Yine yeni yeniden detoks
Ay şimdi bu kadın da sürekli detoks yazıyor, demeyin. Dönem dönem bazı hafiflemeler yaşıyorum ve bunu da sizlerle büyük bir zevkle paylaşıyorum. Hani bana iyi gelen bir şey varsa, size de dokunur, size de iyi gelir diye düşünerek anlatmak istiyorum.
“Her şeyden haberim olmalı, her şeyi görmeliyim” huyumdan vazgeçtim rahatladım. Sonuna kadar tavsiye ederim.
Bütün sosyal medya hesaplarım aktif olsun, herkesi göreyim, herkese bakayım, neler olmuş öğreneyim, tüm haber kanallarını takip edeyim. Derkennnnnn yaktım bünyeyi.
Zaten Facebook ve Instagram’ı aktif kullanıyorum. Twitter’ı haber alma amaçlı okurdum, dondurdum, ama kısa süre dayanabildim çünkü okumak istediğim arkadaşlarımdan mahrum kalma fikri zor geldi. Açtım yeniden ama aktif kullanmayacağımı biliyorum.
Sürekli her bir gazeteden haber gelirdi, bildirimler açıktı. Tek bir bildirimi açık tuttum, gerisini kapattım. Nasıl olsa tüm haberlere tek bir yerden de ulaşabilirim.
Telefonumdaki bütün bildirimler kapalı. Artık WhatsApp dahil. Bir mesaj geldiği zaman cevapsız bırakmak istemiyorum. Ancak dikkatimi çok kötü dağıtıyor. Özellikle kızımla zaman geçirirken gelen bip sesine sinir oluyorum. Belirli aralıklarla ya da canım istediğinde giriyorum, bakıyorum.
Telefondaki oyunları sildim, çok kullandığım birkaç uygulama kaldı sadece.
Bilgisayardaki dosyaları düzenledim. Öyle klasörler yaptım ki kendim de şaştım kaldım. Hani evde aldığını yerine koyarsan dağılmaz derler ya, işte bilgisayarda da öyle. Her dosyanın bir yeri olsa, ne karışıklık olur ne de bir şeyler kaybolur.
Hep diyorum, ev 70 metrekare, az eşya ile yaşıyoruz diye. Detoks yapıyorum sürekli gardırobumda. Aynısını telefon ve bilgisayarıma yaptım.
Bu bile rahatlattı. Bazen aldığım bir ekran görüntüsü bile ağırlık yapabiliyor üzerimde. Bu baskıyı bana kimse yapmıyor. Sorumlusu benim.
Teknolojiyi çok seviyorum, bu sayede işimi yapabiliyorum ancak işte bazen fazla geldiği oluyor. Yetişemiyorum demiştim geçen hafta, işte bu yetişememe nedenlerinden biri de o bildirimlermiş.
Bir diğer neden de evdeki fazlalıklarmış. Sürekli ayıklıyorum, hafta sonu yeniden elden geçirdim. Kullanmadığım boy boy kaseler, bardaklar, tencereler. Hepsi gitti ihtiyaç sahiplerine.
Bir baktım, bir sürü broşür saklamışım. Nedenini de bilmiyorum. Neden evde, hiçbir fikrim yok! Onlarla vedalaştım, kaç kitaplık yer açıldı.
Eski iş defterlerim de ortadaydı. Onlar da hooop bazaya. Ah o bazanın dili olsa da konuşsa. Faza yorganlardan defterlere, Irmak’ın anaokulundan kalan sakladığım bazı aktivitelerinden yünlerim şişlerime kadar her şey orada. Yazlık ayakkabılar bile kutu kutu bazada duruyor.
Baktığım yerde fazla eşya, baktığım telefonda fazla dosya görmüyorum artık. Bilgisayarımı açtığımda rahat bir ekran ile göz göze geliyorum, dosyaların arasında kaybolmuyorum.
Ve sürekli birilerinden, bir şeylerin haberini almaya çalışmıyorum. Taşıyamıyorum sonra. Gerçekten zaman ayırmam gereken arkadaşlarıma yetişemediğimi fark ettim. Şimdi kitap koşturması var evet ama onları mutlaka görmek istiyorum. Çok özlüyorum.
Bir de beklentileri de yazmıştım… Vedalaştım beklentilerimle. Onlar da yükmüş. Bir insana en büyük iyiliği yine kendisinin yapabileceğini gördüm. Bir iş kalkışırken önce kendine güvenmesi gerektiğini. Gerisi zaten geliyor. “Başaracağım” derseniz er ya da geç oluyor. Mühim olan “oldururken” kimseye zarar vermemek, kimseyi incitmemek.
Bir de… Her şeye fazla anlam yüklemek yok.
Madem bir detoks süreci, madem yeni kararlar aldım. Uygulamam gerek. Şu ana kadar da iyi gidiyor. Bakalım ne kadarını başaracağım.
O nefes alma zorluklarını bir daha istemiyorum hayatımda. Korkuyorum da.
“Olduğu kadar” demeyi öğrendim. Hırslı değil, azimli olmak gerektiğini gördüm.
Yani şu son birkaç hafta bana çok şey kattı. Size de tavsiye ederim. Detoks iyidir, detoksun her türlüsü iyidir. Bir de yediklerime içtiklerime dikkat etsem, detoksu beslenme düzenimde uygulasam ne şahane… Varsa bununla ilgili öneriniz, alırım…
YORUMLAR