Minimalist bir ev nasıl olur?
Türk işi minimalizm ismini görünce aklınızda acaba evi nasıldır sorusu canlanıyor mu? Özellikle de beni başka mecralarda takip etmiyorsanız ve aramızdaki tek ilişki bu haftalık yazılarsa bana ve evime dair merakınız olması normal.
Minimalist bir ev dediğimizde aklımıza bazı temsili fotoğraflar geliyor hatta arama motoruna da minimalizm yazarsanız muhtemelen bembeyaz duvarlar, gri koltuklar yani daha siyah-beyaz-gri tonlarında iç mekanlara rastlayabilirsiniz.
Minimalist fotoğraflara meraklıysanız belki aklınıza dümdüz ya da tek renk döşeli ama bir yerde de iddialı bir rengin patladığı bir ev aklınıza gelebilir. Minimalist evler bunların ikisi de olabilir ancak tam tersi de olabilir.
Unutmayın ki hepimiz biriciğiz. Bu biriciklik tabii ki zevklerimize ve ihtiyaçlarımıza da yansıyor. Benim gördüğüm en büyük minimalizm hatalarından biri: minimalist yaşam stili ile minimalist (dekorasyon) stilini karıştırmak. Başka bir deyişle, minimalist yaşam stiline sahip olup renk ve desen sevebilir ya da daha çok eşyanız olsa da onları dolaplar ya da depolarda gözden uzak tutup stil olarak minimalizmi tercih edebilirsiniz.
"Sadeleşeceğim" derken bunun için alışveriş yapılması gerçekten amaca hizmet etmiyor. Minimalist olmak demek, neyi sevdiğini bulmak ve hayatını diğer şeylerden arındırmak demek.
Bu yüzden renklere, desenlere sahip çıkın diyorum. Bu işin bir reçetesi yok. Keşke olsa, "Her evde olması gereken 100 eşya" desek ve fazlasıyla vedalaşsak. Ama bu hem çok ruhsuz bir hareket olur hem de aslında kimseye yaramaz. Yalnızca sade yaşamda değil birçok şeyde bu sihirli hap arayışını çok görüyoruz.
Oysa bizim sorulara ve dürüst cevaplara ihtiyacımız var.
Çok temel bir soru: Sahip olduğun eşya sana hizmet ediyor mu? Görsel estetik de bir ihtiyaç bu arada. Bunu da unutmamak gerek.
Sade yaşamın çok katı kuralları yok. Bununla birlikte şunu hep söylüyorum: Sadeleşmeye karar verdiyseniz ve hayatınızda bunu kategori kategori uygulamaya başladıysanız "bitti" dediğiniz anda mutlaka en başa dönün. Çünkü en başta verdiğiniz kararlar muhtemelen daha verimsiz kararlar olacaktır. Sadeleşme eylemini bir kas geliştirmeye benzetiyorum, karar vere vere güçlendiriyoruz. Belki başta kıyamadığınız şeylere tekrar baktığınızda gerek olmadığını fark edeceksiniz.
Bu arada, belki de her alanda sadeleşmeyi seçmeyeceksiniz. Bu da mümkün. Ama son sonucu görmek için yola çıkmak ve denemek önemli.
YORUMLAR