Dior olsa giyersin!

Geçen gün Ekşi Sözlük’te “Beymen’de 1455 Liraya Satılan Yağmurluk” tartışmalarını görünce ben de bu konuya dahil olmak istedim.



Öncelikle yağmurluğumuz şu. Norma Kamali markasını hiç duymadım fakat bu tür şeffaf yağmurlukları Lacoste, Topshop, Adidas, Tommy Hilfiger gibi markalarda görmüştüm. Yani tamamen amaçsız ve kullanışsız bir ürün değil ama “Norma Kamali kim ki 1500 lira vereyim yağmurluğuna” dedim ben görünce. İnternetteki yorumlara bakınca ise tartışmanın “O paraya 1500 ekmek alırsın, insanlar aç yatarken bu giyilir mi” vs. ayarlarında dolaştığını gördüm.


Ne yazık ki, marka satın almak, isim satın almak diye bir olay var ve bunu kimse istese de inkar edemez. Aynı beyaz tişört kimi yerde 5 TL’ye de satılırken üzerine konulan bir Fransız tasarımcı etiketiyle 500 Euro’ya da satılabiliyor. Alıcısı var ki bu devran böyle.


Bir arkadaşım var, ne zaman üzerine giydiği bir şeyi beğenmesem, yeni alıp da gösterdiği bir şeye “Yaniii, bayılmadım işte” desem hemen delirip “Dior olsa giyersin ama!” diyor.


Ulan Dior olsa tabii ki giyerim, hayatımda Dior mu görmüşüm?


Ha giyer, aynaya bakıp “Bunu giyip dışarı çıkmam için üzerine para vermeleri lazım” der çıkarırım. Öyle de şuursuz bir insanım ama bazı şeylerin üzerindeki o etikete tutulmak, bundan hoşnut olmak, markayı ve ismi satın almak istemek de dünyanın en yanlış şeyi değil.


Şöyle düşünün çok aptal ama six packli bir erkek çıktı karşınıza. Elinizin tersiyle itmeden önce insanın bi’ aklı da kalmıyor değil. Dışı için içini boşverdiğiniz olmadı mı hiç?




Bu da öyle işte, imkanın varsa neden 5000 Euro’ya elbise almayayım ki?




Bir de böyle gerçekten pahalı marka kurbanı olan hanımlar var. Bunların gerçi bu elbiseleri para verip almadıklarına eminim. Kimisi sırf markanın yüzü olduğu için, kimisi sırf adı için, kimisi tasarımcısı arkadaşı olduğu için korkunç korkunç şeyler giyip çıkıyor karşımıza.


Ben de 50 liralık taytımla 50 bin Euro’luk elbiselere çamur atarım oturduğum yerden. Elime koz verme, konuşmayayım hakkında! Dior Dior olsun da güzel elbise yapsın banane?


Hadi bunlar ünlü, o çirkin elbiseyi çıkarıp 38 odalı malikanesinin havuzunda bi’ güzel yüzüyor olabilir, bir de çevremizde var sırf marka diye, sırf trend diye üzerine hiç yakışmayın şeyleri giyip “Çok yakışmış canım” dememizi bekleyenler. Yav yakışmamış işte, götüme dönmüşsün.


Marka kurbanı olmayın, başkası olmayın böyle çok daha güzelsiniz!



Bir de “çakma”cılar var bu pahalı ürün mevzularında. Don alacak parası yoktur ama gider malum markaların birebir taklidini bulup gururla kolunda taşır. Bunları görünce “Senin gerçekten Chanel çantan varsa beni Taksim meydanında……” diye başlayan cümleler kurmak istiyorum.


Bu tiplerden çevrenizde size çakma kullandığını söyleyecek kadar cesur olanı varsa argümanları da hep “Ama orjinalinin birebir aynısı, bak Kar Lagerfeld bile ayıramaz görse.” olur. E o ayıramaz da ben çantayı Fransız butiğinde macaronumu yedikten sonra değil, Eminönü’nde Halil Usta’nın koyduğu siyah poşetle alacağım. Bunu ben bildikten sonra Lagerfeld’i trollesem ne olur?


Neyse konu çok dağıldı ve sanırım toparlayamayacağım. Bazı durumlarda mod satın alırsın, konfor satın alırsın, isim satın alırsın. Bunların hepsinin de bir bedeli vardır. Bütün uçak aynı yere gidiyordur ama sen o perdenin ön kısmında oturmaktan keyif alıyor olabilirsin.


Bazı şeyleri karşılayabiliyorsa insan, neden kendini şımartmasın?




Bırakın servet düşmanlığını, herkes kendi kafasını yaşasın.


(Not: Umarım bu yazıyı okuyan hayırsever bi’ zengin bana kullanmadığı Dior’larını bağışlar…)


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir ben de dior diye giyerim ama zara olsa giymem hahahah
    CEVAPLA
  • Misafir ne güzel dior sun pelincim. bize de gönder varsa
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.