Beni öldüremeyeceksin meyve suyundaki canavar

Şimdi görseli koyup midelerini kaldırmak istemiyorum, zira ben gördükçe bile organlarım yer değiştiriyor.

Cappy meyve suyunun içinden çıkan "cisim"i görmüşsünüzdür muhtemelen. Tövbe yarabbim, ne olduğu belirsiz, çürümüş bir organa ya da 80 gün aç kalmış uzaylıya benzeyen çirkinler çirkini bir şey.

Görünce şaşırdım çünkü hala bu kutu meyve sularını tüketen o kadar çok insan varmış ki, "Bundan sonra ağzıma sürmem" tepkileri çığ gibi büyüyor.

Yahu siz 2017 yılında hala kutu meyve suyu mu içiyordunuz?

Sağlık timsali bir insan değilim, hatta en ufak alakam yoktur, çiçeklerden yapılmış bir kalede de yaşamıyorum ama bu kutulu ürünlerin, bırak meyve suyu içermesini, konsantresinin de konsantresi olmadığını ben bile biliyorum. Hadi annelerimiz beslenmemize koydu lakırlakır içtik de, bu bilgi çağında kutunun arkasına baktığın anda bile garabet bir şey içtiğinin farkına varmak 3 saniyeni alıyor. Rafta 10 yıl dursa tadı değişmeyen, meyve suyu adı altında içilen şekerli karışımların meyve suyu olduğuna inanıp hala içen bir ton insan varmış, o yaratıktan çok buna şaşırdım.

Seneler önce bir geyik vardı KFC tavuğunun başı da kızartılmış bir şekilde adamın tekinin paketinden çıkmış diye. Bu tavukların genetiğiyle oynanıp 8 kanatlı üretildiği, çabuk büyüsün diye hormonun dayatıldığı, pişirilen yağların korkunç sağlıksızlıkta olduğu gerçeğini bile bile hala alıyorsan o kafaya da sesin çıkmayacak.

Bunu bilmek için de anştayn olmaya gerek yok dediğim gibi.Güne pilatesle başlayıp, kinoa salatasıyla devam eden biri değilim, iki satır yazı okuyorum hepsi bu. Birçoğumuz da öyleyiz. Okuma dediysem, sağlık makaleleri falan da değil ha, hangi ünlü hangi diyeti yapıyor, ödem söktüren bitkiler neler, hangover nasıl geçer diye tırmalaya tırmalaya yanlışlıkla bilgi dolu bir insan haline geldim.

Mesela Instagram’da şu kızcağız çıktı karşıma. İyi niyetli bir çabayla bütün parasını "diyet" ürünlere harcamış, tek isteği kilo vermek. Ama litre litre le cola içiyor, hastası olduğunu söylüyor. Ay vallahi bayılacağım. 0 kalori gördüğü şeyin gerçekten kilo vermesine yardımcı olacağını düşünüyor. (“earrings” etiketi neden kullanılmış en ufak bir fikrim yok, çubuk krakerleri küpe olarak kullanıyor olabilir.)

İşte cahilliğin can alıcılığı da burada başlıyor. Zayıflamak için türlü türlü haplar yutanlar da, çocuğu olması için ağaçtan atlayanlar da aynı bilgisizliğin kurbanı.

Kadınları eğitiyoruz adı altında dikiş nakış kursu veren belediyeler keşke biraz genel sağlık bilgisi verseler.

Bir de işin tam tersi bir ekip var. Her şeyi aşırı bilen, aşırı öğrenen ve öğreten. Ortalık bunlardan da geçilmiyor. Nefes almayı da onlardan öğreneceksin, cilt bakımını da, ev yerleştirmeyi de.

En fenaları hamileler/yeni anneler. İki tane arkadaşım yeni doğum yaptığı için ben de doğurmuş ve sabahlara kadar çocuk bakıyor gibi hissediyorum. Hadi çocuk sevmediğim için bahaneler bulup görüşmeyi azalttım da, unfollow etmek de iyice ayıp olur diye mecbur tüm sürece vakıfım.

Bebek nasıl tutulur, kaçıncı ayda hangi mamaya başlanır, yok hangi ayakkabı giyilir, neler süt yapar, saç ne zaman boyatılır, uyku eğitimi nedir, dadı nasıl bulunur, hangi kamera sistemini eve kurmalı. Aboooo her gün bi kavga, her gün bi kıyamet. Kızları vallahi delirtiyorlar, herkes her şeyi o kadar çok biliyor ki, bebekleri alıp o çok bilmişlerin kapısına teslim etmeleri gerektiğini söyleyecekler yakında.

Ayhhh anamız babamız bizi nasıl büyütmüş, o kutu meyve suları, cici bebelerle gayet tosun gibi olmuşuz.

Bilginin önümüzde derya olduğu bu devirde kendini her şeye kapatmak da, aşırı kaptırıp hayattan tat almayı unutmak da gözümün önünde yaşanırken önce akıl, sonra fiziksel sağlığı yitirmeden kıyıdan kıyıdan kimseye batmadan yaşamaya çalışmak en güzeli.