Mars Yay Burcunda: “Sınırları genişletmek”
Astrolojide Ay ve Güneş tutulmaları dünyevi ve kişisel hayatlarımızda köklü değişimleri simgelediğinden bu Mart ayı, yılın gündemini belirleyen önemli aylardan biri olarak göze çarpmakta. Zamanı geldiğinde tutulmalarla ilgili yorumlarımı paylaşacağım. Bir diğer yandan Nisan ortasında Retro dönemine girecek olan Mars, en az tutulmalar kadar dikkate değer bir etki ortaya çıkarabilir. 9 Mart’taki Güneş tutulmasından birkaç gün önce 6 Mart sabahında transit Mars Yay burcunda ilerlemeye başlayacak.
Genelde Mars ve Yay birlikteliği sevilen ve özlenen bir enerjidir. İrade gücünü temsil eden Mars, Yay burcunun iyimserliğiyle buluştuğunda düşünce ve davranışlarımızda daha dinamik ve pozitif bir hal ortaya çıkabilir. Kaygılarımız azaldıkça, fiziksel hareketliliğimiz de artabilir. Mars Yay burcunda “inandığının peşinden gitmek” , yeni maceralar, risk almak, talihe gülümseyerek yeni bir yola koyulmak anlamlarına gelebilir. İdealize ettiğimiz arzular doğrultusunda yeni ve farklı bir hayatı solumak isteyebiliriz. Yay burcunda seyreden Mars’tan esinlenerek “bir şeyleri daha iyi hale getirmek” için harekete geçebiliriz. Fakat göstermelik bir iyi niyet sergileyerek insanları kendi kişisel inançları yönünde yargılayanlar yüzünden karşılaşılan sonuçlar pek de hoş olmayabilir.
Standart rutinlerimizden sıkılabileceğimiz önümüzdeki birkaç ay boyunca, monotonluğa, yasaklara, sınırlamalara ve engellere meydan okuyabilir, bir projenin ya da mücadelenin parçası olabiliriz.
Retro dönemini de göz önüne alırsak Yay Mars’ının en nahoş tarafı, şevkle giriştiğimiz konularda geri adım atmak zorunda kalabilmemizdir. Nisan ortasına kadar verdiğiniz her kararın, Nisan ortasından başlayarak, Haziran sonuna kadar olan dönemde yeniden üzerinden geçmek zorunda kalabilir, projelerinizdeki aksaklıklar ve düzeltmelerle uğraşabilirsiniz.
Beklenmedik siyasi ve jeopolitik kargaşa, yeni bir politik tutumun güç kazanması, akademi, gazetecilik gibi alanlarda dünya genelinde yaygınlaşan mücadeleler, revize edilen yeni kanunların yürürlüğe konması, ülkenin güvenliği konusunda stratejik ve aynı zamanda tarihi tedbir ve kararlar alınması, resmi kabul edilen tarih bilgisine dair düzeltmeler, eğitimcilerin ve aynı zamanda öğrencilerin mücadeleleri, uygulanan sınavlarla ilgili krizler, bürokratik zaferler, küresel farkındalığın artması, süregelen mülteci durumunun medyada farklı yönleriyle yer alması, yalanların ve yalancıların ifşa olması gibi ihtimallerin tümü Mars’ın Yay’daki transitiyle ilgili bulunur. Ancak bahsettiğim bu olasılıkların gündeme gelmesiyle birlikte mutluluk vaat eden sonuçlar elde etmemiz de henüz mümkün olmayabilir. Huzur, barış, uyum, uzlaşma ve tarafları mutlu edecek anlaşmalar için transit Jüpiter’in Terazi burcuna ilerleyeceği Eylül ayını beklemek daha makul görünüyor.
Yay burcundaki Mars daha derin anlamların ve hakikatin arayışıdır. İnsan ruhuna dair gizemlere ve yabancı olduğumuz kültür ve bilgilere açık olmamız kolaylaşabilir. Tarzınız dışında kitaplar okuyabilir, araştırmalar yapabilir, eğitiminize dair yeni kararlar alabilir, spora başlayabilir, hiç görmediğiniz yerlere seyahat edebilir, uzak yolculuklar planlayabilir, bu yerlerde öğrendiklerinizle hayata bakış açınızı genişletebilirsiniz.
Mars’ın ateş burçlarından olan Yay’daki yerleşimi tıpkı volkan patlamalarını da temsil etmesi gibi, enerji seviyemizde müthiş bir artış demektir. Yine de adrenalinin verdiği hissin tatlılığıyla ortaya çıkabilecek ayarsız enerjiniz üzerinde biraz kontrol sağlayarak başınızı istenmeyen belalardan kurtarabilirsiniz.
Tutulmalar geçmiş ve gelecek arasında uzanan ve karşıya vardığımız anda yıkılan asma bir köprü gibidir. Yay burcundaki Mars ise bu köprüyü geçerken maddi manevi sınırları zorlamamız ve özgürlüğümüz için çaba göstermemiz anlamına geliyor. İnançlar yüzünden ortaya çıkabilecek cehalet kadar, ruhta arılığı da temsil ediyor.
Yaşamın serüveni önce kapının ardındakini merak etmekle başlar. Daha sonra sokağın, şehrin, dağların, tepelerin, nehirlerin, denizlerin, günlerin ve gecelerin ötesini merak eder insan. Çoğu zaman yaşadığımızı hissetmek için yeniden yollara düşmek isteriz. Bazen kendimizden kaçmak, bazen de kendimize varmaktır yaşadığımız her macera. Önümüzdeki süreçte kendimizi hangi koşulların rehberliğine bırakacağımızdan çok, yüreğimizi ne kadar arı tuttuğumuz, niyetlerimizde ne kadar iyi olduğumuz önem taşıyacaktır. Zira insan gittiği her yerden yine kalbine döner.
Cesaret ve umutla…
YORUMLAR