Bir yaşam çığlığıdır onlar...
Anne demek, doğum vakti gelince evlatları bedenlerinden ayrılırken, haykırdıkları bir ’çığlık’ gibidir.
Öyle bir çığlık ki, ayrılsalar da bu dünyadan, bırakmazlar yavrularını...
Derin bir acı, hüzün, özlem içeren bir forma dönüşse de, ilk çığlıkları susmaksızın devam eder evlatlarının bedenlerinde.
Annelerimiz… İlk ülkemiz. Var olduğumuz, kök aldığımız ilk alanlarımız.
Tıpkı; Nayyirah Waheed'ın Lands metnindeki, "My mother was my first country, the first place I ever lived" şeklindeki metaforik söylemindeki gibi; annnelerimiz, "ilk ülkemizdir" aslında...
Ya da Halil Cibran’ın; "Dünyadaki en güzel üç kadın, annem, gölgesi ve aynadaki yansımasıdır" söylemindeki gibi belki de her birimiz annelerimizin yansımalarıyız.
İşte o nedenle anne demek, bizi biz yapan o yansımaların gölgeleridir aynı zamanda.
Bedenlerinde can bulup, vakti gelince bedenlerinden ayrılan oğullar, kızlar, önce annelerinin gölgesinde demlenir, hazırlanırlar hayata...
Sonra, annelerinin gölgesi, kızlarının, oğullarının yansıması olurlar.
Sonra; o yansımalarda başlayan, gelişen bir 'demlenme' süreci başlar. Ve o 'demlenme' süreci durmaksızın devam eder.
İşte o nedenle; anne demek, canından kopan canın, evladının, yalnızca yansımalarına bakarak, nasıl birine dönüşeceğini gösteren bir 'turnusol kağıdıdır' aynı zamanda.
İşte o nedenle; anne demek, 'yaşamın ta kendisi' demektir.
Yaşarken, hayatta olmuyor olsalar da, bedenlerimizde bir parçalarını bırakan bir mucize, bitmeyen bir nefes, bir ahenk, gizemli bir frekans, aralıksız akan bir enerji, durmayan bir yaşam çığlıdır adeta.
İşte o nedenle anne demek, ölümüyle de yavrularını bırakamamaktır. Canlarının parçası çocuklarının bedenlerinde var olabilmektir. Onların yaşam frekanslarında‚ ‘yaşam döngüleri‘ durmaksızın devam eden, yaradanın bir mucizesidirler aynı zamanda.
Çünkü; anne demek, bizi bizi yapan, 'özümüzü' oluşturan 'mayadır' aynı zamanda.
Annelerimiz ilk yaşam alanlarımızdır.
"Anne demek 'okul' demektir" aynı zamanda. "Doğru ile yanlış, iyi ile kötü, vicdanlı olmak ile vicdansız olmak" gibi seçimlerin sonuçlarını öğrendiğimiz özel alanlardır.
İlk öğretmenlerimizdir onlar aynı zamanda. Doğduğumuz andan itibaren kucağında, dizlerinde, sonra gözlerinde büyüdüğümüz mezun olamadığımız okullarımızdır.
İşte o nedenle; ilk ülkemiz, ilk okulumuz, ilk öğretmenimiz annelerimiz en kıymetlilerimize sımsıkı sarılalalım bugün bir kere daha...
Kucağına aldığı andan itibaren ellerimizi bırakmayan güzel yürekli annelere, anneme de teşekkür etmek isterim.
Beni ben yapan gölgesinde demlenirken, 'yaradılanı sevmek lazım yaradandan ötürü' mottosuna olan inancımı pekiştirdiği için sonsuz teşekkür etmek isterim bir kere daha...
İşte o nedenle; benim için yalnızca bugün değil her gün anneler günüdür.
Beni ben, bizi biz yapan yapan değerlerimizin yansıması, aynadaki gölgelerimiz yüreği güzel annelerin bu özel günün sebebi olan tüm güzel yürekli annelerin Anneler Günü kutlu olsun.
Sevgiyle kalın her zaman...
YORUMLAR