80'lerin ortalarında doğan biri olarak söylüyorum; annem-babam benim TV izleme süremle ilgili bugüne kadar hiçbir uyarıda bulunmadı. Ama evimize sonradan dahil olmuş bir üye olan bilgisayarın başından kalkmayan kardeşime, annemin söyleyecek sözü hiç bitmedi. Boşa harcanan vakit ve karşılaşılacak tehlikeler noktasında aralarında haırı sayılır bir fark olmayan iki kavramla ilgili tepkileri bu kadar farklı kılan neydi allahaşkına?


Bunu ben kendi anne-babamdan yola çıkarak tüm X ve Y nesli ebeveynlerine genelleyip yorumluyorum. Bilgisayar ve türevlerine karşı önceki nesillerin bu kadar tepkili olmalarının ilk ve öncelikli sebebi bu teknolojinin içine doğmuş olmamaları bana kalırsa. "Bilinmeyen şeyden korkulur" mantığıyla örtüşecek biçimde aileye sonradan katılan bir bireye karşı duyulan korku ve güvensizlikti belki de yaşadıkları. Misal ben doğmadan birkaç sene evvel evimize alınmış televizyonun ne sıkıntılar yaşatabileceğini zerre kadar düşünmeyen aile bireylerim, ben TV izleyecek yaşa gelene kadar bu yabancının varlığına çoktan alışmıştı. Ondan korkulmazdı çünkü onu tanıyorlardı artık. Ne var ki televizyon çok basit bir mekanizmaydı, kullanmak-tanımak kolaydı. Peki o sonradan türeyen şeytan icadı? O kadar kolay mıydı onu kabullenmek? Yeniliklere açık ve komplike şeylere ilgi duyan küçük bir azınlık, çocuğuyla arasında doğabilecek nesil farkını daha oluşmadan kapatmış oldu. Çünkü kişi düşmanını tanırsa daha güçlü savaşırdı. Geriye kalan çoğunluk ise bu hususta bir ömür sürecek kuşak çatışmasının temellerini o garip icada " tu kaka" diyerek atmış oldu. Öte yandan son derece iyi niyetli ama teknolojinin bu kadar hızlı ilerleyişine ayak uyduramayıp yarı yolda kalanlar da yok değildi.


Bugün teknoloji bağımlılığı konusuna fazlaca kafa yoran ve çocuklarıyla çatışan ebeveynlerin meseleye bir de bu açıdan bakmalarını öneririm. Değerler ve ilgilerin zamanın koşullarına bağlı değişmesinin, su götürmez bir gerçek olduğunu peşin peşin kabullenmek bir nebze rahatlatacak bizleri belki de. Asıl meselenin çocuğa sınır koyabilmek olduğunu anladığımızda biraz daha kolaylaşacak her şey. Bıçak kesici bir alet diye bunu kesinlikle çocuğun eline vermemek nasıl mantıksızsa teknolojiden uzak tutmak ta o kadar mantıksız ve gerçeğe aykırı. Çocuklarımıza teknolojiyi nasıl kontrollü ve kendilerine zarar vermeden kullanabileceklerini yanlarında durursak anlatabiliriz ancak, karşılarındayken değil.


Şimdi Y neslinden bir anne olarak, 2003 yılı ve sonrasında doğan Z nesli çocuklarının keyif aldığı pek çok şeye anlamsızca ve hatta bazen küçümseyerek bakarken yakalıyorum kendimi. Ve soruyorum o an kendime: "Sen misin o çocuğuma ayak uyduracağım diye ahkam kesen bilmiş anne?" Kim bilir belki bu sorular kendime getirir beni. Hani diyor ya şimdikiler: "farkındaysam demek ki!"



Handan Toprak

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.