İnsan olarak hayatımızın yolculuğu, kendimizi koşulsuz şartsız sevmemizle başlar. Çünkü daima kopamayacağımız tek kişi, kendimizizdir. Bu çerçevede ele aldığımızda kendimizi sevmemizin yolu ise öncelikle "karakterimizi" kabul etmekten geçer... Hem iyi hem kötü yanlarımızı, hatalarımızı, başarılarımızı, zaaflarımızı, olumlu-olumsuz yönlerimizi, eksilerimizi ve artılarımızı görmek ve kabul etmek kişiliğimizin olgunlaşması için gereklidir... Varlığımız kıymetlidir her şeyden önce, bizim ve tüm insanların... "Yaratılanı severim Yaradan'dan ötürü" sözünün içeriğidir varlığımızın değeri... Tüm bu bakış açısı dahilinde öncelikle kendi "insani" değerimizin farkında olarak hatalarımızla yüzleşeceğiz.


İnsan olmanın gereği olarak hata yapacağız... Hata yapacağız çünkü kalbe sahibiz. Duygumuz var, ruhumuz var. Duyguların olduğu yerde hata yapmamak imkansızdır. Hata yapabildiğimiz oranda insanız çünkü. Ne demişler? İnsanoğlu bu, şaşar beşer. Bu yüzden hata yapmaktan korkmamalıyız ancak hatamızla yüzleşemiyorsak, onu görmüyorsak, kabullenemiyorsak ve hatalarımızı düzeltemiyorsak bundan korkmalıyız. Hatalar, gelişmemize yardım eder. Yaptığımız yanlışların muhakemesinde aslında kendimizi tanımaya başlarız. "Neden kalp kırdım, neden bu yanlış adımı attım, ben nerede hata yaptım?" sorularına verdiğimiz cevaplar, işte, tam da bu cevaplar aslında bizim kişiliğimizdir.


Çünkü hataların temelindeki tepkilerimiz bizim neye kızdığımızı veya kırıldığımızı ya da hangi durumlara tepki verdiğimizi, hangi olayı kaldıramadığımızı, hangi noktada daha zayıf olduğumuzu gösterir.


Yanlışlarımızı kabullenip doğru yolu bulmaya çalışmamız veya kırdığımız kalpleri tamir etmeye, onarmaya gönüllü olmamız, kısacası hatalarımızı düzeltmek için çabalamamız ise yine özünde doğru insan olduğumuzun kanıtıdır. Şunu unutmayın ki hata yapmanız kötü insan olduğunuz anlamına gelmez... Kötü bir davranışta bulunmak ile kötü insan olmak arasında dağlar kadar fark vardır. Yapılan hatalar doğrularımızı silmez. Bu anlamda da kendimize fazla asılmamalı, kendimizi de affetmeyi başarabilmeliyiz. En zor olan insanın kendini affetmesidir aslında. Kendimizi affetmemek, hatalarımızdan ders çıkarmak yerine sürekli kendimizi suçlamak insanın üzerinde baskı yaratır. Psikolojisini bozar. Böylelikle asıl meseleden uzaklaşmış oluruz. Ortadaki yanlışı fark edebilmek yerine "niye hata yaptım" noktasına takılırsak bir arpa boyu yol kat edemeyiz.


Sonuç olarak öncelikle her ne yaparsak yapalım kendimizi seveceğiz. Kendimizi kabulleneceğiz. İşe burdan başlamazsak kimseyi sevemeyiz, kendimizle empati kuramazsak kimseye hoşgörü gösteremeyiz. Kabullenip şapkamızı önümüze koyacağız. Hangi duygu veya hangi düşünceyle hata yaptığımızın kendimizce muhakemesini yapıp yola devam edeceğiz. İnsanız; yaşamın gerçekliğine vararak her günün sabahında hayatı yeniden inşaa etmeye devam edeceğiz.



Ferah Uzundurukan

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.