Sette taciz, yurtta taciz
Talat Bulut ve Yasak Elma dizisinin setinde yaşanan taciz skandalı, ülkemizin "metoo" akımını başlatacak mı diye düşünür oldum, ama yanılmam için bi kaç saat geçmesi yetti de arttı bile.
Nerede bizde o birlik ve beraberlik...
2017'nin sonlarında başlayıp günümüze kadar hiç hız kaybetmeden gelen tacizciyi deşifre etme, tacize ses çıkarma konuları ilk kez bizde de yaşandı. Sektörde belki senelerdir yüzlerce olay yaşandı, sesini çıkaracak gibi olanlar susturuldu, üzeri örtüldü, kaç kişinin işine son verildi, tehditler edildi bilinmiyor. İlk kez birisi sesini çıkardı, onu hepimiz biliyoruz!
Mesela Kevin Spacey'nin, Louis C.K.'nın, Aziz Ansari'nin taciz ile suçlanmasına çok üzülmüş, çok da şaşırmıştım. İnsan işlerini severek takip ettiği bi ünlü bunu yapınca bi konduramıyor, bi yakıştıramıyor, "Yapmamış olsun" lütfen diye umut ediyor ama kimse de çıkıp "Bu kadınlar yalan söylüyor, ilgi çekmeye çalışıyor, ünlü olmaya çalışıyor" demedi, demez de.
Bizim memleket hariç! 19 yaşındaki bi kostüm sorumlusu genç kız neden 50 yaşındaki ünlü bi adam beni öpmeye çalıştı diyerek ünlü olmaya çalışsın. Böyle gelen bi şöhretin, açılan bi kapının kime ne faydası olabilir?
20 yıl önce 3-5 Talat Bulut filmi izleyip sevdi diye nasıl kızın yalan söylediğinden bu kadar net emin olabiliyor insanlar? Hele de dünyada "Kadının beyanı esastır" gibi bi ön kabul varken, bizim Türk kadınımız neden hemen hem cinsini karalamak için sırada bekliyor?
"Yapmamıştır, kuyruk sallamıştır, ünlü olmaya çalışıyor" gibi cümlelerle zaten travma yaşamış genç bi kadının psikolojisini gel de düzelt.
"Kanıtlasın o zaman" argümanı ise en saçma ve -kusura bakmayın ağzımı bozucam- ama dangalakça olanı. Arkadaşım her taciz, her tecavüz kanıtlanabilir olmak zorunda mı? "Kimse görmediyse yaşanmamıştır" nasıl saçma ve mantıksız bir savunma yöntemi. Dudak izi mi kalsın yanağında, morluk mu istiyorsunuz, kafası gözü yarılsın mı kaçmaya çalışırken. Kendini duvardan duvara atıp yaptı o morlukları diyecek kadar çirkin kalplisiniz!
"Onun genç bi kızı var, yapmaz" ise bi başka delirdiğim savunma argümanı. O yaşta kızı var diye hangi tacizci, hangi tecavüzcü kendini durdurmuş ya da bu nasıl bi savunma mekanizması?
Fatma Girik çıkmış "Kalıbımı basarım yapmaz öyle şey" diyebilecek kadar emin konuşuyor kendinden. İnsan 50 yıllık anasını, babasını, kocasını bu kadar net tanıyamazken, uzaktah ahbap için böyle cümleler kurabilmek nasıl bir özgüven ya da nasıl bir şuursuzluk? Tüm bu yaşanan saçmalıklar çocukluğumuzu kirletmekten başka bi işe yaramıyor.
Gel de izle şimdi o eski filmleri. Gördüğüm an kanal değiştiresim geliyor artık, ne tatlı anısı, ne nostaljisi?
Talat Bulut'un açıklamaları ise bi başka şaibe konusu. Yapmadım de geç, hukuki hakkını kullan ama yok "Ben herkesi öpüyorum" gibi bi savunma var ortada??
Bakın bi erkek çapkın olabilir, flörtöz olabilir, bunların hepsi normal şeyler. Kızla flört etmiş, bi şeyler yaşamak için girişimde bulunmuş da olabilir, bunların hepsi normal. Yaş farkı, çalışan - patron ilişkisi beni hiiç ilgilendirmiyor. Ortada çift taraflı bir rıza yoksa, bu tacizdir.
Neyse ki Yasak Elma dizisinin kadın oyuncuları, her şart ve koşulda kadının yanında olacaklarını açıklayarak harika bir duruş sergilediler.
Umarım hiçbir kadın tacize uğradığını kimseye kanıtlamak zorunda kalmaz. Böyle çirkin bi durumla empati yapabilmek için umarım hiç kimse bunları yaşamaz..
Yaşamanın, var olmanın, nefes almanın bile zor olduğu ülkemizde bi de biz kadınlar birbirimize köstek olursak, bi kaşık suda birbirimizi boğmaya çalışırsak bu adamlar bize neler yapmaz?
YORUMLAR