Kemikleri toplamak

Bütün bu sorular, sorup sorup düşünmeler, uzun uzun uzaklara dalmalar… Ya da sadece bir çözümsüzlük karşısında kafayı ellerin arasına alıp dertli dertli iç geçirmeler…

O sihirli değneği hepiniz hayal ettiniz, biliyorum. Balkabağını arabaya dönüştüren türden. Sabah uyandığınızda her şey geçip gitmiş, çözülmüş olacak değnek sayesinde. Düşünmesi bile nefis.

Ama bütün o oturup kafa yormaları toplasanız bile hepsi bir sihirli değnek etmiyor. Uçuşan etekleriyle odanızda belirivermesi icap eden o peri hiç gelmiyor ve aslında, ne yazık ki, o baloya asla gidemiyorsunuz.

Ne bir peri, ne bir sohbet, ne de bilmemkaçbin yıllık bir içsel çalışma, hiçbiri öyle hop diye alıp götüremiyor derdi sıkıntıyı.

Sonra bu derdin gideceği tuttuğunda da kimi zaman vahlanıyoruz kafamıza vurarak geçirdiğimiz uykusuz gecelere.

İşte o geceler asla boşa gitmiyor.

Meşhur La Loba (Kurt Kadın) hikayesinde olduğu gibi, kemikleri topluyoruz aslında. En iyi parçaları bulup bir araya getiriyoruz. Zaman asla akmıyor gibi görünse de aslında pek de güzel yardım ediyor kemiklerin bulunmasına. Doğru zamanda, doğru yerde patlattığın bir ağlama, düpedüz saçmalıkmış gibi gelen sayıklamalar, uykusuz, huysuz bir gece; her biri olması gerektiği gibi toparlanıyor. Zamanla. Birikiyor.

Ve yeri geldiğinde içimizdeki sezgisel taraf, mantığa hiç çaktırmadan bu kemikleri bulup toplayan vahşi benlik, parçalar tamam olduğunda durup doğru şarkıyı buluyor ve uzun uzun uluyor kemiklerin üzerine.

Hikayede kurt kemiklerini toplayıp şarkı söyleyerek onları yepyeni bir kadına dönüştüren La Loba bunu, bulup bir araya getirdiğimiz bütün parçalar için yapabiliyor. O anlamsız yığın gerçekten de, bir sabah uyandığımızda öyle şıp diye olmasa da, bir şekilde, anlamlı bir bütüne dönüşebiliyor gözümüzün önünde. Eninde sonunda, iyi ya da kötü. Çözüm nihayet bu şekilde yerleşiyor yerli yerine.

Bu yüzden çözümsüz zamanlarda geçip giden zamana üzülüp sihirli değnek hayalleriyle yorulmaktansa gerçek sihri, sezgisel büyüyü beklemek daha doğru galiba.

İçindeki La Loba, yeri geldiğinde şarkısını söyleyecek ve yepyeni bir şeye dönüşecek tüm o zamanlar.