Koca bulma yolları
Geçtiğimiz hafta sanki 8 kere evlenmiş, 17 kere nişan atmış gibi şuursuz bir şekilde "Boşanmanın İncelikleri" yazısı yazdıktan sonra bu hafta "yürek yemişlik"te iddiamı bir üst kademeye çıkarıp, koca bulmanın inceliklerini yazacağım size.
Bir nevi saçları kötü kuaför, şişman zayıflama koçu, evine icra gelen avukat gibi düşünün benim bu yöntemleri anlatmamı...
Fikir olarak evliliğe karşı olsam da (öğkkk 30 yıl her sabah aynı adamla uyan, her şeyinin yarısı bir de onun olsun) teorik olarak "sevgili bulma yolları" biraz yavan kalıyor.
Bırak kocayı, sevgili olmayı, ikinci buluşmayı zor gören bir insan olarak, 100 kişiye olmasa da çevremdeki evli, mutlu ilişkili, ilişki yaşama isteğindeki insanlara sordum, "nasıl oluyor bu işler, n’apıyoruz da o tek taşı parmağımıza takıyoruz?" diye.
Aldığım cevaplardan bir takım yapılması ve yapılmaması gerekenler çıkardım. Bakın halk manitacılık müessesesine nasıl giriyor?
- Arkadaşlık app’leri: Başta tinder, happn gibi karşı cinsle (ilgi durumunuza göre hemcinsinizle) tanışıp, münasebete girme uygulamaları en gözde olanlar. Lakin bu uygulamaların amacı ecnebi ülkelerde tanışıp -anında- kaynaşma, günübirlik laylarlar iken bizde kadın erkek herkes "acaba hayatımın aşkı burada mı?" algısıyla kullanılıyor. Ben söyleyeyim, hayır 35 yıl sonra emekli ikramiyesini Alanya'da beş yıldızlı bir tatil köyünde yiyeceğin vasat kocan tinder'da kızlarla match olmuyor. Eğlenmek istiyorsanız buyrun üye olun, ama o koca orda değil kızlar.
- Görücü usulü: İlginç bir şekilde artık trend olmayan ama en çok da işe yarayan yöntem bu sanırım. Şu an etrafımda arkadaşlarının, ailelerinin ısrarıyla birileriyle tanışıp bayağı bayağı hayatının aşkını yaşayan 3 çift var. Görücü usulünün işe yaraması için önce işe yarar bir çevrenizin olması gerekiyor. "Nerde sabah orda akşam" kankalarla, "son görülmesini kapatmış kızım inanamıyoruaam" arkadaşlarla olmaz bu iş. Ununu elemiş, gelinliğini kurutemizlemeye vermiş arkadaşlarınıza ve onların düzene hasret arkadaşlarıyla uygun ortamlarda bir araya getirilerek o çok istediğiniz sıkıcı ve sıcak yuvaya bir adım daha yaklaşabilirsiniz.
- İzdivaç programları: Tek amacı evlenmek ve evlendirmek olan bu programlar ise en düşük ihtimal olarak karşımızdalar. Koca bulma umuduyla çıktığınız ekranlarda, canlı odada talibinizle bir çay içtikten sonra Zuhal Topal ile halay çekerken bulabilirsiniz kendinizi. Hele son dönemde izdivaç programlarında dönen bir takım olaylar yüzünden (hamile kalan adaylar, para karşılığı rakip programı sabote eden damatlar, icralık olan yapımcılar) televizyona çıkıp rezil olduğunuzla kalırsınız. Programa katılanlara her gün belli bir ücret ödeniyormuş bilgisi sürekli ortalıkta dolandığından hem koca arayıp, hem para kazanmak fena da durmuyor aslında.
- Ortamlar: Hazır havalar da güzelleşiyor, partiler, etkinlikler, konserler, arkadaş doğum günleri kapıda... Kombinler yapılsın, korseler giyilsin, o göbek içeri çekilsin ve av başlasın... "Aşk Bodrum’da yaşanıyor güzelim" türü ve türevleri şarkılar eşliğinde güney sahillerinde, sevdiğiniz grubun konserinde, pazar kahvaltısında, sahilde, piknikte... Artık size kalmış. Bir şekilde dışarı çıkıp sosyalleşince ister istemez kanı kaynıyor insanın... Algılarınız açıksa ve beklentileriniz biraz ortalamanın altındaysa en azından bu yazı yalnız geçirmeniz işten bile değil...
Geyiği bir yana bırakırsak bu işin bir yolu, yordamı yok bana göre. Hayatının aşkı, en olmadık yerde, en olmadık anda da çıkabilir karşına, hiçbir zaman öyle biri olmayabilir de... Olmak zorunda da değil zaten… Ama Bülent Ersoy'un bile 6 kere evlendiği bir dünyada yaşıyoruz, ümidinizi çok da kaybetmeyin...
YORUMLAR