Sevgili arkadaşım,


Sen belki farkında değilsin ama ilişkimiz bitiyor. Telefonlarını açmıyorum, geri aramıyorum, mesajlarına çok sonra kısacık cevaplar veriyorum. Muhtemelen gerçekten meşgul olduğum, müsait olmadığım için sessizde olduğumu düşünüyorsun.


Çok düşündüm, sana ne diyeyim diye. Değmez düşünmeye diyemedim, kurduğumuz sofralar, kahvaltılarımız, birbirimizin evinde geçirdiğimiz zamanlar, birbirimize yaslanmalarımız için değerdi.


Düşündüm ve sana bir şey söylememe gerek olmadığına karar verdim. Çünkü aslında ne yaptığının farkındasın ve zaman içinde bu yaptığın yüzünden arkadaşlığımızın bittiğini anlayacaksın.


Sen aslında hep kıskançtın. Ama ben bunu sorun etmedim. Aslında hepimizde olan bu özelliğin sende belki de genetik nedenlerle fazla geliştiğini düşündüm. İlişkimizin başında seni tarttım, hepimiz birbirimizi tartarız bu ayıp değil. Merhametliydin, vicdanlıydın, sır saklıyordun, benimkini değil başkalarınınkini, zor durumda olanların sırlarını açık edip onları utandırmıyordun. Bu yüzden biz arkadaş olmalıydık, arkadaş kalmalıydık. Dünyada pek az iyi insan vardı, biz de onlardan biriydik ve yollarımız kesişmişken, birbirimizi bulmuşken bırakmamalıydık.


İçindeki kıskançlık duygusu farklıydı ve beni şaşırtıyordu. Başkalarıyla yarışmıyordun. Kimseye çelme takmıyordun. Kimsenin kuyusunu kazmıyordun. Ama herhangi birinin başarılı olduğunu görmekten rahatsız oluyordun. Aynı kulvarda koşmadığın, rakibin olmayan, hatta hiç tanımadığın birinin elde ettiği herhangi iyi bir şey karşısında yüzün düşüyordu. Senin mutsuz olduğun günlerde, etrafındakilerden birinin hayatında bir şeylerin yolunda gittiğini görünce rengin soluyordu, sen kötüyken başkalarının iyi olmasına sanki katlanamıyordun.


Bu başkaları arasında ben de vardım ama gördüklerimi sorun etmemeyi tercih ettim.


Yakın arkadaşlar birbirlerinin defolarını görürler, bilirler ve birbirlerini idare ederler. Dedim ya biraz önce, ağır basan başka iyi yanları vardır. Benim de belki hâlâ farkında olmadığım ve senin idare ettiğin huylarım vardır. İnsan dışarıdan nasıl göründüğünü bilmiyor. Yüzümüzü, hal ve tavırlarımızı bir kamera çekip bize verse kim bilir ne yaparız.


Düşündüm, çok düşündüm. Sana bu kez neden bu kadar kırıldım diye. Neden şimdiye kadar hoş gördüğüm huyunu bu kez affedemiyorum diye. Zamanla biriktirdiğimden değil, bıçak kemiğe dayandığından değil, artık sana dayanamadığımdan değil. Kıskançlığının öldürücü dozda zehir içerdiğini fark edememişim. “Onda var neden bende yok”, “O yapıyor ben niye yapamıyorum” hissiyle kendinden geçtiğinde yapabileceklerini hayal edememişim. Bana, sevdiğim kişilere kast edeceğin aklımdan bile geçmemiş. Kendimi artık senin yanında güvende hissetmiyorum. Ayrılığımızın sebebi bu.


Bir arkadaştan ayrılmak, sevdiğin, hayatını paylaştığın kişiden ayrılmaya benziyor biraz. Çok sevdiğin, çok yakın olduğun, kendinden bildiğin birinden kopuyorsun. Seninle ilişkimizi bitirmeye karar vermem işte bu yüzden bu kadar uzun sürdü. Geride uzun bir hikâyemiz var ve üzerini bir kalemde çizmek istemedim. İçimdeki sesi dinledim. Gördüklerimi, yaptıklarını, şu son yaşadıklarımızı tarttım. Yüzüne bakarken seninle ilgili hislerimi saklayamam, zaten bildiğin durumu açıkça konuşmamızın ise bir anlamı yok. Birlikte geçirdiğimiz güzel günlerin hatırına, ne bu ayrılık üzerine ne de sana, hayatına, hayatındakilere dair kimseyle konuşmayacağıma emin ol. Eski dost sır satmaz.


Artık kafelerde bir kahve içelim diye buluşmayacağız. Birlikte yemek yapmayacağız, birlikte sofralar kurmayacağız. Birbirimizi aramayacağız, bir saate varan ve bitirirken birbirimize ne kadar iyi geldiğimizi düşündüğümüz, söylediğimiz telefon konuşmaları olmayacak. Birbirimize hayatlarımızı, bizi üzen kimseleri, olayları anlatmayacağız.


Seni başından beri olduğun gibi kabul ettim. Senin yanında genel olarak çok mutlu olmamaya, sen mutsuzken de sadece gülümsemeye özen gösterdim. İyi hissetmen için elimden geleni yaptım zannederim. Yanımda güvende hissetmediğini söyleyebileceğini sanmıyorum, ama senin yanında güvende olmadığımı bana çok net anlattın ve başka seçenek bırakmadın. O yüzden gidiyorum.


Dilerim bir daha karşılaşmayız ve birbirimize ihtiyaç duymayız, mecburiyetler bizi yüz yüze getirmez. Bir arkadaştan ayrılmak, bir sevgiliden ayrılmaya çok benziyor. İyi hissetmiyorum ama geçeceğini de biliyorum.


Hoşçakal arkadaşım.




Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.