Bir hayvan sevmek bu kadar mı iyi gelir?

Geçenlerde Fenerbahçe parkındaydım. Renk cümbüşü içindeydi tüm çiçekler, erguvan ağaçları inanılmaz güzellikte açmış, çimenin yeşili bahara yakışır şekilde canlanmış. Ruhuma nasıl iyi geldi anlatamam…

Sahilde bir bankta huzurla oturmuş denizi seyrederken, en az benim kadar mutlu bir kedi yanı başıma geldi oturdu. O da benimle birlikte denizi seyretti uzun uzun. İki kafadar sessizliğin sesini dinlerken, uzun uzun sevdim okşadım onu. Huzurum binle katlandı, sanki bütün kaygılarımı, üzüntülerimi aldı götürdü benden. Saf saf yüzüme bakarken bana yaptığı iyiliği biliyor muydu acaba?

Hayvanların o her zaman dengeli, her zaman sevgi dolu halleri bana hep güven vermiştir. Oyuncu ve sevecendir onlar, sevdi mi koşulsuz severler, anı yaşarlar, hassas bir şekilde her şeyi hissederler ve bir kelime dahi söyleyemezler ama sessizce dertleşmeyi çok iyi bilirler. Bakışlarıyla avuturlar, sıcaklıklarıyla ve huzurlu enerjileriyle “her zaman yanındayım” derler.

Kedileri, köpekleri sevip okşamamın enerjimi her zaman yükselttiği kuşkusuz. Sevgi alışverişinin şifa vermesi şaşılacak bir şey değil aslında ama işin bilimsel kısmını da merak ettim ve bu konuyu biraz incelemek istedim. Purdue Üniversitesi’nde Alan Beck tarafından çeşitli araştırmalar yapılmış.Hayvanların fiziksel ve ruhsal sağlığa olan pozitif etkileriyle ilgili bulgular her şeyi çok güzel açıklıyor:

-Evcil hayvan sahibi olanlar daha sağlıklı yaşıyorlar. Hayvanları sevmek, okşamak yüksek tansiyonu düşürüyor, stres hormonunun salgılanmasını durduruyor ve vücudun gevşemesini ve rahatlamasını sağlayan hormonların salgılanmasını sağlıyor.

-Köpek sahibi olanların kalp hastalığına yakalanma riski büyük ölçüde azalıyor. Bunun en büyük sebebi köpek gezdirmenin sağladığı rutin aktivite.

- Daha önce kalp krizi geçirmiş olanlar ya da ciddi kalp ritim bozukluğu yaşayanlar için de olumlu etkiler söz konusu. Aynı kalp rahatsızlıklarına sahip iki grup arasında yapılan araştırmalara göre hayvanlarla hiçbir ilgisi olmayan gruptaki hastalar çok daha az ömürlü oluyor.

- Evcil hayvanı olanların daha az hastalandığı ve doktora gittiği de saptanmış. Uzmanlar, bunu ayvanların bizde yarattığı “ait olma hissi”ne ve “hayatın kontrolüne daha sahip olma” duygusuna bağlıyorlar. Evcil hayvanı olanlar olmayanlara kıyasla daha mutlu oluyorlar, başkalarına karşı daha az şüpheci ve daha güven dolu oluyorlar ve yalnızlık hissine çok daha az kapılıyorlar.

- Hayvanların bebek sağlığı üzerinde de olumlu etkileri var. Evcil hayvan bulunan evlerdeki bebeklerin türlü alerjilere ve astım rahatsızlığına yakalanma riski büyük ölçüde azalıyor. Ama bunun için bebeğin ilk 6 ayında hayvanla aynı ortamda bulunmaya başlamış olması gerekiyor.

- Kedi veya köpek bulunan evlerde büyüyen bebekler, bulunmayan evlerdeki bebeklere kıyasla çok daha az sıklıkta soğuk algınlığı geçiriyorlar. Ayrıca çok daha az orta kulak iltihabına yakalanıyorlar. Bu araştırma 0-1 yaş grubu üstünde yapılmış.

-Otistik çocuklarla ilgili de ilginç bir bulgu var. Sınıfta öğrenciler arasında kaynaşmayı sağlamakta hayvanlar büyük rol oynuyor. Öğrencilerinin sınıftaki otistik öğrencilerle daha kolay kaynaşmalarını sağlamak amacıyla sınıfında evcil hayvan bulunduran öğretmenler son derece olumlu sonuçlar alıyorlar. Hayvanlarla haşır neşir olurken birbirlerine daha doğallıkla ve pozitif bir tavır içinde yaklaşan çocuklar daha çabuk arkadaş oluyorlar ve beraber çok daha uyumlu bir şekilde çalışıyorlar.

-Evcil hayvan sahibi olanlar, özellikle de köpek sahibi olanlar toplumla sosyalleşmede daha az sıkıntı çekiyorlar. İnsanlar hiç tanımadıkları bir yabancıyla konuşmaktan çekinirken, sokakta karşıdan köpeğini gezdirerek gelen bir yabancıyla iki çift laf etmekten çekinmiyorlar.

- Bu konuyla ilgili bir başka örnek de tekerlekli sandalyeye mahkum insanlar arasında yapılan araştırmada görülüyor. Dışarıda tekerlekli sandalyesinde dolaşırken yanında köpeğini de gezdiren kişiler, sokaktaki diğer insanların kendileriyle daha çok göz temasında bulunduklarını ve hatta gerektiğinde yardım etmeyi önerdiklerini görmüşler.

Yani hayvanlar insanları birbirine yakınlaştırıyor, sevgi veriyor, şifa veriyor. Hayatın mucizelerinden biri onlar.

Sevgiyle kalın.