İnsan ne ister?
Onca seans, onca insanın hikayesi, derin ve duygusal paylaşımlar, mezara götüreceğim sırlar, tanık olduğum mucizeler, ortak olduğum sevinçler bana gösterdi ki, hayattan ve insanlardan beklentilerimiz son derece benzer ve tanıdık. Çok farklı profillerde insanların bile o kadar çok “kesişen kümesi” var ki...
Olduğu gibi, koşulsuzca sevilmek
İyi ve kötü günümüzde, en kırılgan, güçsüz ve huysuz halimizde bile, özgürlüğümüze ve seçimlerimize saygı duyularak, sağla solla kıyaslanmadan, kendimize hak bildiğimiz ve sahip olmaktan mutlu olduğumuz şeyler için açıklama yapmak durumunda bırakılmadan, bazen yanlış yapsak da çok sevilmeye ve bağışlanmaya her zaman layık görülerek, değiştirilmeden ve yargılanmadan, tam olduğumuz gibi sevilmek istiyoruz. Bunun için her şeyden ve herkesten önce kendimizi olduğumuz gibi sevmemiz, kusurlarımızı dev aynasında görmememiz, sevgiyi ve mutluluğu “kazanmaya”değil de hakkımız olarak görmeye odaklanmamız gerekiyor.Gerçek dostlar kazanmanın yolu da gerçek bir dost olabilmeyi bilmekten geçiyor.
Umut ve neşe
20’lerdeki heyecana yakın bir duyguyla, “her şey mümkün” diyerek, değişimden korkmadan, hayata ve kendimize güvenerek, geleceğe iyimserlikle bakıp, hayat enerjisini tam yüreğimizde hissederek, umutla ve neşeyle yaşamak istiyoruz. Her şeye ve herkese rağmen... Bunun için her şeyden önce kendi gücümüzü tanımamız, aklımıza koyduğumuzu yapabileceğimizeve her zaman sıfırdan başlayabileceğimize inanmamız, mutluluğumuzu dış faktörlere bağlı kılmamamız gerekiyor.
Aşk
Bize kendimizi özel hissettiren, bazen şımartan, hep el üstünde tutan, hayatımıza güzellik ve renk katan, iyi yönlerimizi ortaya çıkaran, heyecanlandıran,sevindiren,güldüren,bizi anlayan,herkeslerden daha iyi tanıyan, kaya gibi güçlü ama sevecen bir aşkımız olsun istiyoruz. Bu aşk geçmişten bugüne taşıdığımız bir güzel bir evlilikte ise bu duyguyu hep yaşatmak ve canlı tutmak, yok eğer hiç olmadıysa da illa ki bulmak istiyoruz. Bunun için her şeyden önce hesap kitap tutan zihnimizle değil de yüreğimizin sesiyle yaşamayı öğrenmemiz, çok “köşeli”olmadan yeni bir insanı hayatımıza katmayı “gerçekten”istememiz, cesur ve iyimser kalabilmemiz, aşka ve aşkın bir ömür süreceğine inanmamız gerekiyor.
Para ve bolluk
Harcamaya da, paylaşmaya da, biriktirmeye de yetecek ve hatta artacak kadar para, birbirinden güzel giysiler, eşyalar,evler, keyifli seyahatler,rahat ve refah bir hayat... Bunun için, mümkünse küçük yaşlardan itibaren paranın “değerini” güzellikle öğrenmek, büyük hayaller kurabilmek ve amaçlar belirlemek,“paran varsa derdin var” gibi inançlardan temizlenmek,”parayla saadet olmaz”diyenlere kafa sallayıp hak vermemek, en güzel ve değerli şeyleri hak bilmek gerekiyor. Sevdiği işi bulup yapan, sevmediği işi de sevilir hale getirebilen ve her gün amaçlarına biraz daha yakınlaşacak şekilde adımlar atan “kazanıyor”.
Daha çok şeyler var istediğimiz, ve listenin en başında hep sağlık gelmeli aslında tabii ama sağlığa nedense hep “elde var bir”gözüyle bakıyoruz. Rahatça aldığımız her nefes ya da hareket özgürlüğümüz gibi önemli şeyler için şükretmeyi unutuyoruz... Hep olmayanın peşinde koşarken, hayat hızla gelip geçiyor.
”İnsan hayal ettiği müddetçe yaşarmış”der annem. İstemek,beklemek,hayal kurmak,yaratmak, bozmak,gerekirse yeniden yapmak gerekiyor. Leo Buscaglia’nın kitaplarında hep anlatmış olduğu gibi, hayatımız boş ve temiz bir tuval, onu nasıl renklendirip süsleyeceğimiz tamamen bize kalmış. En güzeli istemekle başlamak lazım işe sanırım.
Sevgiyle kalın…
YORUMLAR