"Alışveriş yapmayı sevmeyen var mı?" diye sormak istiyorum. Bu durum her ne kadar kadınlara mal edilse de aslında çoluk çocuk, genç, yaşlı, kadın, erkek alışveriş yapmayı seviyoruz. Daha doğrusu almayı, sahip olma duygusunu seviyoruz sanırım...


Evet, yapılan tüm araştırmalar biz kadınları hedef gösteriyor. Özellikle de depresyondaki kadınların yüzde yüz alışveriş eğiliminde oldukları söyleniyor. Doğruluk payı olmakla birlikte bu araştırmaya yine de itirazım var. Bu itirazımı da İsviçre’de yapılan bir başka araştırma sonucuyla desteklemek istiyorum. Aslında erkeklerin de en az kadınlar kadar alışveriş yaptığını söylüyor sonuçlar. Ancak tarz farklılığı var. Erkeklerin yüzde 34’ü market ve elektronik alışverişi tercih ediyor. Sonuçta alışveriş yapmak bir stres atma şekliyse erkekler de bunu ilgi alanları dahilinde yapıyor. Yani “depresyondaki kadın alışveriş yapar” gibi bir mentalite yok! Ayrıca, canım, o kadar cezbedici indirimler, ürünler, reklamlar varken kim “dur” diyebilir ki alma güdüsüne...


Fakat ortada bir sorun var.


Bana göre son zamanlarda bu alma, sahip olma güdümüzde bir sorun var genel olarak. Artık gözlemlediğim alışverişlerin de anlamı değişti, tadı kaçtı... Sadece almak, sahip olmak üzerine kurulu gibi. Büyük-küçük hepimizde durum bu. Vitrindeki benim olsun. Veya market raflarındaki ürünler sadece sepeti doldursun. İhtiyacımız var mı, yok mu, düşünmeden alalım sadece. O anlık mutluluk. Sonrası yok.


İtiraf edelim; hepimizin, etiketleriyle dolapta bekleyen kıyafetleri, son kullanma tarihi geçmiş çöp kovasını boylayan abur cuburları var. Ve hayat pahalılığından bu kadar çok söz ederken hem de...


Herşeyin olduğu gibi biz insanoğlu alışveriş yapma keyfinin de içini boşalttık. Artık hangimiz gerçekten ihtiyacımız olan bir şeyi alıp bir ihtiyacımızı almış olabilmenin sevincini yaşıyoruz ki? Ben alışveriş yapmanın aslında depresyona iyi geldiğini düşünürüm. Ancak gerçekten düşünülerek, savurganlık değil, gerçek anlamda yapılan alışveriştir depresyona iyi gelen.


İnsanı bilinçli tüketici olmaktan çıkaran, tutumluluk fikrini tamamen safdışı bırakıp sadece savurganlığa dayalı bir alışveriş mantığı bırakın kafa dağıtmayı sonrasında hüsrana dönüşen ve sadece kesemize zarar veren bir olaydan başka birşey değil.


Gelin, bir adım atalım şimdiden sonra. Alışveriş adı altında yaptığımız müsriflikten kendimizi arındıralım. Unutmayalım, hayat dolap bekleyen giysilerden ibaret değil...


Ferah Uzundurukan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.