerimle top oynarken, misketleri vuruştururken, elimdeki mantar tabancasını patlatırken kendimin farkında bile değildim. Evcilik oynadığımı da hatırlıyorum sıkça. Bıkmadan yaptığım yapraklardan oluşan yemeklerimi kimseye yediremedim ama gün geldi hepsinden sıyrılmayı bildim sevgili okurum, çünkü kendi kimliğimi fark ettim. Sanırım sizdeki durum, evdeki dört erkek kardeşin varlığının, baskın karakterlerinin size cazip gelmesiydi. Onlar gibi olmak istediniz ve bunca erkeğin arasında dişi yanlarınızı fark edip ön plana çıkaramadınız. Oysa o dört erkek kardeşin arasında bir prenses de olabilirdiniz isteseydiniz. Dört erkek ve size bakmakla yükümlü anneniz kendi kimliğini, cinsiyetini yeterince yaşayamadığından size bir model olacak kadar çekici gelmedi değil mi? Hep erkek kardeşlerinizin davranışlarını kendinize örnek olarak aldınız.


Ne yapabilirsinize gelince; evlenmeden alıştırmalara başlayabilirsiniz. Evinizde perde mi asılacak tabiki asabilirsiniz, ama asmayın, erkek kardeşleriniz assın. Ağır bir şey mi kaldırılacak, hemen atlamayın kaldırmak için, kardeşlerinize ben kaldıramam deyin. Marketten mi geliyorsunuz en hafif poşeti alın. Bunlar en küçük örnekler size verdiğim ve aynanın karşısına geçin, bakın kendinize, açın saçlarınızı, Allah' ın sevdiği en güzel kullarıyız biz kadınlar, ruhumuzla, bedenimizle... Gördünüz mü aynada kendinizi? Güzel bir kadın var orada değil mi? Hep güzel hissedin kendinizi. Çirkin kadın yok zaten, hepimiz güzeliz. Bizi güzel yapan ruhumuz, kalbimiz, davranışlarımız... Artık verin o aynadaki kadına hak ettiği kimliğini, kendi cinsiyetinizi yaşayın, çakma bir erkek gibi davranmayın. Muhtemelen erkeklere özentiniz giyim tarzınızı da etkiliyordur. Elbise ve etek daha kadınsı kıyafetlerdir, bunları giymeye çalışın. Bu giyim tarzı da sizdeki kadını ortaya çıkarmanızda etkili olacaktır.


Kadın olmanın en güzel ayrıcalıklarından biridir dokunduğu her şeye can vermesi. Detaycılığı, hayalciliği ve yaratıcılığıyla kadın isterse hayatı elinde sihirli bir değnek varmışçasına değiştirebilir. Bunun için de sevgi ve saygı duymak gerekiyor. Siz bu kadar erkeksiyken eşiniz olacak kişinin tüm yüklerini ve görevlerini tahammülsüzlüğünüzle alırsanız karşınızdaki erkekteki vasıfları yok edersiniz gün be gün. Tek yapacağınız kendinizi, kimliğiniz hissetmek ve tahammül sınırlarınızı zorlamak. Bugün eğer içinizdeki o erkeksiliği yok edip kadın kimliğinizi ortaya çıkarmazsanız yarın bir gün yaşlandığınızda inanın çok üzülürsünüz. Kendinize yaşatmadığınız kadınlığınız için hayıflanırsınız. Benim size tavsiyem bir an önce içinizdeki kadını keşfedip sakladığınız yerden çıkarmanız. Bu da sizin elinizde ve sizin yapabileceğiniz bir şey. Eşinizle mutlu bir yuva kurmanız dileğiyle, sevgiler...



KAYBOLAN BEN

Bir gün bir baktım aynada bir yabancı,

Sordum kimsin diye,

Ben, senim dedi.

Ben mi?

Hangi bendi ki o ?

Ailemin beni, çevremin beni, anne olan ben,

Ne çok vardı benden.

Güldü.

Ben asıl benim, unuttun mu?

Bir yerlerde unutmuştun beni,

Hayatın telaşı, fedakarlıkar,

Olgunlaştın, sonunda buldun beni.

Baktım aynadaki yabancıya,

Ne zor ulaştım sana,

Uzun bir yolculuktu sana varabilmek.

Yazarın biri, kadının bir beni bile yok demiş.

Kadında ben çok,

Kadın kendinden vazgeçmiş,

Anladım ki asıl 'ben' e ulaşmak için zaman yok, fırsat yok.

Akıl desen bir yerlerde kaybolmuş, hiç yok.


***

Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun. Yeşim'le Hayat Bilgisi her zaman sizin yanınızda...

İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



Twitter: @yesimtijen



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.