Medeniyet olarak adlandırdığımız şeyin, insan için her geçen gün yarattığı sahte ihtiyaçlara ve bu sahte ihtiyaçların insan ruhunda yarattığı boşluğa dikkat çeken iki kitaptan bahsetmek istiyorum size. Doğal, sade ve insanın özüyle uyumlu bir yaşam sürdürmesinin önemine vurgu yapan bu iki kitap; Erich Scheurmann’ın Göğü Delen Adam’ı ve Erich Fromm’un Sahip Olmak ya da Olmak adlı kitapları…


Göğü Delen Adam/Erich Scheurmann

Tuiavii, dünyadan kopuk Upolu adasında huzur ve barış içinde yaşıyordu. Avrupa’yı tanıma isteğiyle bütün Kıta’yı dolaşan bir ‘‘halkları seyretme grubu’’na katıldı ve büyük bir öğrenme açlığıyla birbiri ardına bütün ülkeleri gezerek, bu ülkelerin sanat ve kültürleri hakkında ayrıntılı bilgiler edindi.


Yazar Erich Scheurmann, Tuiavii’nin köy topluluğunun bir üyesi olarak bir yılı aşkın bir süre Tuiavii’yle çok yakın bir ilişki içinde yaşadı. Ön yargıdan ve duygusallıktan uzak gözlemlerini, o yalın bilgeliğini kendisiyle paylaşabilmesi için onunla dost olmayı bekledi. Tuiavii, gözlemlerine dair notlarını yazara vermeye çok daha sonra ikna oldu.


İşte, Göğü Delen Adam kitabı bu notlardan doğdu. Eğitim yüzünden sağlığını yitirmemiş ve henüz doğal duygularını koruyan hataya açık bu Güneydenizi yerlisinin basit düşüncelerinden ve bakış açısından.





Kitaptan bazı alıntılar;

‘‘Çünkü beyaz adamın gerçek tanrısı, kendisinin ‘‘para’’ adını taktığı yuvarlak metal ve ağır kâğıttan başka bir şey değildir.’’


‘‘Avrupa’da, para vermeden herkesin yararlanabileceği tek bir şey buldum: Hava. Havanın da, yalnızca unutulduğu için parasız olduğunu sanıyorum. Hani Avrupalının biri bu dediklerimi duysa, hemen hava için de yuvarlak metal ve ağır kâğıt istemeye kalkar. Çünkü her Avrupalı, para istemek için yeni yeni nedenler arayıp duruyor.’’


‘‘Avrupa’da mesleği bütün neşesini alıp tükettiği için, yaptığı işin sonucunda onu keyiflendirecek tek bir meyve, tek bir yaprak bile ortaya çıkmadığı için işinde keyif nedir bilmeyen, yüzü kül gibi solmuş Papalagi’lerin* sayısı bizim adalarımızdaki palmiyelerden çok daha fazladır.


Bu yüzden insanların içinde mesleklerine karşı kor gibi yanan bir nefret vardır. Hepsinin yüreğinde zincire vurulmuş hayvan gibi bir şey vardır. Bu hayvan parlar, şahlanır ama zincirini koparamaz. Hepsi birbirlerinin mesleklerini hasetle, kıskançlıkla ölçüp biçerler, tümü bir bütünlüğü olmayan işler olduğu halde alçak ve yüksek mesleklerden söz ederler. İnsan yalnızca el yalnızca ayak ya da yalnızca kafa değildir, bunların hepsi bir bütündür; el, ayak ve kafa bir arada olmak ister. İnsanın yüreği, ancak bütün organları ve duyuları bir arada hareket ediyorsa sağlıklı, mutlu olabilir, yoksa bir bölümü canlı diğer bölümleri ölüyse asla.’’


Sahip Olmak ya da Olmak/Erich Fromm

Erich Fromm, Sahip Olmak ya da Olmak kitabında; modern insanın yaşam biçimini iki temel yönelimle ele alır: ‘‘sahip olma’’ ya da ‘‘olma’’. Bugün insanların büyük ölçüde ‘‘sahip olma’’ odaklı bir hayat sürdürdüğünü ve bu durumun insanın içsel dünyasını, ilişkilerini ve toplumsal yapıyı nasıl etkilediğini sorgular.


İnsan sadece ‘‘sahip olduğu’’ şeylerden ibaretse, onları yitirdiğinde, kendini de yitirecektir. Oysa ‘‘olmak’’ kavramında odak noktasını ve davranışlarını yönlendiren güdüleri, insan kendi içinde bulur dolayısıyla endişe ve korku da yoktur.





Kitaptan bazı alıntılar;

‘‘Yaşamımıza kendi dışımızda hiç kimsenin bir anlam veremeyeceğini fark etmiş olmak. Bağımsızlığın ve ‘‘hiçliğin’’, vermek ve bölüşmek eylemlerine adanmış tam bir aktivitenin önkoşulları olduğunu bilmek ve kabullenmek.’’


‘‘Özgürlüğü, istediğini yapmak olarak değil, insana kendisi olabilme şansının verilmesi olarak değerlendirmek gerek. Özgürlük, sınırsız ihtirasların bir demeti biçiminde ele alınmamalıdır. Onun daha çok, gelişim ve çöküş, yaşam ve ölüm gibi ayrı kutupların ince bir sanatla dengelenmesi sonucunda oluşan bir yapı olduğunu fark etmek.’’


(*Papalagi denince beyazlar ya da yabancılar anlaşılır. Ama sözcüğü sözcüğüne çevrilirse ‘‘göğü delen’’ anlamına gelir.)


Yazı: Sinem Uslu



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.