Hamile kaldığınızda kurslara gidersiniz, hani doğuma ve anne olmaya sizi hazırlayanlar... Aslında bu kursa, yalnızca anne baba adayları değil, arkadaşlar da katılmalı. Yani ailenin yakın arkadaşlarıyla da gayet eğlenceli olurdu. Çünkü arkadaşlar yani çocuksuz arkadaşlar zamanla bu işin gerisinde kalabiliyorlar.


Peanut adlı uygulamanın sahibi Michelle Kennedy (Peanut Tinder benzeri bir uygulama, yalnız size arkadaşlık için uygun adaylar değil, sizin gibi anne ya da baba olup arkadaş arayan kişileri öneriyor.) ihtiyacı şöyle tanımlıyor: “Gece yarısı 2 ve çocuğunuz saatlerdir uyanıkken, sizin ne kadar korkmuş ve yalnız olabileceğinizi anlayacak çok az insan var, Peanut üzerindeki o anne sizi anlayabilir.”


Doğum izinleri çok yalnızdır, koca evin içerisinde siz ve bir adet yenidoğan. Saatlerce uykusuzluktan kıvranmalarınız, bitmek bilmeyen işler, sizden beklenenler… Emzirmek için çektiğiniz çileler, ölüyle diri arası hissettiğiniz o duygu değişimleri… Evet, anne olan o arkadaşlar size bütün bunların içerisinde zaman geçirecek minnacık bir ara olabilir, yedi mi içti mi gazını çıkardı mı gibi basit bebek geyiklerini doğrudan atlayıp “Ee, sence ufukta yeniden seks yapacağımıza dair bir umut var mı?” gibi, dan diye konuya odaklı bir giriş yapacak kimseler olabilirler.


Ancak, anne olmayan arkadaşlarınıza olan ihtiyacınız da azalmayacak. Aslında bu biraz da karşılıklı bir yanlış anlama. Yeni doğum yapan kadın arkadaşları tarafından birden kendisini yalnız bırakılmış hissediyor ama sorun her zaman böyle başlamıyor. Anne olmayan o arkadaşlar, kişinin yalnız kalmaya ihtiyacı olabileceğini düşünüyorlar. Geldiklerinde yük olacaklarını, yoracaklarını, gündemlerinin farklı olduğunu düşünüyorlar. Ne yani? Yeni doğum yapmış bir kadın hala bekar arkadaşının eski sevgililerini ve onların sarhoş gece yarısı aramalarını dinlemekle ilgilenir mi? Ama işte, kimse kimseye ne istediğini söylemiyor. Kimse, o iyi arkadaşların, yalnızken ya da değilken, evliyken ya da çocukluyken ya da yakınından bile geçmezken birbirlerine hala ihtiyacı olduğundan bahsetmiyor.



Bütün bu olanların yanı sıra, çocuğa ve ebeveynliğe alışmakla birlikte, kadının yeni bir arkadaş grubuna dahil olması gerektiğini söyleyemeyiz. Diğerlerine artık anne olmuş biriyle nasıl arkadaşlık devam ettirilir, bunun öğretilmesi gerekiyordur belki de. Elbette ki, yeni insanları hayatınıza dahil etmek mükemmel bir şey olabilir. Arkadaşlar, bu yeni mükemmel annelik duygusu içerisinde artık onlara yer olmadığını düşünüyor olsalar bile, onlara hala ihtiyaç olabileceğini anlayamıyorlar. Anne olsa da o arkadaş hala yaşıyor ve bunu hatırlatmayı anneden beklemek, biraz fazla sorumluluk yüklemek oluyor.


Gelelim bu kurs teklifine! Bu arkadaşın doğumu yaklaştığında en yakın arkadaşlar bir mektup alacaklar ve bu kursa davet edilecekler. Empati, hafıza, zaman yönetimi, seyahat gibi dersler alacaklar ve anneyi daha iyi anlamaya başlayacaklar. Çünkü çocuk sahibi olmanız demek tamamen yepyeni ve bambaşka bir insana dönüşmenizi gerektirmiyor. Sizden eski hayatınızı silkeleyip atmanız, arkadaşlarınızı, beklentilerinizi, kişiliğinizi, kadın oluşunuzu, ihtiyaçlarınızı tamamen unutup yepyeni bir hayata ve kişiliğe yelken açmanızı istemek çok fazla.


Elbette ki o “anne arkadaşlar” da olacaklar, hatta belki size iyi de gelecekler ama bunca sene boyunca birlikte gülüp eğlendiğiniz insanlarla, edindiğiniz tecrübelerle ve sizi siz yapan bütün her şeyle kıyaslandıklarında, “anne” olmanın tamamen sizi siz yapan şey olmadığınızı, diğer arkadaşlarınızın sizi asıl “siz” yapan şey olduğunu fark edeceksiniz.


Kaynak



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.