Psikolog Zeynep Kaya, son yıllarda yapılan araştırmalarda kadının şiddeti normalleştirdiği hatta bazı durumlarda erkeğin gösterdiği şiddeti haklı bulduğu gibi çarpıcı sonuçların elde edildiğini açıkladı. Kadına yönelik şiddet insan hakları ihlali aynı zamanda toplumsal bir sağlık sorundur. Şiddet önce sözel başlıyor ve fiziksel şiddet zamanla dozunu artırarak geliyor. Burada önemli olan ilk şey kadının şiddet konusunda farkındalığının olmaması. Kadının şiddetin her türlüsünün kişilik haklarına saldırı olduğunu kabul etmesi gerekir. Atılan bir tokadı affetmek ikincisinin gelmesine izin vermektir.
Şiddet, eğitim ve refah düzeyinden bağımsız!
Günümüzde yaş, eğitim ve refah düzeyinden bağımsız bir hal alan şiddetin ve erkeklerde yaygınlaşan hem sever hem döver algısının ne yazık ki aileden geliyor. Şiddeti normalleştirmiş kadınların çoğunun evlenmeden önce aile içinde de şiddete maruz kaldığı biliniyor. Çocuk ailede nasıl bir iletişim öğreniyorsa yetişkinlikte o iletişimi ilişkisine uyguluyor. Aile içinde şiddete maruz kalması kadar tanık olması da etkili.
Şiddet çocuğun benlik algısını ve kendini sevebilme becerisini de köreltiyor. Bu yüzden birey yetişkinliğinde de kendini değerli görmüyor. Yaşadığı bir şiddet durumunda bunu önemsemiyor, içselleştiriyor. Bu durumda şiddet gören bir çocuk uzun vadede şiddeti uygulayan ya da şiddete maruz kalan kişi oluyor. Bu yüzden kısa vadede kadını eğitmek, hakları olduğunu göstermek iyi bir eylem planı olsa da asla yeterli değildir. Şiddet gördüğü için sadece kadının eğitilmesi sorunu çözmez. Kadına yönelik şiddetin önlenmesi için erkeklerin eğitilmesi kadınların eğitilmesi kadar önemli.
Tedavi şart!
Kadının şiddet karşısında çaresiz olmadığını bilmesi ve haklarının farkında olmasının kendisini şiddetten koruyucu bir kalkan vazifesi görür. Şiddet uygulayan kişinin öfkesini kontrol etmesini öğrenmesi için ilaçlı ya da psikoterapiyle tedavi edilmesi gerekebilir. Bazı durumlarda çift terapisinin de yararı olur.
YORUMLAR