Bir soru sorabilir miyim?

Sorularla aram pek iyi değil. Özellikle de ani, apansız gelen sorularla. Zaten öğrenciyken de sözlü filan sevmezdim. Ne bileyim, cevabı bildiğim halde "ya yanlışsa" şüphesi düşerdi içime. Sonraları o şüphe yerini "ya nolur sormayın" durumuna bıraktı.

Soruları pek sevmiyorum çünkü bazı sorular ziyadesi ile havuz problemi ile ahiret sorusu arasında.

Neler mi?

Mesela iş görüşmelerinde karşıma çıkan sorular ya da yeni biriyle tanıştığımda karşılaştığım sorular. Genelde hepimize sorulan bana göre retorik sorular.

Hemen geçeyim örneklere;

1. Nerelisin ya da memleket neresi?

Ben İstanbulluyum. Sülalem buralı, annem, babam, babamın dedesinin dedesi, anneannem, anneannemin anneannesi. Buralıyız yani. İstanbulluyum diye cevap verince önce bir bakış ardından da diğer bomba gelir her zaman. Nerelisin sorusundan gına gelmiş biri olarak zaman zaman Gana Merkez, Uganda'nın İçinden, Tokyo'nun Kuzeyinden gibi saçma cevaplar veriyorum. Çok işe yarıyor diyeyim, bir algılama problemi yaşanıyor sonra tık yok. Sessiz düğmesine basılmış.

-Nasıl yani İstanbullusun? Büyüklerin nereli?

Arkadaşım inanman için illa kolundan tutup soy ağacımı mı göstereyim. Yok, ama illa göstermek gerek ki buralı olduğumu anlasın. Tamam, Bizans'tan beri burada değiliz belki ama buradayız işte, bu ısrar niye!

2. Ne kadar kazanıyorsun?

Neden ki? Bu sorunun mantığını anlasam dünyanın gizemini çözebilirim belki. Ne kadar kazandığımı ne yapacaksın ki? Kiralık evin var da bana mı kiralayacaksın? İnsanlar tuhaf dostum, çok hem de!

3. Bu soru evlilik muhabbeti açılınca soruluyor genelde. Ne zaman evlenmeyi düşünüyorsun?

Valla ne zaman kısmet olursa. Ayrıca ne bileyim ben. İşte bu soruya bayılıyorum dostum! Bu soru bir harika! Oğluna mı alacaksın? Mesela böyle cevap vermek işe yarıyor, çok dedim ondan biliyorum ya da soruyu sorana sinir olduysanız ülkede evliliğimiz onaylanmıyor da diyebilirsiniz, ben dedim işe yarıyor.

Bir de yaşın kaç sorusu var ki amanın aman! Yaşımı söylerim karta kaçmışsın denir. Arkadaşım yaşım 31! Neresi karta kaçmış! Ayrıca sebze miyim ben karta kaçayım?! Şimdi bu konuya girmeyeceğim zira bu başka yazının konusu, ayrıca bu karta kaçma olayı ile çok sempatik bir anım var ki anlatmazsam olmaz, söyleyeni rezil etmezsem hiç olmaz. Lanet olsun dostum, tersim böyle de pis!

Kısacası sorular her yerde karşıma çıkıyor. Ardıma bakmadan kaçayım diyorum o da olmuyor.

Sorular dostum, sorular her yerde!