Erken evlilik değil çocuk istismarı

Bir tarikat lideri kızını 6 yaşındayken, 29 yaşındaki bir müridine istismar etmesi için teslim etmiş, adına da nikah demiş. İnkar ederlerken bile gelinlikli fotoğrafların hafızlıkla ilgili olduğunu, nişan fotoğraflarında 14 yaşında olduğunu ileri sürüyorlar, 14 yaşında nişanlanmış olmak çok normalmiş gibi. Hafızlık seremonisinde çocuklara neden gelinlik giydiriyorsunuz peki? Neresinden tutsan elinde kalıyor.

Dosyanın medyaya yansıyan kısmında dahi olayın gerçekliği ortada. İnkar çabası beyhude. Kardeşleri yalanladı diye çıkarttıkları videoda bile o gençlerin söylediklerinin yalan olduğunu görebilmek için ortalama bir dikkat yeterli. Çocukları okula gitmeleri gereken yaşlarda sübyan mekteplerine gönderen, bilim öğretmeden Kuran öğreten, denetlemeyen, istismara göz yuman herkes bu sonuçtan sorumlu.

"Erken evlilik" adı altında normalleştirmeye çalıştıkları çocuk istismarını önlemek için ses çıkarmazsak hem çocukları, hem geleceğimizi kaybederiz. Türk Ceza Kanunu’nun çocuğun cinsel istismarını düzenleyen 103. maddesi zaten tehdit altında. Kanuna göre çocuk 15 yaşından büyükse ve ilişkiye rızası varsa işlenen suç cinsel istismar değildir. Reşit olmayanla cinsel ilişki suçudur. Şikayete bağlıdır. Cezası daha hafiftir. 15 yaşından küçük çocuklar bakımından ise rızası var mı diye bakılmaz.

2016’daki kanun değişikliğinden önce bu rıza yaşı ile paralel olarak suçun 15 yaşından küçük çocuğa karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın 18 yıldan az olamayacağına dair bir düzenleme vardı. Tam da “çocukları istismar eden en ağır şekilde cezalandırılmalı” düsturunun bir tezahürü. 2016’da bu düzenlemedeki 15 yaş, 12 yaşa çekildi. 12-15 aralığındaki çocukları istismar edenler için daha düşük cezalara hükmedilmesinin önü açılmış oldu.

Cinsel istismar suçunu evlilikle bağdaştırma noktası da ayrı bir hak ihlali. Her şeyden önce evlilik çocuklar için bir hak değil bir hak ihlalidir. Evliliğin salt ve tek maksadı cinsel ilişki değil, bir hane kurmak. Sorumlulukları olan bir müessese evlilik. Çocukları evlendirmek sadece cinsel istismar bakımından değil, çocuk olma hakkı elinden alınmış, kendisinden yetişkin beklentilerine girilmiş olduğu için ruhsal olarak da ayrı bir istismar alanı.

Çocuklar evlenmez. Çocuklar okula gider. Çocuklar eğitim alır. Meslek sahibi olur. Kimseye muhtaç olmadan kendi parasını kazanır. Erken yaşta evlendirilen kız çocukları için tahayyül edilen gelecek ücretsiz ev içi emeği karşılamasıdır. Tam da bu sebeple evlenme yaşı ile ilgili düzenlemeler konusunda kamuoyu oluşturulması lazım.

Medeni Kanun’da evlenme yaşı 18. Ancak veli izniyle 17 yaşında, hakim izniyle 16 yaşında evlendirilebilir. Meclisin “evlilik ancak kadın ve erkek arasında olur” gibi zaten kanunda düzenlenmiş olan bir hususu anlamsız yere köpürtmek yerine bu yaş saçmalığına odaklanması gerekir. 18 yaşından önce bankada hesap açmasına bile izin verilmeyen birinin evlenmesine yönelik düzenleme, çocuk hakkı ihlalinden başka bir şey değil.

Çocuk çocuktur. Çocuğa yetişkin muamelesi yapılan her uygulama istismardır. Çocuğun başını örtmesini beklemek, okula göndermeyip eğitim hakkını gasp etmek, topuklu ayakkabı/file çorap gibi kadın giysileri giydirmek, bunların her biri istismardır. Devlet gerektiğinde çocuğu kendi ailesinden de korumakla yükümlüdür. Çocukları bu karanlık zihinlerden korumak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız.