“Sana rüyalarını geri vereceğim ama bir şartım var”
Hayatın işaretleri rüyaları nasıl hatırlamalıyız? Hatırlamanın önündeki engelleri nasıl kaldırabiliriz? Bundan dört beş yıl önce yanımda çalışan kadın bir sabah arka arkaya gördüğü üç rüyayı bana anlatmıştı. Her rüya birbirini tamamlıyor ve yapması gereken şeyleri işaret ediyordu. İlk rüya korkularına ikincisi bunları oluşturan deneyimlerine ve en son rüyası ise hayat amacına işaret ediyordu. Aslında o yaşadığı deneyim ve sonrasında içinde oluşturduğu korku, gerçekleştirmesi gereken hayat amacı için etkili bir sıçrama basamağı oluşturuyordu. Hepimiz için böyledir zaten, en çok zorlandığımız şey aslında en iyi başaracağımız şeydir. Yapamadığımız şeyler için oturup ağlamak yerine, onları bir fırsata dönüştürmek için üzerlerinde düşünmek, yapılabilecek en güzel şeydir. Bu üç rüya beni çok etkilemişti. Bir kaç hafta sonra ondan rüyalarını yazıp bana vermesini rica ettim. Rehber Rüyalar kitabımın yeni baskısında yer vermek istiyordum. Bir panikle ve üzüntüyle cevap verdi: “Ama abla, ben rüyaları yazmadım ve hatırlamıyorum ki” dedi. Yapacak bir şey yoktu. ”Tamam, dert etme.” dedim.
Yıllardır rüyalarıyla yaşayıp rüyalarının rehberliğinde yolunu bulan biri olarak yüzde yüz emin olduğum bir şey varsa, o da bizim için önemli olan rüyaları ya yine tekrar gördüğümüz ya da hatırladığımızdır. Bizden vazgeçmeyen sisteme her zaman güvenmişimdir.
Birkaç gün sonra sevinçle yanıma geldi, “Abla, rüyalarımızı yazdım” . Arkasından da hızlı ve heyecanlı bir şekilde yaşadığı deneyimi anlatmaya başladı. Rüyaları bana veremeyince çok üzülmüş. Birkaç gece tekrar görmek için niyet etmiş. O sabah uyandığında ise aynı sırada yine tüm ayrıntıları ile rüyalarını hatırlamış. Fakat kafasını karıştıran bir şey olmuş. Rüyasına, bu üç rüyayı arka arkaya görmeden önce bir ses ona şunu söylemiş. Demiş ki “Sana rüyalarını geri vereceğim ama bir şartla, pencereden dışarıya bakmadan rüyalarını yazacaksın”. O da “Peki” demiş. O ses sözünde durmuş. Bizim kız da tabii.
O ses neydi ve neden böyle bir şey söyledi? O ses, ister inanın ister inanmayın, özünüzün, belki de meleğiniz ya da yaratanın sesi. Benim için ise yaratanın. Çünkü o bizden hiçbir zaman vazgeçmez. Hele biz kararlı, istekli, olduğumuzda bir de sorumluluk aldığımızda asla. Ne güzel bir duygu değil mi? Dualarımızın duyulduğunu bilmek. Bizi koruyan ve kollayan o gücü hissetmek.
Peki, neden pencereden dışarıya bakmadan? Pencereden dışarıya bakmak hayata karışmaktır. Günün telaşı ve yapacaklarını düşünmek rüyayı ne kadar net hatırlasan da rüyayı unutturur. Bu yüzden rüyaları uyanır uyanmaz yazmak çok önemlidir. “Uyanır uyanmaz” deyince herkes sabah saatini sanıyor. Ne zaman uyanırsak o zaman yazalım. Gece üç veya dört, hiç fark etmez. Bu yüzden başucunuza mutlaka rüya günlüğünüzü koyun, mutlaka yazın. Yazmanın müthiş bir etkileri var. Anlatırken hatırlamadığınız rüya parçalarını hatırlamak ya da sembolün sizin için anlamını rüyayı yazarken keşfetmek gibi. Rüya günlüğümüzün başucunda durması ayrıca bilinçaltı için “efendim rüyalarını hatırlamak istiyor” mesajını veriyor. Böylece o defteri her gördüğümüz de bu niyet güçleniyor.
Rüyaları net bir şekilde hatırlamak için yapacağımız çok güzel bir çalışma var. Bu çalışma bize hem rahat bir uyku hem de net ve berrak bir şekilde rüyalarımızı anlama farkındalığı katacak. Buna ben rüya motivasyonu diyorum. Çocuklara bile uygulayabilirsiniz. Emin olun. O gece kâbusları (travmaya bağlı değilse) ya da yalnız yatamama korkusu ortadan kalkacak. Rahat bir uyku, güne güzel başlamanın ilk adımıdır. Hiç kimse yorgun argın kalmak istemez değil mi? Hele bir de rüyamızı hatırlayarak uyandıysak 2-0 önde başlamış oluruz güne.
Peki, bu çalışma nedir ve nasıl uygulayacağız? Bu yazının devamında olacak. Ancak öncelikle bu rüya günlüğü ve Rüya Motivasyonu çalışması ile başlayacağız.
Hadi bakalım, kızımın dediği gibi “hepinize şimdiden tatlı rüyalar”.
Rüya Motivasyonu:
Yatmadan önce bedeni, zihni ve ruhu dinlendirmek için, banyo yapıyoruz.
Meditasyon yapmak ya da kılacağınız bir şükür namazı da sizi rahatlatır. Ardından yaşadığınızı günü dışarıdan bir film izler gibi izlemenizi istiyorum. Sadece izleyin. Bir balon hayal edin. Sevdiğiniz renkte olsun. Sonra günü tekrar başından sonuna izleyin. Bu sefer değiştirmek istediğiniz durumları değiştirerek bunu yapın. Yani eğer yorgun kalkmışsanız keyifle kalktığını görün, canınızı sıkkınsa neşeli. Bunu yapın çünkü bilinçaltı hayal ve gerçeği ayırt edemez ve siz ona ne verirseniz kabul eder. O yüzden her zaman güzel şeylere odaklanın ve güzeli düşünün ki onlar size gelsin. O zaman rüyalarınız da güzelleşir. Evet, bu yeni filmde baloncuğun içine koyduk. Sonra, kızgınlıklar varsa onları aklımızda ne gelirse hepsini balona koyuyoruz. Hayalimizde bunu yapıyoruz. Uçan balonlar serbest bıraktığınızda yükselir ve gözden kaybolurlar. İşte biz de rüya balonumuzu bu şekilde hayal edeceğiz. Rüya balonumuz gökyüzünde kaybolana kadar izleyeceğiz. Yatağımıza uzanıp, birkaç kez “rüyalarıma güveniyorum ve rüyalarımı hatırlamayı seçiyorum” cümlesini tekrar edeceğiz.
Güzel bir uyku başlıyor. Bu çalışma için Rüya Olumlamaları CD’si alıp dinleyebilirsiniz. Bu CD’de hem rüyalarınızı hatırlama hem rahat ve keyifli bir uyku hem de anne ve babanızla bütünleşme meditasyonunu bulacaksınız.
Gelelim rüya günlüğüne;
Rüya günlüğü tutarken aşağıdaki çizelgeyi örnek alabilirsiniz. Bunun dışında, rüyayı görmeden önce hangi duygular ve düşünceler içindesiniz, o gün sizi etkileyen şeyler nelerdi? İçsel olarak sorduğunuz sorular var mıydı? Bir nevi o günün bilânçosunu çıkarmanızı istiyorum.
Aşağıdaki rüya çizelgesini yaptıktan sonra:
Aynı soruları rüya içerisindeki size sorun. Rüya sırasındaki duygularınız, düşünceleriniz, sizi en çok etkileyen belirgin olan durum ne? Bunları da hikâye katmadan yazın. Rüyadan sonraki düşünceleri, duyguları, aklınıza gelen fikirleri hiç düşünmeden yazın. Düşünmeye başladığınız an özden koparsınız. Burada “HİÇ DÜŞÜNCE” uygulamanızı istiyorum. Sadece aklınıza geleni yazın. Benim yıllar önce gördüğüm kapı rüyasından sonra hissettiğim “rüyanın kitap olacağı” bilgisi gibi çok özel bilgiler olabilir.
Rüya Günlüğü Çizelgesi
Uykuya yatmadan önce, içinizdeki önemli duygu, düşünce, niyetler ve deneyimler (Birkaç satır).
Uykuya yatmandan önce, içimizdeki önemli duygu, düşünce, niyetler ve deyimler (Birkaç satır).
Rüyada;
Tarih,
Sayı,
Zaman,
Mekân,
Tema,
Nesne,
Belirgin olan simge,
Renk,
İnsanlar,
Hayvanlar,
Kıyafetler,
Rüyadan sonraki hisler, ilhamlar, düşünceler,
İlerleyen günlerdeki gelişmeler,
Öncü işaretler.
Bu kadar ayrıntı sizi ürkütmesin. Kısa bir süre sonra her şey çok basit ve kolay hale gelecek. Bu ayrıntılar sizin rüyanızın hangi katmandan geldiğini bilmenizi ve yorum yapmanızı kolaylaştıracak.
RÜYA 1
Uzun zaman önce gördüğüm, etkisinden kurtulamadığım ve anlam veremediğim bir rüyamın anlamını sormak istiyorum.
Kendi evimde yatak odamdayım. Evde bayanlar topluluğu var. Yatak odamla salonumun arasında bulunan koridorda renk renk pelüşlerle kaplı kutular bulunmakta. Kutular pembe mavi renkli, cıvıl cıvıl, pelüşle kaplı kutular. Bu kutular yedi tane diye hatırlıyorum. İçerden yani salondan kadınların Kuran okuma sesini duyuyorum. Ardından bana söylenen sözler var. Ama hatırladığım sadece, kutuların içinde Allah’ın isimlerinin yazılı olduğu ve bir kutu seçmem gerektiği. O topluluk bebek mevliti gibi bir şey yapıyor, fakat benim çocuğum yok.
Hiçbir zaman bu rüyama anlam veremedim.
Emine
Sevgili Ht Hayat Dostu,
Bir rüyayı unutmamamızın sebebi taşıdığı mesajın bizim için hala önemli olmasıdır. Bu rüyaların yaşamımızdaki iyileştirici gücü ise, ancak rüyanın bize sunduğu çözümleri ve sorumlulukları hayata geçirmek ile mümkün olur.
Rüyandaki pembe renk bize, kendi kadın kimliğin, benliğinle ilgili yeni şeyler fark edeceğini bu farkındalıklar ışığında, özellikle hemcinslerinle daha sağlıklı iletişim kuracağını söylüyor. Pembe renk hem sevginin hem de dostluğun rengi. Rüyandaki kutular ise, bu dostluklardan alacağın hazzı ve keyfi gösteriyor. Ancak iletişim sırasında daha açık olman, duygularını ifade etmen önemli. Güven duymak daha sağlıklı dostlukları hayatına çekecektir. Yedi sayısı ise yaşamında bu mucizelerin başlandığının habercisi.
Rüyan ne diyor? “Kendini tanıdığında ve keşfettiğinde hemcinslerini daha iyi anlayacaksın.”
İyileştirici eylem planı; Onları tanımak için zaman ayır, daha çok birlikte ol.
Rüya 2
Rüyamda çok yüksek ve sık ağaçların olduğu bir ormanda delicesine koştuğumu görüyorum. Ağaçlar o kadar sık ve yüksek ki kafamı kaldırıp yukarı baktığımda, gökyüzü bile görünmüyor. Koşarken hissettiğim şey, beni birilerinin takip ettiği. Sanki birilerinden kaçıyorum. Bir yandan koşarak kaçarken, arada bir de dönüp arkama bakmaya çalışıyorum. Peşimden gelen birileri var mı diye bakıyorum. Kimseyi görmüyorum ama sürekli koşmaya devam ediyorum. Karşıma bir kaya çıkıyor, sık çalıların arasında bir kaya. Benim boyumdan küçük bir kaya. Çalılar arasından kayanın yakınında bir çift ayak görüyorum, teke ayağına benziyor, toynakları var ve beyaz tüylü. Durup ayakların gerisi nerede, neye ait diye bakıyorum. Çalıların arasından ayakları takip edince gördüğüm şu; gövdesinin alt kısmı tekeye benzeyen ama üst kısmı ise bir insan olan yaşlı bir canlı. Bu canlı beyaz saçlı, yine beyaz uzun tekesakalı var. Kayaya yüzünü yaslamış, gözleri kapalı, öylece duruyor. İçimden şu geçiyor; bir yandan beni kovaladığını düşündüğüm şey ne ise, ondan kaçmam gerek. Ama o yaşlı adamı da orada bırakmak istemiyorum. Sanki yardıma ihtiyacı varmış diye düşünüyorum. Sonra kendimce diyorum ki: Çok huzurlu görünüyor, belki de hiç huzurunu bozmamalıyım. Hayvanlar ölecekleri zaman, yuvasından uzaklaşır ve bir yere gizlenip ölüsünü sahibine göstermez ya, aklıma bu geliyor. Çelişki içinde karar vermeye çalışıyorum ve sonra onu rahatsız etmemem gerektiğini düşünüp kaçmaya devam ediyorum. Ormanda kaçmaya devam ederken, karşıma çok ama çok büyük bir demir kapı çıkıyor. Kapının sağında ve solunda birer ayna var. Ben direkt soldaki aynaya yöneliyorum. Aynaya baktığımda, kendimi görmüyorum. Gördüğüm tek şey ağzımdaki bütün dişlerin avucuma döküldüğü ve ben avucumdaki dişleri gersin geriye ağzıma sokmaya, tekrar yerlerine koymaya çalışıyorum.
Yardımlarınız için şimdiden çok teşekkür ederim.
Saygılarımla
Ümit U.
Sevgili Ht Hayat Dostu,
Orman, ağaçlar bolluk ve bereketin simgeleri. Ne güzel ki sen tam onun içindesin. Ama yaşayamıyorsun. Seni kovalayan korkuların olabilir mi? Acaba hangi duygun içinde olduğun bu güzellikleri görmenin önüne geçiyor? Lütfen geleceğin ve parayla ilgili inançlarını, düşüncelerini gözden geçir. Tespit ettiğin olumsuzdurumlar için olumlu davranış ve düşünce oluştur. Davranış düzleminde yapacağın her şey değişimi hızlandıracaktır. Bu bir rüya ve kaçtığın şeyin hiç bir gücü yok. Unutma korkular sahte delillerdir. Demek ki güçlü olan sensin.
Bu yaşlı adam sana kimi hatırlatıyor? Baban olabilir mi? Babanla ilgili duygulara bak. Suçluluk duygusu taşıyor musun? Ya da o acı ve sıkıntı sen de çektiyse kendini iyi ve güzele, bolluk ve berekete görmüyor. Sonuçta kaçtığın şey içinde merhamet var. Belki de bu merhamet duygunu etrafındaki insanlara, sevdiklerine geçirmelisin. Böylece hem geçmiş hem de şimdi şifa bulacaktır.
Kapı çok güzel bir semboldür. Hem solda hem sağda görüyorsun. İkisi de rüyandaki duruşlarına göre arkayı yani geldiğin yeri gösteriyor. Geçmek ve yeni bir başlangıç yapmak için önce görmeli ve kendine yüzleşmelisin. Keşfetmen gereken bir şeyler var. Sanki aldığın tüm kararlar seni üzmüş ya da sonuçlanmamış gibi. Yeni adımlar atmak için acele etme. Çok yönlü düşün. Dişlerinin elinde olması bu yaşamınla ilgili birçok kararını yarım bıraktığına ya da bazıları için hayal kırıklığı yaşadığına işaret ediyor.
Bunun sadece tek bir nedeni var? Acele ediyoruz. Hiçbir şey kaçmıyor. Sana verilen tutku eğer sen onu hayata geçirecek olmasaydın sana hissettirilmezdi. Bunu unutma olur mu?
Rüya bize ne söylüyor? Arkanı dönme, seni güçlendirecek olanla yüzleş.
İyileştirici eylem planı; Kararlarını alırken rahat ol, seçenekleri hatırla.
RÜYA 3
Merhaba Işık Hanım,
Rüyamı yazmak istedim. Öncelikle işsizim. Uzun zamandır da iş arıyorum. Gece rüyamda işe girmişim ancak, elimde koca bir damacana var ve normallerinden büyük ve beyaz. O damacanayla evlere su satıyorum. Sanki süt satar gibi kaplara dolduruyorum. Bir de Işık Hanım ben felaketleri birkaç gün öncesinden rüyamda görüyorum. Buna Van depremi de dahil ama Van’da olacağını bilmiyordum. 99 depremi olsun, Endonezya’daki Japonya’daki depremler olsun görüyorum ve bazılarında o felaketi yaşayan insanların düşüncelerinde duyuyorum. Bir de son zamanlarda rüyamda ne zaman çatışmada ya da askerde olduğumu görsem, ertesi gün şehit haberlerini alıyorum. Hayırdır inşallah diyorum ve şimdiden size teşekkürlerimi yolluyorum...
Cem A.
Sevgili Ht hayat Dostu
O halde 14 Aralık’ta iş-siz-siniz seminerine bekliyorum. Ücretiz yapılacak. Güzel bir sosyal sorumluluk projesidir. Zamanında ben de işsizlik yaşamış biri olarak seni ve sizleri çok iyi anlıyorum. Hep birlikte üstesinden geliriz. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için değil mi?
Bakalım rüya bize nasıl destek oluyor.
Su ferahlık ve huzur demektir (Bu rüya için. Öyle hemen su bu demekmiş deyip her su sembolü gördüğünüz rüyalara kes yapıştır yapmayın canlar. İşin özüne aykırıdır. Benden uyarı).
Evlere su satıyor olman, kendi çekirdek ailenle küçük yaşlarda yaşadığın ciddi bir güven sorunu olduğunu gösteriyor. Kendinde olmayan bir şeyi başkalarına veremezsin. Öncelikle bu inancı iyileştirmende fayda var, çocukluğuna dönüp seni neyin etkilediğini bulmak fayda sağlayacaktır.
Hamilelik sürecini de annene sorabilirsin, hamilelik ya da doğum zor geçmiş olabilir. Ne de olsa bedenen ilk barındığımız yer anne karnı ve suyun içindeyiz, o halde anne etkisi olabilir. İşe anneden başla olur mu?
Su aynı zamanda bedenin en temel ihtiyaçlarından biridir. Rüyandaki eylem bana kendinden önce diğer insanları düşündüğün kendi temel ihtiyaçlarını dahi yok sayarak aşırı verici olduğunu gösteriyor.
Olmaz, bu yanlış. Bak benim yedi yaşındaki tatlı kızım dün akşam ne söyledi biliyor musun? Bir kitap okumuş ve şu sonucu çıkarmış ”Kendine yardım etmeyene Allah da yardım etmez.”.
O halde, “önce ben” diyebilirsin.
Diğer rüyalarına gelince, biz onlara geleceği gösteren kehanet rüyaları diyoruz. Bu deneyimi yaşayan senin gibi insanlar var. Eğer bu rüyaları görmek istemiyorsan bilinçaltına komut vererek bunu durdurabilirsin.
Rüyan bize ne söylüyor? “ Önce ben”
İyileştirici eylem planı” Anne den aldığımız duygulardan özgürleşmek”
Not: Özgürleşme çalışması için yapılacak en güzel şey, eğer ebeveynlerimiz hayatta ise onlarla duygularımızı paylaşmak ya da karşımızda onları hayal edip: ”Senin kaderine saygı duyuyorum. Seni seviyorum ve annem olduğun için teşekkür ediyorum. Ben kendi kaderimi yaşamayı seçiyorum. Bana verdiğin yaşam enerjisi için sana teşekkür ederim.” diyebiliriz.
Aşk’la...
YORUMLAR