Çocuğa hayır diyebilmek
Çocuğuma bolca evet demek istiyorum. İstiyorum da bazen kendimi bir sel suyuna kapılmış gibi hissediyorum. Ladin artık 6 yaşında. Dünya ile tamamen entegre. Üstelik bayağı uyumlu da olsak, babasının ve benim bazen farklı inançlarımız, doğrularımız oluyor. Ve bazen sel suyuna kapılıp gidiyorsunuz. Dünyanın genel geçer doğruları; sizi yeniyor.
Çocuklar da bunu çok iyi biliyor ve gayet iyi kullanıyorlar. “Ama bilmem kim dondurma yiyor, ben neden yiyemiyorum?”, “Ama Ayşe’nin annesi izin veriyor.”, “Ama babam bana yapabileceğimi söyledi.”, “Ama öğretmenim tamam dedi”, “Ama Fatmalarda böyle bir kural yok.”, “ama zararlıysa Melis’in annesi neden izin veriyor”…
Hikaye böyle uzayıp gidiyor. Ve bazen çok zorlanmaya başlıyorsunuz. “Fatma dondurma yerken, çocuk ona mı bakacak” diyorsunuz. Sonra Fatma bir de ice tea alıyor. Melis’in annesi kumsalda iPad’e izin veriyor. Sizin çocuk ağlayıp, inlemeye başlıyor. Bir kereden bir şey olmaz, zaten bugün de az çizgi film seyretti derken.... Bir bakmışsınız, çocuğunuzu hayatta doğru bildiğiniz şeylerin tam tersini yaparken buluveriyorsunuz. Sonra bunları elinden almak daha da zorlaşıyor. Daha da cesaretiniz kırılıyor.
Geçen gün kendimi Ladin’e şöyle derken buldum;
- Hayır!
- Neden?
- Çünkü ben senin annenim ve senin için doğru olan bu.
Ve birden üzerimden bir yük kalktı. Çünkü bazen bu kadar basit. Ben onun annesiyim ve akıntıya kapılmamam gerekiyor. Yoksa annelik yapamaz hale geliyorum. Çevremdeki dünya annelik yapmaya başlıyor.
Bazen sadece “hayır!”
Kabul ediyorum ki evet deyip geçivermek, uğraşmaktansa rahat etmek hepimizin işine geliyor. Hele ki meşgulsek, çocuğu başımızdan hızlıca savıp yapmak istediğimiz şeye geri dönmek istiyorsak...
Her şeyin olduğu gibi ne yazık ki o küçük kolay kaçmaların kolaya kaçılamayacak sonuçları oluyor. Şimdi değilse 3-5 sene sonra. Sel suyu sizi ne kadar sürüklerse, çocuğunuzu da o kadar sürüklüyor.
YORUMLAR