Vıcık vıcık aşklar ve bebekler

Başlığın, aşırı sevdiğim film "Paramparça Aşklar ve Köpekler"den (Amores Perros) uyarlama olduğunu nasılsa 3 kişi farkedecek, ben bi belirtip öyle yazıya geçeyim dedim.

Beni instagramdan takip ediyorsanız aylardır her şeyi Bilal'e anlatır gibi tane tane, tek tek anlatmakla meşgulüm. Başkasının postuna nasıl tıklanacağından random gülüşe, alışveriş linkini kaydırmaktan Meghan'ın niye prenses olmadığına kadar tek tek anlatıyorum. “Rabbim sabrımı sınıyo herhalde” diye düşünüyorum. Pek şikayetim yok şimdilik.

Bugün de bi başka konuya açıklık getirmek üzere buradayım. Son zamanlarda çok fazla sorulan "Sen bu Fedez'e neden bu kadar kıl oluyosun?" sorusunun yanıtını bulmaya hazır mısınz?

Chiara Ferragni'yi takibe aldığımda İtalyan fotoğrafcı sevgilisi Riccardo ile dünyanın en özenilesi ilişkisini yaşıyorlardı. Bi süre hasetten sadece stalk’ladıysam da sonra dayanamayıp takip ettim. Kendi markasını kurdu, Los Angeles'a taşındı, milyon dolarlık markalarla, milyon dolarlık işler yaptı. Tabii ben Riccardo'ya yanık. Adam İtalyan, motorsiklete biniyor, kalite puro içiyor, yakışıklı, gömlek giydi mi jilet. Al karşına, otur izle.

Neyse, bunlar ayrıldı ama iş ilişkileri devam ediyordu. Riccardo başka birini buldu, evlendi, Chiara bi başkasıyla sevgili olup ayrıldı. Herkes yoluna devam etti. Ben Chiara'nın Dior'larını layk’lamaya devam...

Sonra hayatına bu Fedez denen zibidi girdi. Daha gördüğüm an bi kıl oldum, bana neyse? Dövmeli halleri ex'imi hatırlattığı için belki de... Riccardo'nun beyefendiliğinden sonra bu zıpçıktı geldi. Hali tavrı, giyimi, kuşamı “Chiara'nın yanına bi olmadı” gibi hissettim.

Adam İtalya'da çok ünlü bi şarkıcıymış, en az Chiara kadar popülermiş falan da n’apiyim? Tutmadı frekansım. Hep kızın parasını yiycek, ününden faydalanacak, sonra da basıp gidecek gibi geliyodu.

Kısa süre içinde sahnede evlenme teklifleri, hamilelik, bebeğin doğumu, bebeğin her anının paylaşılması... Kızın olayı bu zaten, hayatının her anını her dakikasını paylaşmak. Ama baydım artık.

Araya girip söylemek istediğim bi şey var; ben bunlara sürekli koca karı gibi "Ay bıktık, öf yeter" falan diyorum da, bunları kendi isteğimle takip ettiğimi, yazdıklarımın birer espri, birer şaka, mahallenin teyzesi paylaşımı tadında mizah olduğunu üzerine basa basa vurgulamam gerek sanırım.

"Kıçını görmekten bıktık" derken ciddi olmadığımı biliyorsunuz di mi? Biliyor olun lütfen.

Kime ne paylaşması/paylaşmaması gerektiğini söyleyecek en son insan benim. Aynısı bana o kadar çok yapıldı, o kadar çok maruz kaldım ki, bu yazdıklarımın gülüp geçilecek anlık şakalar olduğunu tek tek anlatmam lazım sanırım.

Fedez'in Supreme takıntısına gülüyorum, Safiye Faik gibi itiş kakış ilişkileri bana belki de garip geliyor ama bu kadar. Kendim bu kadar açık olmak istemediğim için bunların bu kadar yüz göz hallerini koymaları garip geliyor, sıkıldım diyorum koca karı gibi.

Neyse sözü uzatmayayım, Fedez'in bunu çocukla bırakıp “Ciao amore” diyip uzayacağını düşünüyorum ama inşallah ben haksız çıkarım.