Sister Wives diye bir kavram çıkmış ABD’de. Bu ne ola ki diyenlerdenseniz yalnız değilsiniz. Durum özetle şu: 5 tane abla bir tane abiyle evleniyorlar ortak çocuk yapıp mutlu mesut yaşıyorlar.

İlk duyduğumda çok sağlıklı gelmese de sonra üstüne düşünmeye ve araştırmaya başladım. Ellen Degeneres’in de show programına davet ettiği poligamist aile, televizyonun nimetlerinden faydalanma adına TLC’yle 2010 yılında anlaşıp reality show kıvamında hayatlarını sergilemeye başlamışlar. 5 kadın ve 1 erkeğin olduğu bir dünyada mutluluk nasıl olur ki diye sorgulama başlıyorsunuz doğal olarak... Sistem kendi içinde bir dinamikle işliyor. Bahsi geçen durum yanlış anlaşılmasın. Kadınların seçtiği bir adamla evleniliyor. Bu bilinçli bir tercih yani. Kimse kimseyi zorlamıyor.

Her ne kadar realty show haline dönüşmüş olsa da gerçekte poligamist ilişki şekli yaşanıyor. Yani çok eşlilik. Ekşi Sözlük yazarlarından birisi polİgamist kavramını çok güzel bir şekilde açıklamış “Bir kitapla yetinmeyip beraberinde başka kitaplar da okuyan, başka bir kitapla ilişkiye girmek için diğeriyle yaşadığı deneyimin bitmesini beklemeyen çokeşli okur.” Bu çok eşlilik tercihi erkek tarafından yapılıyor ve erkek birden çok kadınla beraber olabiliyor. Ki bu sistem başlangıçta ürkütücü gelse de “Sister Wives” için durum biraz daha farklı. Erkeği kadınlar seçiyor ve ortak bir hayat yaşama kararı oluyor böylece.

5 yakın arkadaşın karar verip “evet bu bizim çocuğumuzun babası olabilir” dediği bir sistemden bahsediliyor. Çocuklar sabit bir babaya sahipken kadınların da canları istediğinde gördüğü bir kocaları oluyor. Ve görülen o ki hepsi bu durumdan memnun. İçlerinden birisi “Kocamı evde çok görmek istemiyorum bu nedenle bu sistemden oldukça mutluyum” diyor. Bir diğeri “Kocam çok kibar, nazik ve anlayışlı bir adam. Ve çocuklarımızı da çok seviyor. Benim için ideal eş.” diyerek gülümsüyor.

Düşünün ki yakın arkadaşınız ve siz ve diğer yakın arkadaşlarınız ortak bir karar verip çocuklarınızı beraber büyütmek istediniz. Ve bu en yakın arkadaşınızın çocuğu ve sizin çocuğunuz kardeş oluyor. Ortada bir adam var. Arada görüyorsunuz. Ve yaşadığınız komün hayatı fazlasıyla yeterli olabiliyor. Maddi ve manevi olarak birbirine destek çıkan kadınların bir arada yaşadığı bir dünya burası.

Kırılması güç bir tek eşli sistem içindeyiz. Çekirdek aile kavramı ve diğer bin bir getirisiyle beraber ilişkileri öğretilen boyutlarda yaşıyoruz. Sevgili, koca, eş dost bir yerden sonra hep aynı. Eğer aşktan, sevdadan vazgeçtiyseniz sistem tıkır tıkır işler.

Yakın arkadaşıma bu konuyu açtığımda “Ben evleneceğim adama aşık olmak isterim” dedi. A cancağızım sana buradan sesleniyorum ne aşkı? Aşk mı kalmış. Gel el ele verelim! Teknoloji ilerledi. Suni döllenme olsun, tüp bebek olsun bunlar hep bu yüzyılın nimetleri. Sistem harika. “Kumalıktan ne farkı var bunun?” derseniz cevabım ışık hızıyla semalarda süzülür! Dikkatinizi çekerim adamı kadınların seçtiği bir sistemden bahsediyorum. Yani genetik özellikleri iyi, ileri görüşlü, sevgi dolu bir erkeğe kim hayır diyebilir ki? Adamı canın istediği zaman görüyorsun, çocuğun babası, sıkıştığında yanında. Oh ne ala memleket. Kanepe altından çorap toplamak yok, akşam yemeği hazırlamak yok, aldattı mı, başkasını beğeniyor mu, aman eve erken gideyim de kocamla sorun olmasın gibi arkası gelmez dertlerinizin tükendiği bir sistem.

Her şeyden önce şunu bilerek bunu kabul etmek gerekli. Aitlik kavramından çok da bahsedemeyeceğiniz bir durum söz konusu. Sibel Üresin kıvamında ilerleyen bir övgü değil bu aman yanlış anlaşılmasın. "Erkekler bir kaç kişiyle evlensin. Ne hoş, ne ala" demiyorum. Daha farklı bir kafadan bakmak lazım sadece.

Alan razı veren razı ismini verdiğim “Sister Wives” Türkiye’de işler mi bilemem. Çocuk gelinlere ses çıkmıyorsa buna da çıkmasın. Entelektüel düzeyi düşürmeden torun torba sahibi olalım canım. Her şey tamam olsa da genetiği güzel adam bulmak büyük sıkıntı…

Pınar Aksu