Birlikte başarmak
Sevgili Kardeşim,
Farkındaysan sürekli birlik, beraberlikten bahsediyorum. BİRLİK bilincini elimden geldiğince aktarmaya uğraşıyorum.
Neden birlikte başarmak zorundayız düşündün mü hiç?
Tek başına girdiğin ve sonucu her defasında hüsran olan savaşları hatırla önce!
Sonra, “birlikten kuvvet doğar” diyen ataların bilgeliğini ve BİR olmayı başarabilmiş ulusların, toplulukların zaferlerini. Çok değil, yüz yıl önce bu topraklarda da benzer bir destan yazıldı.
Ve Nihan aylardır ne anlatıyor diye sor kendine. Sonra ben sana YOL’a neden çıktığımızı tekrar hatırlatayım.
Bu köşeden seslenmeye başladığımda sana ilk kendi meselelerimden ve kaybolmuşluğumdan, durmaya ne kadar ihtiyacım olduğundan bahsediyordum. Sonra yavaş yavaş kendi kahramanımın destanını, yazar olacağım diyerek yola çıkışımla süslemiş, bir güzel hikaye yazmıştım sana. Cesaret vermek istemiştim sen de YOL’a çıkabil diye.
Çantamda çözmek istediğim kişisel sorunlarımın yanında toplumla meselem de vardı. Dünya üzerindeki varoluş şeklimizden, hüküm süren bilinçten ve buna karşı hiçbir şey yapamıyor oluşumdan acı çekiyordum. Aslında keşfedilmeyi bekleyen birçok yeteneğim vardı. Sorunları çözmenin dönüştürmek olduğunu anladığım, kişisel gücüme güç kattığım acılı ama gururlu bir yoldu benimki. Tüm kahramanlar gibi yolumda yalnız kalmak istememiş, seni de dahil etmiştim yolculuğuma canım kardeşim. Çünkü paylaşmak fıtratımda var. İstemiştim ki cefayı da sefayı da birlikte karşılayalım. İçsel bir bilgelikle daha kolay olacağını biliyor, desteğini üzerimden esirgeme istiyordum. O kadar müteşekkirim ki sana, her defasında başka CAN’ların suretiyle bana uzanan yardım eline…
Minnetimin derecesini anlatamam. Paylaşmanın, desteklemenin, birlikte bir şeylerin üstesinden gelmenin keyfini yaşayabilmiş can kardeşler anlar bahsettiklerimi. Neden bahsettiğimi sen anlıyorsun kardeşim, biliyorum. Özellikle son yazılardan sonra, ortak rüyayı nasıl beslemek istediğimizi, ete kemiğe büründürdüğümüz göz bebeğimiz KÖPRÜ PROJECT’i! Dünyamız için sosyal fayda yaratmaya odaklı sayısız harika insanı, sayısız şahane projeyle buluşturma hayalimizi…
Ancak bu konulara henüz yabancı olan diğer kardeşlerim için de buradayım ben. Onlar için de konunun teorisini anlatabilir, bir kavrayış yaratabilirim belki. Buna da gönüllüyüm. Zihinle anlayıp, kalbe indirilen bilginin kıymetini biliyor, ölene kadar bilgiyi paylaşma konusunda hizmetli olmak istiyorum. Çünkü bu, varoluşun bütününe hizmet ve etki alanı sandığımızdan da büyük. Anlam arayanlar için tatmini de aynı oranda büyük! Çünkü KÖPRÜ PROJECT gibi bir oluşumu meydana getirebilmek için ortak bir bilinçte ve vizyonda buluşmak gerekti. O vizyon; dünyayı değiştirebileceğimize dair inancımızdı. Maalesef bu inanç çoğu insanda yok kardeşim.
Neden olmasın?
Dedikodu yaymakta son derece başarılı olan kişilerin faydalı bilgileri yaydığı zaman ortaya çıkabilecek öğrenim alanını bir düşünsene canım kardeşim! Kulağa komik geliyor belki ama inan ben bunu çok düşünüyorum. Yani bilinci değişmiş on ev kadınının sosyal girişim kurma fikrine gelmesi kişisel ve toplumsal bir devrim değil de nedir söyler misin bana? Ya da üç boyut dünyasının sistemleri arasında sıkışmış, kendi öz benliğiyle bugüne kadar hiç iletişim kurmamış iyi eğitimli kardeşlerin sosyal fayda nedir diye düşünmeye başlaması…Bunu başaramaz mıyız sence?
Bunu başarıyoruz, bil istedim.
İçinde yaşadığımız toplum ve sistemler bütünü bize ne hikmetse etki alanımızın kısıtlı olduğunu ve tek başına hiçbir şeyi değiştiremeyeceğimizi söyleyip duruyor. Cesaret denilen erdemin ise sadece birkaç cengaver ruhta yaratımdan geldiğini sanıyoruz. Biz de kendimizi tek başına, yapayalnız zannediyoruz. Öyle değil! Paylaşmadıkça, anlatmadıkça derdimizi bilemiyoruz, aradığımız cesareti de bulamıyoruz.
Bu aralar favorim olan ve baş ucumdan eksik etmediğim, bana cesaret veren harika kitap Aktif Umut’ta şöyle diyor:
“Ortak kaygıların dile getirilmesi topluluğu güçlendirir; tıpkı ortaya çıkıp tepki göstermek iradesini paylaştığımızda olduğu gibi”[1]
İşte bu yüzden durmadan anlatıyorum, tekrarlar yapıyorum. Yılmadan, kim isem onu ortaya koyuyorum. Biz insanların ortak sorunları var. Gezegenimizdeki yaşam birçok tür için tehdit altında olduğu kadar insanlığın devamı için de alarm veriyor. Bu benim gibiler için uzunca bir süredir endişe konusu; zira yaşam denilen büyülü var oluşun türler üstü bir BİRLİK bilinci gerektirdiğini bilirken susmak yakışmıyor. Yeryüzünde cennet gibi bir yaşam mümkün iken cehennemi yaşamak nasıl bir ızdırap, görüyorsun.
Şimdi artık senden de benzer bir tutum bekliyorum kardeşim. YOL’a çıkma zamanın geldi. Tabii hala durduğun yerde sadece izliyor, öğreniyorsan. Bu da bir yöntem, biliyorum ama artık beklenecek zaman kalmadı. Birlikte başarmak zorundayız. Gezegenimizin BİZ’e ihtiyacı var. Kişisel gelişiminle dönüştürdüğün varlığın artık toplumsal bilince açılsın. Sosyal bir fayda yaratmanın peşine düş. İnan bana, bir şeye sahip olmaya çalışmaktan daha az yorucu ve mutluluk verici. Çünkü başardığında sadece sen mutlu olmuyorsun. İnsanlığın kutsanıp, BİZ olabilmenin idrakı doluyor kalbine ve sanırım Yaradan bu şekilde hepimizi birleştiriyor. TAM olmak ne demek hissettiriyor.
Sen ne yapabilirsin?
Farkındalığını yükseltmeye başlamış bir CAN olarak hayatın sadece senden ve senin sorunlarından ibaret olmadığını anlamış olmalısın. Çevrende olup bitenlere karşı duyarlı olmakla başlayan bu serüven bizden yetişkin olmamızı, hayatımızın sorumluluğunu almamızı bekliyor. Gördüğümüz tüm sorunların bir parçasıyız. O halde çözümün de bir parçası olmak mümkün. Ve sen kendi kaynaklarına sahip, yaratıcı ve çözüm odaklı bir bireysin. Kendin bir hareket başlatamıyorsan dahi var olanları destekleyerek oluşturulan etkileri büyütebilirsin kardeşim. Bak işte burada SİNERJİ devreye giriyor. Çünkü sen ve ben BİZ’iz. O kadar güçlüyüz ki, yaratım gücümüz var.
Hep bahsettiğim yeni dünyada ayakta kalabilmek maalesef her geçen gün bazıları için daha zor olacak. Bu aşikâr. İşte bu yüzden topluluk desteği denen şeyi birlikte öğrenelim istiyorum kardeşim. Bunların hepsini yazacağım, acele yok. Ama bunun için ilk önce kendini paylaşmaya açmalısın. Eğer hala malını, mülkünü, eşini, dostunu, sevgini, hoşgörünü, bilgini, ekmeğini paylaşamıyorsan buralara bir bak. Bilincinde dönüştürmen gereken neler kaldı acaba? Hangi yanlış inançların seni kısıtlıyor? Çevrende olup biten ve desteğini bekleyen hangi oluşumlar, etkinlikler için âtıl kalıyorsun? Sen kendin neler yapabilirsin?
Bir sonraki sefere kadar Paylaşmak adlı yazımın linkini buraya bırakıyor ve senden kendini paylaşıma açmanı rica ediyorum. Çünkü bu güzel gezegeni ancak kaynaklarını olduğu kadar sorunlarını da paylaşarak yaşanabilir kılabiliriz. SİNERJİ yaratabilmek için de paylaşmayı bilmek, ortak sorunlardan ortak faydalar yaratabilmek gerekiyor. İşte o zaman BİRLİKTE BAŞARACAĞIZ.
Kardeşin Nihan
[1] Aktif Umut, Joanna Macy/Chris Johnstone (OkuyanUs Flora dizisi)
YORUMLAR