Bu sabah işe gelirken otobüste birlikte yolculuk ettiğim insanlara, rahatsızlık vermeden, göz ucuyla her günden daha dikkatlice, uzun uzun baktım. Dört değişik profilde insan olduğunu gözlemledim. Bunlar hemen hemen her gün karşılaştığım insanlar. Fakat bugüne kadar hiç bu gözle bakmamıştım herhalde.


1- Telefonlarına dalıp gitmiş -genelde gençler- her yaştan insanlar. Gözlerini kırpıştırarak, ovuşturarak, bazıları manasız gülümseyerek telefonlarının içine az sonra dalacakmışcasına yakın duran, geleceğin bozulan gözlerinden muzdarip, gözlüklü, -muhtemeldir- asosyal bireyler. Ki bunlar çoğunluk kısmı oluşturuyor. Mutlu yada hayatından memnun bir görüntüleri yok. Yüzlerinden herhangi bir duygu okuyabilmek zor. Zoraki yataktan kaldırılmış işe, okula gönderilmiş tipte insanlar. Kimseyle konuşmak şöyle dursun bakışmıyorlar bile. İşçi, öğrenci, memur, esnaf her kesimden var. Kadın erkek ayrımı yok. Bazılarının diğer elinde poğaça, meyve suyu konsepti kahvaltı poşeti. O poşetlerin hepsi de şeffaf. Ben asla taşıyamazdım elimde. Utanırdım.


2- Yine telefoncular. Bu sefer, kulaklardan esir almış -genelde lise, üniversite öğrencileri- insanları, teknoloji canavarı. Bazılarının gözleri kapalı, açık olanlar da boş, manasız, uzak yerlerde bakışları. Diğer telefon esirlerine göre halleri nispeten iyice. İletişime geçebilecek gibi görünüyorlar. Kolayca kurtulabilecekler gibiler. Otobüste olduklarının farkında çoğu.


3- Kitap okuyanlar. Önceleri çok azınlıkta, nadiren gözüken, bir ara nesli tükendi sanılan, çok şükür, bu aralar sayıları gittikçe artan mutlu azınlık. Bazılarının gözleri parlayan, bazıları içinde ve yüzünde duygu sağanakları yaşayan, her an mutlu gülümseyen insan profilleri. Her yaştan var, çoğunluk genç. Çantalarından özenle çıkarırlar kitaplarını, mutlaka ayraç kullanırlar. Yaprağın köşesini kıvırana hiç rastlamadım. Kitaba, bilgiye saygıdandır. İnce, kalın, rengarenk, çeşit çeşit kitaplar. İnecekleri durağa kadar zevkle, ilgiyle, sevgiyle okurlar. İnmeden az önce yine özenle ayracı kaldıkları yere yerleştirip çantalarına koyarlar. İnsanlara saygılıdırlar. Selamlaşırlar. “Rica” ya da “lütfen” ile başlayan sözcük kullanırlar. Topluma örnek bireyler.


4- Diğerleri… Çocuklarıyla uğraşan anneler, etrafta tanıdık görmeye çalışan yaşlılar. Düşmesin diye bavullarını sıkıca tutmaya çalışan tatilciler. Güne giden ve ya dönen -akşam üstü- grup halinde süslü püslü, hiç susmayan, geneli tombul teyzeler. Evden erkenden çıkmış -gönderilmiş- bedava seyahat kartlı, yalnız, çaresiz, kalınca giyinmiş, ilgi manyağı, sohbet delisi emekli amcalar. Kocaman gözlerle camdan dışarıyı seyreden, şehre ilk gelmiş, ürkek, meraklı, heyecanlı, aceleci yabancılar. Bir de uyuyanlar… En komikleri. İnecekleri duraktan hemen önce nasıl uyanırlar, bilemiyorum. Hiç durak kaçıranı görmedim. Her ortamda uyumak zor olmalı... Ya da uyanmak tam zamanında… 27.07


Meserifi

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.