Kendinize karşı sert, adeta acımasız davrandığınızı fark ettiyseniz, somatik iyileşme rehberi Jonathan Mead'in yorumlarına kulak verin;

Kendinize karşı sürekli olarak sert davranırsanız, bir süre sonra bu size normal görünmeye başlayabilir. Kendinizi o davranışları hak eden kişi zannedebilirsiniz. Sevgiyi kazanmak için her şeyi doğru yapması gerektiğini düşünen, kendini eleştiren, mükemmeliyetçi ya da başarılı olmak için çok çalışan parçalarınız sizi adeta hipnotize edebilir.

Bu parçalarımızın var olmasının bir nedeni vardır. Bize bir şekilde yardım etmeye çalışırlar. Bu parçalar o kadar kökleşmiş, o kadar normalleşmiş olabilir ki, onların sizi yönettiklerini bile fark etmezsiniz. Bu parçalarınız sizin doğal halinizmiş gibi görünebilir ama öyle değildir. Dikkatinizi çeken sözler fısıldayarak zihninizin arka kapılarına gizlice girebilir ve sizi hipnotize edebilirler. Dikkatli ve savunmacı bir duruşa geçmenize sebep olabilirler. Bu parçalarınız var oldukça güvende hissedebilirsiniz ama gerçekten istediğiniz şeyi asla alamazsınız.

Uykudan uyanmanın ve “eve”, gerçekte olduğunuz kişiye dönmenin en büyük anahtarı bedensel farkındalıktır. Sorunlar, dokularda yaşar. Kendini sevmekten uzak olan, kendini sabote etmeye çalışan davranış kalıplarının ne zaman ortaya çıktığını hatırlamaya çalışın. Ardından, bu durumun bedeninizde nasıl açığa çıktığını ve vücudunuzdaki dokuları nasıl etkilediğini gözlemleyin. İşte bundan sonra, o parçalarınızı sevgiyle kucaklamaya başlayabilir ve 'gerçek' benliğinize geri dönebilirsiniz.

Kendinizle kurduğunuz bağın güçlü olmadığını gösteren işaretler

Herkesin zorlayıcı duygularla baş etme yöntemi farklıdır. Bazı davranış kalıpları ise oldukça yaygındır. Kendinden uzaklaşma, çoğunlukla zorlayıcı duygularla etmeye çalışırken gerçekleşir. Bunun en yaygın belirtileri şunlardır;

• Sanki bir maske takıyormuşsunuz gibi yüzünüzde, çenenizde ve boynunuzda kronik gerginlik taşırsınız.

• Karar vermekte zorlanırsınız ve düzenli olarak yapmanız gerekenler ya da başkalarının istekleri hakkında düşünürsünüz.

• Gerçek duygularınızı arka plana atmaktan dolayı göğsünüz sıkışır ve ağırlık hissi yaşarsınız.

• Kendinizi tamamen rahatlamaya bırakmak zor gelir. Kişisel bakım bile bir angarya gibi görünür.

• Vücudunuzun size gönderdiği sinyalleri düzenli olarak görmezden gelirsiniz.

• Kendinize, başka türlü hissetmeniz gerektiğini söylersiniz.

• Temel inancınız, vücudunuzun bir rahatsızlık kaynağı ve yük olduğudur.

• Zamanınızın çoğunu vücudunuzu kontrol etmeye ve cezalandırmaya çalışarak geçirirsiniz.

• Utanç ve suçluluk gibi duygularla baş etmek için kendinize özgü yöntemlere sahip olduğunuzu fark ettiyseniz, bilmelisiniz ki bu sizde bir bozukluk olduğu anlamına gelmez.

Kendinizle yakın bağ kurduğunuzu gösteren belirtiler

• Bedenlenmiş benlik sevgisi ise şöyle ifade bulur.

• Beden sinyalleri ve duyumlar değerli geri bildirimler olarak görülür.

• Hissettiğiniz şeyi hoş karşılar, onun hakkında bir hikaye yaratmazsınız.

• Temel inancınız, zorluklarına rağmen bedeninizin bir hediye olduğudur.

• Bedeninizle ilişkiniz dinleme ve şükran üzerine kuruludur.

Uykudan uyanmanın ve “eve”, gerçekte olduğunuz kişiye dönmenin en büyük anahtarı bedensel farkındalıktır. Sorunlar, dokularda yaşar. Kendini sabote etmeye çalışan davranış kalıplarını fark ettiğinizde, bu durumun bedeninizde nasıl açığa çıktığını ve vücudunuzdaki dokuları nasıl etkilediğini gözlemleyin. Duyguların açığa çıkmasına izin verin. Zamana ve alana ihtiyacınız olacaktır, bunu sağlayın veya talep edin. İşte bundan sonra, o parçalarınızı sevgiyle kucaklamaya başlayabilir ve 'gerçek' benliğinize geri dönebilirsiniz.

Duyguları bedeninizde hissetmeye başladığınızda, artık yaşamınızda onlar ifade bulmaya başlar. Duyguların size verdiği mesajlar ön plana çıktığında, sizi sabote eden parçalar devreden çıkar. Artık, hayatınızın kontrolü size geçebilir. Bedeninizi dinleyin!

Jonathan Mead. "Signs you're not fully loving yourself" (2023) Şuradan alındı: https://www.instagram.com/p/CzwWfdBJOax/?hl=tr&img_index=1