Moda dünyasında yeni konuşulmaya başlayan bu tasarımcıları bir kenara not edin. Moda serüvenlerinin henüz başındayken fark edilip tam not alan tasarımcılarla tanışmanın tam zamanı


Simone Rocha

Yenilikçi detaylar Simone Rocha 1986 Dublin doğumlu. Dublin The National College of Art & Design ve Central Saint Martins mezunu yeni nesil tasarımcılardan Simone Rocha, moda dünyasında adını sağlamlaştıran isimlerden. Bu sene 16’ncı yılını kutlayan Elle Style Awards UK tarafından Yılın Genç Tasarımcısı seçilen Rocha, sergilediği koleksiyonlarla moda otoritelerinden tam not almayı başarıyor. Tasarımcı, acelenin faydalı olmadığını düşünüyor olacak ki, her sezon bir koleksiyon sunumu yapıyor. Tasarladığı Perspex Brogue ayakkabılar ise markasının ikonikleşen parçalarından oldu bile. Rocha, eski ve yeniyi birarada kullandığı koleksiyonlarında, heykelsi ve sade tasarımlarını yenilikçi detaylarla güçlendirmeye devam edecek gibi gözüküyor.


Trikonun öncü adı

Louise Goldin

İngiltere’nin ünlü Central Saint Martins Moda Akademisi’nden 2005’temezun olan 31 yaşındaki Louise Goldin, Londra Moda Haftası’nda sergilediği ilk solo koleksiyonuyla moda eleştirmenlerinden tam puan aldı. Aynı yıl kurduğu triko markasıyla bu alanda öncü isimlerden olmayı başardı. Geleneksel siluetleri modernize ederek geçmişle günümüz arasında bir bağ kurmayı seven tasarımcı, tunikleri ve örgü elbiseleriyle tanınıyor.Moda dünyasında Goldin’in tasarımları,Missoni’den bu yana trikoların başına gelmiş en güzel şey olarak değerlendiriliyor. Farklı tasarımcıların tutunmaya çalıştığı Amerikan moda endüstrisi tamda trikodaki eksiklikten yakınırken Goldin’in tasarımları moda tutkunlarına ve eleştirmenlere ilaç gibi geldi.


Enerjik tasarımlar

Ost wald Helga son

İngiltere merkezli Ostwald Helgason markası Susanne Ostwald ve Ingvar Helgason tarafından kuruldu. Biri İzlandalı diğeri Alman iki tasarımcının Londra St.Martins’te karşılaşmalarıyla hayata geçen markadan vazgeçemeyenler arasında Daphne Guinness ve Rihanna gibi yıldızlar yer alıyor. Ostwald Helgason renkli,modern ve enerjik tasarımlarıyla göze çarpıyor. Farklı teknolojik dokular ve doğal kumaşlarla koleksiyonlarını güçlendiren başarılı tasarımcıların markalarını ileriye taşıyacakları kesin.


Haute Couture’e yeni soluk



Iris Von Herpen

3 boyutlu tasarımlarıyla nam salan 1984 doğumlu Alman tasarımcı Iris Von Herpen, Alexander McQueen ve Victor&Rolf gibi markalarla çalıştıktan sonra kendi ismiyle haute couture koleksiyonlarını sunmaya başladı. Farklı tarzı, fütüristik kesimleri ve kullandığı eşsiz kumaşlarla Iris von Herpen haute couture dünyasına yepyeni bir soluk getirdi.


Fashion Week İstanbul’un parlayan ismi Ece Gözen

Mercedes Benz Istanbul Fashion Week’in parlayan genç isimlerindendi Ece Gözen. 1989 doğumlu tasarımcı,Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü’nde öğrenim gördü. 2009 yılından bu yana Ezra-Tuba Çetin ve Hakan Yıldırım gibi önemli isimlerle birlikte çalışarak profesyonel kariyerini geliştirdi. 2009’dan beri Hakan Yıldırım için İstanbul, Londra ve Paris moda haftalarında sergilenen koleksiyonlarda aktif olarak rol aldı. 2012’de "Reflection/Yansıma" koleksiyonuyla İHKİB Koza Genç Moda Tasarımcıları yarışmasında üçüncülük ödülünü aldı. Aynı yıl MUUSE’un daveti üzerine diploma projesi "IllusionalHarmony/Yanılsamalı Ahenk" ile MUUSE x VOGUE Talents Young Vision Award 2012’ye katıldı. Tüm dünyadan 300’ün üzerinde genç tasarımcının katıldığı yarışmada Vogue Italia SeniorModa editörü SaraMaino tarafından "En Vizyoner Tasarımcı" seçilerek birinci oldu. Ece Gözen, röportajı ve koleksiyonunu içeren bir galeri ile Vogue Italia’nın yetenekler bölümünde yer aldı. Aynı zamanda MUUSE.com üzerinden dünya çapında satışa sunulacak sezonluk kapsül koleksiyonlar hazırlama şansını elde etti.Halen Ece Gözen"markasıyla MUUSE ve lokal butiklerde satışa sunulacak kapsül koleksiyonlar üzerinde çalışıyor. Fashion Week İstanbul sunumu sonrası başarılı tasarımcı London Fashion Week’te podyuma çıkacak kişisel defilesi için çalışmalarını sürdürüyor.


Ungaro’ya yeni bir soluk Fausto Puglisi

Moda tarihinde adı altın harflerle yazılan, köklü isimler denildiğinde akla gelen isimlerden biri hiç şüphesiz Emanuel Ungaro’dur. Son birkaç yıldır zor zamanlar geçiren marka, 2007’den beri pek çok tasarımcıyla çalıştı. Bir sezon kreatif direktör olarak Lindsay Lohan göreve getirildi ve markanın yönetimindeki başarısızlık adeta gün gibi ortaya çıktı. Ardından gelen Giles Deacon ise markanın içinde bulunduğu duruma dayanamayıp görevinden ayrıldı. Daha sonra Fransız moda evinin başına, Beyonce, Nicki Minaj ve Madonna gibi şarkıcıların dansçılarını giydiren Fausto Puglisi geçti. Merak edilen bu yeni oluşumun Ungaro’nun mevcut durumuna nasıl geleceğiydi. Paris Moda Haftası’nda 2013-2014 sonbahar-kış koleksiyonuyla görücüye çıkan Fausto Puglisi, kimseyi hayal kırıklığına uğratmadı.



Haber: Esra Çoruh

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.