Çünkü bir varsın, bir yoksun..

Zaman; biz geçsin diye kıvrandığımızda yavaş, hayat söz konusu olduğunda ise son derece hızlıdır.. Bir varsındır, sonra bir anda yok.. İşte o yüzdendir ki; mutsuz olmak ve ondan da öte, mutsuz olduğunu fark edip söylenmek ve mutsuz olmaya ve söylenmeye devam etmek kendimize yapabileceğimiz en büyük haksızlıktır..


"Şu an çalıştığım şirkette bilgi işlem departmanında Sistem Yöneticisiyim, aynı görevde başka birini işe aldılar, hem de benden fazla maaş ile (bu arada alınan kişi tüm işi bana soruyor ya bu da ayrı bir durum). Şimdi ben söylenmeyim de ne yapayım?. Gidip yöneticime söylesem "şirket politikası, hem iş yerlerinde yeni başlayanlar eskilere göre fazla alıyor" diyecek, eşime anlatsam, "sürekli söyleniyorsun" diyecek, ki diyor da zaten, sizin yazınızı da bana o gönderdi. İşi bıraksam olmuyor, bırakmasam olmuyor, şimdi ben söylenmeyim de ne yapayım?

Eski iş yerimde de aynıydı, ve ben 10 sene söylendim durdum, dayanamadım istifa ettim. Bakmayın öyle hemen istifa ettim dediğime, iş buldum sonra istifa ettim. :) Sonuç, eski işyerim zarar etti, ben mi istedim zarar etsin. Aynısını yapmak istiyorum ama bu sefer iş bulmak biraz zor.

Şimdi ufak bir özetten sonra, hayat bu olumsuzluklarda ne kadar itici bir güç olabilir ki? Diyorsunuz ya "her şeyin bir anlamı vardır" artık bir anlam da yükleyemiyorum bu olanlara." Rumuz: Huyum söylenmek..

Aslında, mevcut durumumuzdan içten içe mutluysak, sadece bazı sıkıntılar varsa ve söylenmek deşarj olmamızı sağlıyorsa, bana sorarsanız söylenmeye devam edebiliriz. Ama, artık bu bizde bir alışkanlık haline geldiyse ve söylendikçe içimizdeki sıkıntı dağılmıyorsa, hatta kendimize ve çevremize verdiğimiz sıkıntı artıyorsa, durup bir düşünmek lazım kesinlikle..


Durup düşünürken de, bir şeyi asla unutmamak lazım ki; o da hayatın göz açıp kapayıncaya kadar geçtiği ve kendimizi uğrattığımız mevcut mutsuz olma haksızlığını yok etmek için çok da zamanımızın olmadığı.. O yüzden, takılıp kalmamak gerek diye düşünüyorum. Tüm yaşananların bir anlamı varsa bunu görmeye çalışmak lazım bir an önce. Ama, bir anlam yükleyemiyorsak da, belki de bir anlam yüklememiz gerekmiyordur yada anlam yüklemek için doğru zaman değildir. Hatta kim bilir, belki de anlam yükleyecek başka şeyler vardır..


Bunca bilinmezliğin içinde yolumuzu nasıl bulacağız derseniz; bazen değişmek ve değiştirmek için mücadele ederek, bazen durup akışına bırakıp izleyerek, ama en çok da kendimize bakarak.. Hayatımızın değerini önce kendimiz yükselterek.. Ve her ne olursa olsun, kendimize duyduğumuz inancı asla kaybetmeyerek.. Çünkü bir varsın, bir yoksun..


***

İşinizde mutlu değil misiniz? İş hayatı ile ilgili öğrenmek istedikleriniz mi var? Ya da sadece fikirlerinizi paylaşmak mı istiyorsunuz? Öyleyse e-postalarınızı aşağıdaki adreslerden birine mutlaka bekliyorum.


isimlemutluyum@mujdeozenen.com

diyelim@isimlemutluyum.com

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.