İdrar kaçırma kadınların kontrolu dışında ortaya çıkan, sosyal ve hijyenik sorun yaratan idrarı tutatmama durumudur. Ülkemizde idrar kaçırma sıklığını araştıran çalışmalar menopozdaki kadınların yarısının, doğurganlık çağındaki kadınların üçte birinin değişik derecelerde idrar kaçırdığını ortaya koymaktadır.


Ataşehir Florence Nightingale Hastanesi, Kadın Sağlığı ve Hastalıkları Bölümünden Prof. Dr. Fuat Demirci, idrar kaçıran beş kadınadan dördü idrar kaçırmayı yaşlanma ve doğumun doğal bir sonucu olarak gördüğüne dikkat çekiyor!


İdrar kaçıran kadın sürekli ped veya bez kullanmakta, idrar kaçırma ve koku nedeniyle sosyal ilişkilerden kaçınmakta ve kendini evi ile sınırlamaktadır. Bu durum bazen ciddi psikolojik sorunlara ve depresyona neden olmaktadır.


İdrar kaçırmanın nedenleri nelerdir?

İdrar kaçırmanın en önemli nedeni pelvis tabanının ve idrar torbasının destek dokusunun zayıflamasına bağlı olarak oluşan idrar kaçırmadır. Stres tipi idrar kaçırma dediğimiz bu tip idrar kaçırmada, hasta öksürüp aksırdığı, zorlandığı zaman istem dışı idrar kaçırmaktadır. Bu durum genellikle çok sayıda doğum yapma, iri bebek doğurma, evde kendi kendine doğum yapma, zor doğum yapma, müdahaleli doğum yapma ya da eğitimli olmayan kişiler tarafından doğurtulma ile ilişkilidir. Ayrıca ağır işlerde çalışma, ileri yaş, menopoz, uzun süren kabızlık, şişmanlık, astım, bronşit gibi akciğer hastalıklarına bağlı olarak da görülebilir. Ülkemizde doğum sayısının fazla olması nedeniyle istem dışı idrar kaçırmanın büyük bölümünü stres tipi idrar kaçırma oluşturmaktadır ve sıklıkla doğurganlık çağındaki genç kadınlarda rastlanmaktadır.


En sık görülen ikinci neden ise sıkışma tipi idrar kaçırma diye adlandırdığımız idrar torbası idrarla dolarken nedeni bilinmeyen bir şekilde idrar torbası kasının kasılmasına bağlı olarak oluşan istem dışı idrar kaçırmadır. Buna aşırı aktif mesane sendromu da denmektedir. Bu tip idrar kaçırma, sıklıkla suyla ilgili işlerde ani idrar yapma hissinin oluşması ve tuvalete yetişememe tarzındadır. Bazı hastalarda birinci ve ikinci birlikte görülür. Bu tip idrar kaçırmaya karma idrar kaçırma denir.



İdrar kaçıran hasta ürojinekoloji yada kadın ürolojisi ile ilgili özel eğitim almış bir hekim tarafından değerlendirilmelidir. Muayene sırasında pelvis taban ve vajina desteği araştırılmalı birlikte sık görülen genital organ sarkmaları araştırılmalıdır(rahim, idrar torbası, kalın barsağın son kısmı) . Eğer hastanın idrar kaçırması komplike, birlikte ciddi genital organ sarkması varsa ya da ameliyat geçirmişse bu hastalarda ürodinami dediğimiz idrar torbasının fonksiyonlarının araştırıldığı testler yapılmalıdır.


İdrar kaçırma tedavisi nasıl olur?

Hastanın şikayetleri hafifse ya da sıkışma tarzında idrar kaçırma varsa ameliyat dışı yöntemler ile tedavi edilir. Ameliyat dışı yöntemler ilaç, davranış tedavisi, fizik tedavi, peserler, Kegel egzersizleri, botoks ve elektromanyetik sstimülasyondur (manyetik sandelye). Bu tedaviler hastada yüzde 60-70 oranında bir düzelme sağlmaktadır. Bu tedavilerden manyetik sandalyenin bazı avantajları vardır. En önemli avantajı hastanın tedavi sırasında giysileriyle manyetik alan oluşturan bir koltuğa oturmasıdır. Bu manyetik alan idrar torbası, kalın barsağın son kısmı, pelvis tabanını çalıştırarak etkili olmaktadır. Bu yöntem yalnız idrar kaçırmada değil genişlemiş vajina, gaz, gayta kaçırma, orgazm bozukluklarında da etkilidir. Ayrıca gece kaçırmaları ve prostat ameliyatı sonrası kaçırmalarda kullanılmaktadır. Hastanın şikayetleri ciddi ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyorsa, stres tip kaçırması ya da karma idrar kaçırması varsa kesin tedavi seçeniği ameliyattır.


20 dakikada çözüm imkanı…

Ameliyat düşünülen hastanın çok iyi değerlendirilmesi gerekir. Unutmayalımki en etkili ameliyat ilk ameliyattır ve ameliyat sayısı arttıkça başarı oranı düşmektedir. Maalesef, hastalarımızın önemli bir kısmını geçirilmiş başarısız ameliyat olan hastalar oluşturmaktadır. Son 20 yılda idrar kaçırma ameliyatlarında adeta bir devrim olmuş ve uzun dönem (17 yıl) başarı oranı yüzde 90’ın üzerinde olan yeni ameliyat tipleri geliştirilmiştir.


Hasta aynı gün taburcu olur işine ve normal yaşamına dönebilir…

Bu ameliyatlarda idrar torbasından idrarın dışarı akmasını sağlayan üretra dediğimiz boru şeklindeki organın altına ameliyat ipliklerinden örülmüş 1 santimetre genişliğinde yapay bir bant yerleştirilir. Bu ameliyatlar lokal anestezi ile 1-2 santimetrelik çok küçük kesilerle 15-20 dakikada yapılmaktadır. Kanama ve ağrı çok az olmaktadır.


Geçmişte kullandığımız ameliyatlar genel anestezi gerektirmekte, karında ya da vajinada geniş kesiler yapılmakta ve hasta bir kaç gün hastanede kalmaktaydı. Ayrıca ameliyat sonrası idrar yapamama sorunuyla sık karşılaşılmaktaydı. Başarı oranları ise düşüktü.


Ameliyatın başarısı için ameliyat sonrası önlemler nelerdir?

Ameliyat sonrası hasta 2-3 günde normal rutin yaşamına dönebilir ama ameliyatın başarısı için bazı kısıtlamalar yapılması gereklidir. Öncelikle batın içi basıncı artıran ağır işlerden kaçınmalıdır. Ayrıca kilo alınmamalı ve kabız kalınmamalıdır. Beslenmede posalı besinler ağırlıklı olmalıdır. Cinsel yaşama ise 2 ay sonra başlanabilir.


İdrar kaçırmadan korunmak için ne yapılabilir?

İdrar kaçırmadan korunmak için gebelikte hasta iyi takip edilmeli ve normal doğumu zorlaştıran bir neden varsa hasta doğum eylemi çekmeden sezaryenle doğurtulmalıdır. Kabızlık, astım, bronşit gibi pelvis tabanı olumsuz etkileyen hastalıklar varsa tedavi edilmeli, sigara ve fazla kilodan uzak durulmalıdır. Kadınlar kendi kendilerine pelvis taban kaslarını çalıştırdıkları Kegel egzersizlerini normal yaşantılarında ve gebelikte yaşamın bir parçası haline getirmelidirler.



İdrar kaçırmaya karşı hangi gıdalar tüketilmeli?


Memorial Hizmet Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’nden Op. Dr. Tea Tavadze, idrar kaçırma sorunu ve tüketilmemesi gereken gıdalar hakkında bilgi verdi.


Karın içi basıncını artıran öksürme, hapşırma, gülme veya ağır kaldırma gibi ani bir teşvik ve mesane kontrolünde olası bir kayıp ile ortaya çıkan idrar kaçırma sorunu farklı rahatsızlıklardan kaynaklanabilmektedir. Obezite, sigara kullanımı, diyabet, dolaşım ve böbrek hastalıkları gibi farklı rahatsızlıklardan dolayı ortaya çıkan idrar kaçırma durumunu ortadan kaldırmak için genellikle az sıvı tüketilmesi gerektiği düşünülebilmektedir. Çok fazla sıvı tüketiminin idrar kaçırma sorununu tetikleyebileceği bir gerçektir ancak az sıvı tüketmek de idrarı daha yoğun ve asidik hale getirerek banyo kullanma ihtiyacını artırabilmektedir. Aktif mesane yani idrar kaçırma sorununda sıvı alımı dengeli olarak yapılmalıdır.


Sigaranın idrar kaçırma ile ne ilgisi olabilir demeyin

Aktif mesane sorununda sigara önemli risk faktörlerinden biridir. Sigara kullanımı, mesane kaslarını tahriş etmektedir. Sigara içen kişilerde sık yaşanan öksürük gibi tetikleyici durumlarda yaşanan spazmlar idrar kaçağına neden olabilmektedir. Aktif mesane sorununa neden olan önemli faktörlerden biri de tüketilen gıdalardır. Bazı gıdalar mesane veya idrar yollarını tahriş ederek şikayetlerin şiddetlenmesine neden olabilmektedir. Gıdaların aşırı aktif mesane üzerindeki etkileri kişiden kişiye değişebilmektedir.


1 – Domates: Yapılan birçok araştırma domatesin mesaneyi tahriş ettiğini ortaya koymaktadır. Aşırı aktif mesane şikayetlerini artırabilecek asidik bir besin olan domatesten özellikle hassas olan kişilerin uzak durması gerekmektedir.


2 – Kahve ve çay: Kahve ve çaydaki kafein mesane aktivitesini artırabilmektedir. İdrara çıkma oranının sıklaşmasına neden olan kahve ve çay semptomların şiddetlenmesine de yol açabilmektedir. Kafein alımının azaltılması veya ortadan kaldırılması veya kafeinsiz çeşitlerin değiştirilmesi semptomları azaltabilmektedir.


3 – Çikolata: Kahve ve çay gibi çikolata da bir miktar kafeini içermektedir. Çoğunlukla kafein içermeyen beyaz çikolata ya da daha fazla kakao içeren koyu renkli çikolataların denenmesi sorunu azaltabilmektedir.


4 – Portakal, limon ve greyfurt: Domates gibi portakal, limon ve greyfurt da yüksek miktarda sitrik asit içermektedir. Mesane kontrolünü zorlaştıran bu meyveler yerine daha az sitrik asit içeren elma, muz gibi gıdalar tercih edilmelidir.


5 – Gazlı içecekler: Gazlı içeceklerde bulunan fizz, potansiyel olarak aşırı aktif mesane semptomlarını şiddetlendirebilmektedir. Özellikle meyveli soda ve enerji içeceklerinin tüketimine dikkat edilmelidir.


6 – Baharatlı gıdalar: Gözleri sulandıran ve dudakları yakan gıdalar mesaneyi de rahatsız edebilmektedir. Baharatlı ve acı gıdalardan uzak durmak yaşana sorunların azalmasına yardımcı olabilmektedir.


7 – Tatlandırıcılar: Yapılan araştırmalarda yapay ve doğal tatlandırıcıların aktif mesane sorunu şikayetlerini artırabileceği ortaya koymaktadır. Şekeri tamamen kesmek yerine diyetle sınırlandırarak şikayetler üzerindeki etkisini kontrol edilmelidir.


8 – İşlenmiş gıdalar: İşlenmiş gıdalar; aroma ve koruyucular gibi birçok yapay bileşen içerdiğinden dolay şikayetleri artırabilmektedir.


9 – Soğan: Baharatlı ve asitli gıdalarda olduğu gibi soğan tüketimi mesane problemlerine neden olabilmektedir. Özellikle çiğ soğan tüketimi idrar yapma isteğini artırabilmektedir. Mesanedeki olumsuz etkiyi azaltmak için soğanı pişirerek tüketmek daha sağlıklıdır.


10 – Kızılcık: Birçok kişi kızılcık suyunun üriner sistem enfeksiyonlarının belirtilerini hafiflettiğini iddia etmektedir. Ancak asidik bir meyve olan kızılcık, domates, limon, portakal ve greyfurt gibi mesaneyi tahriş edebilmektedir.



Obezite hastalığı, idrar kaçırmayı etkiler mi?


Günümüzün hızlı hayat temposu, ayaküstü beslenme alışkanlığının her geçen gün daha da yaygınlaşmasına sebep oluyor. Özellikle de fastfood türü beslenme, obeziteye zemin hazırlayabiliyor. Obezitenin birçok rahatsızlığı tetiklediği bilinen bir gerçek. İdrar kaçırma problemi de bu rahatsızlıkların başında geliyor.


Central Hospital’dan Üroloji Uzmanı Opr. Dr. Yusuf Temiz,“Pek çok kadını etkisi altına alan idrar kaçırma sorununu en fazla tetikleyen unsur obezitedir. Çünkü aşırı kilolu kadınlarda karın içi basıncının artış göstermesi idrar kaçırma problemine yol açabiliyor” diyor.


İdrar kaçırma problemi, kadınlarda daha fazla görülüyor

İdrar kaçırma probleminin altında yatan nedenler, yetişkin bayan ve erkeklerde iki farklı grupta inceleniyor. Bu probleme ise erkeklere nazaran kadınlarda daha fazla rastlanıyor. Genç kadınlarda ortalama yüzde 20 ile 30 arasında bir oranda idrar kaçırma problemi görülürken, orta yaşlı kadınlarda yüzde 30 ile 40, yaşlı sınıfındaki kadınlarda ise yüzde 30 ile 50’sinde karşılaşılıyor. Erkeklerde görülen idrar kaçırma sorunu ise kadınlara oranla yarı yarıya iken, erkeklerin yüzde 3 ile 11’i idrar kaçırma sorunu yaşıyor. İdrar problemi erkeklerde yüzde 40 ile 80 sıkışma tipinde yaşanırken, yüzde 10 ile 30’unda karışık, yüzde 10’dan azında ise baskı tipi görülüyor.

Obezite, idrar kaçırma problemlerini tetikliyor

İdrar kaçırma problemini etkileyen genel faktörler arasında, obezite, hamilelik sayısı, doğum yöntemi, yaş, menopoz ve pelvik cerrahiler, mesane hastalıkları, sigara, kabızlık ve kronik öksürük yer alıyor. Fakat pek çok kadını etkisi altına alan idrar kaçırma sorununu en fazla tetikleyen unsur ise obezitedir. Çünkü aşırı kilolu kadınlarda karın içi basıncının artış göstermesi idrar kaçırma problemine yol açabiliyor. Genç ve orta yaşlı kadınlarda baskı tipinde idrar kaçırma görülürken, yaşlılarda ise karışık tipte idrar kaçırmaya rastlanıyor.


Böbrek yetmezliğine yol açabilir

Yetişkinlerde sıkışma, baskı, karma ve taşma tipinde idrar kaçırma olmak üzere dört ayrı tür görülür. Bu türlerin tanı ve tedavisi birbirinden farklı özelliktedir. İdrar kaçırma hastalığının tedavisinde en dikkat edilmesi gereken nokta ise kaçırma türünün doğru teşhis edilmesidir. Eğer hastanın idrar kaçırma sebebi mesanenin tam boşalamaması ve bu duruma bağlı olarak böbreklerin etkilenmesi ise vücutta ciddi sorunlar doğabilir. Bu sorunların başında ise böbrek yetmezliği gelir. Ayrıca hastalar, idrar kaçırmayı azaltabilmek ya da önüne geçebilmek için günlük sıvı tüketimlerini en az seviyeye düşürmeye çalışır. Fakat bu yanlışın diğer hastalıkları tetikleyebileceği unutulmamalıdır. İdrar kaçırma problemi yaşayanların, insan ilişkilerinde sorunlar meydana gelebilir. Bu durum ise hastaları sosyal hayattan uzaklaştırırken, depresyona dahi yol açabilir.

Tedavi yöntemi, idrar kaçırma sebebine göre seçilir

İdrar kaçırma problemlerinde sebebe yönelik tedavi izlenirken, sıkışma tipindeki idrar kaçırmalara ilaçlarla, baskı tipindekilere ise cerrahi yöntemlerle müdahale ediliyor. Ayrıca sıkışma tipindeki kaçırmalar stresli kişilerde daha çok görülürken, bu hastalara psikolojik yardım da önerilebilir.



İdrar kaçırma problemine lazer çözümü


Dermatoloji Uzmanı Dr. Ayfer Aydın Fraxis Gynolaser'i anlattı...



Fraxis Gynolaser nedir?

Kadınlar zaman içerisinde doğum, yaşlanma, hormonsal değişiklikler ve kilo değişimleri nedeniyle idrar kaçırma ve vajinal kuruma gibi ciddi problemlerle karşılaşabiliyor. Bu sorunlar için ameliyatsız, hızlı, güvenilir ve acısız bir lazer yöntemi var...


Vajinal dokuda kas güçsüzlüğü, kollajen ve esneklik kaybı gibi anatomik değişiklikler genellikle idrar kaçırmaya, vajinal kurumaya ve cinsel ilişki esnasında yetersiz hatta acı veren bir hisse bile yol açabilir, bu da kadınların yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Fraxis Gynolaser, bu soruları yaşayan kadınlar için hızlı, güvenilir, ameliyatsız ve anestezi gerektirmeyen, uzun bir iyileşme süreci olmayan, acısız, ayakta yapılabilen kapsamlı bir tedavi seçeneği sunuyor.


İdrar kaçırma genellikle karın içi basıncının arttığı örneğin; öksürmek, hapşırmak gülmek ya da ağır cisimler kaldırmak gibi çeşitli aktiviteler sırasında olur. Bu durum eskiden ameliyat ile çözülürdü. Ancak ameliyatın anesteziden başlamak üzere çok sayıda komplikasyonları vardır. Fraxis Gynolaser ile idrar torbasının kapanma noktasındaki ana stres bölgesini güçlendiren üretra altındaki ve idrar torbasının altındaki bölgelerde yeni kolajen sentezi sağlanarak o bölge güçlendirilir ve idrar kaçırma problemi ortadan kalkar.


Vajinal güçsüzlük nedir?

Doğal olarak doğumlardan sonra her kadında vajinal güçsüzlük belli bir derecede gelişebilir. Fakat bu durum kadınların yüzde 20’sinde ciddi bir problem olarak karşımıza çıkar. Vajinal gevşeme, vajinal bölgenin darlığını ve hassasiyetini azaltır. Bu durum hem kadının hem de erkeğin cinsel ilişki esnasında daha az tatmin olmasına yol açar. Partnerlerin cinsel ilişki sorunları yaşamasına sebep olur. Fraxis Gynolaser aplikatörü ile güvenli, çabuk ve invazif olmayan (ameliyatsız) bir yöntem kullanarak yeni damarların oluşmasını (daha iyi bir kan akışı) ve hassasiyet algılayıcı sinirlerin artmasını sağlar, bu bölgenin kolojen sentezi uyarılarak sıkılaşmasına, vajinal duvarın gençleşip yenilenmesini sağlar. Konsantre edilmiş ısı ve mikroablasyon, kolajen sentezini uyarır ve elastin dokusunun daralmasını, böylece vajinal duvarın bütün iç katmanına uygulanan lazer vajinanın çapının daralmasını sağlar.


Vajinal Atrofi nedir?

Atrophic Vaginitis genellikle menopozla birlikte ortaya çıkar ve menopoza girmiş kadınların yüzde 60’ını etkiler. Vajinal atrofi gelişen kadınlarda kaşınma, kuruluk (vajinal salgının azalması), ağrılı cinsel ilişki (disparoni), cinsel ilişki esnasında kanama, sık idrar yapma (poliüri ) gibi sorunlar yaşayabilirler. Vajinal sıkılaştırma cinsel hayatın kalitesini arttırarak çiftlerin cinsel problemlerini ortadan kaldırır. Daha sağlıklı ve konforlu cinsel hayat sunar. Menopoz sonrası gelişen kuruluk, ağrı, yanma, sık idrara çıkma ve idrar kaçırma problemi de ameliyatsız, anestezisiz, ağrısız ve çok kısa sürede komplikasyonsuz bir şekilde çözümlenmesi hem doktorun konforlu bir şekilde çalışmasını sağlar hem de sonuçların bu denli rahat bir yöntemle çözümlenmesi hastanın güvenliği ve memnuniyeti açısından yüz güldürücüdür.



İdrar kaçırma ve genital problemler için yeni çözüm...


Pembemavi Hastanesi'nden Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Feride Avdıcı, Fraksiyonel Karbondioksit Lazer'i anlattı.


Yaşımız ilerledikçe cildimizde ve dokularımızda bazı istemediğimiz değişiklikler ortaya çıkar. Kollojen kaybına bağlı olarak ortaya çıkan yumuşak doku sarkmaları ve zayıflıkları özellikle kadınlarda hayat kalitesini düşüren idrar kaçırma, vajinada genişleme, vajinal kuruluk gibi önemli sorunlara neden olur. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Feride Avdıcı, bu sorunların tedavisinde kullanılan, yeni bir çözüm olan Fraksiyonel Karbondioksit Lazer'i anlattı.


Op. Dr. Feride Avdıcı “Genetik faktörler, beslenme ve tıbbi geçmiş yaşanan sorunların ortaya çıkma yaşını ve derecesini belirler. Son yıllarda, bu tür sorunların çözümü ve tedavisinde Co2 Lazer yeni bir tedavi yöntemi olarak jinekolojide kullanılmaya başlandı ve etkin sonuçlar elde edildi. Karbondioksit Lazer 10.600 nm dalga boyu ile cildin orta tabakası olan dermisin en derin kısımlarına nüfuz edebilmekte. Bu sebeple Dermatoloji /Jinekoloji ve Cerrahi alanlarda yaygın olarak kullanılmakta. Yakın dönemde ise Karbondioksit Lazerlerin doku düzeyindeki yan etkilerini neredeyse sıfıra düşüren 'Fraksiyonel' 'Karbondioksit Lazer' geliştirildi” dedi.


Op. Dr. Avdıcı, hastane yatışı gerektirmeyen, günübirlik tedavi planı ile gerçekleştirilen Fraksiyonel Karbondioksit Lazer işlemlerinin en önemli özelliklerinden birinin ağrısız bir uygulama olduğu için anestezi gerektirmemesi olduğunu söyledi. Tedavi sonrası ödem ve kızarıklık için buz uygulamasının yeterli olduğu, gebelik ve emzirme dönemlerinde lazerin uygulanmadığını dile getiren Op. Dr Feride Avdıcı, Jinekolojik Karbondioksit Lazerin kullanım alanlarını şöyle sıraladı:


İnkontinans (İdrar kaçırma) tedavisi: Özellikle kilo alma, doğum vb. belirli nedenler sonrasında oluşan anatomik değişikliler sonucu karın içi basıncın arttığı durumlarda, idrarını tutamama durumudur. 40 yaş üzeri kadınlarda sık karşılaşılan bir sorundur. Jinekolojik 'Fraksiyonel’ karbondioksit lazer yöntemi idrar tutulumunda önemli rol alan idrar yolu ve mesane etrafındaki kollojen üretimini arttırarak tedavide kendine yer bulmuştur. Şiddetine ve kişisel özelliklere bağlı olarak 1-3 kür uygulamalar ile yüzde 50-80 oranlarında memnuniyet elde edilmektedir.


Vajinal sıkılaştırma, esnekliği artırma: Doğum yapan kadınların bir bölümünde vajinal gevşeklik ve buna bağlı olarak vajinal sıkılıkta azalma ve vajinal duvar his duyusunda azalma ortaya çıkabilmektedir. Tedavide cerrahi vajinoplasti yöntemlerine iyi bir alternatif olarak jinekolojik karbondioksit lazer uygulanabilmektedir. Ağrısız bir işlem olduğundan anestezi ve hastanede yatış gerektirmemektedir


Vajinal kuruluğun azaltılması: Menopozla birlikte kadınların büyük kısmında vajinal kuruluk sorunu ortaya çıkmaktadır. Bunun nedeni yetersiz vajinal sekresyondur. Bu durum gerçekleştiğinde kadınlarda ağrılı ilişki veya kanama gibi sorunlar karşımıza çıkmaktadır. Tedavisinde bazı medikal kremler kullanılmasına karşın geçici rahatlamalar sağlamaktadır. Lazer yöntemi ile uygulanan tedavide ise daha uzun süreli sonuçlar alınır. Ayrıca vajen PH sı düzenlenerek enfeksiyona yatkınlık ortadan kaldırılır.


Vajinal akıntı tedavisi:

  • Kronik ve tedaviye dirençli vajinal enfeksiyonların tedavisi
  • Vajinal dokuda kolojenleri yapılandırma
  • Skar tedavisi
  • Nevüs ve siğil tedavisi
  • Stria tedavisi (gebelik çatlağı)

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.