Hayal kurmak bir çocuğun kendini en doğal şekilde yansıtma biçimidir. Bu tamamen içgüdüsel bir motivasyondur. Çocuk bu duyguyu taklit ya da başka bir yolla öğrenemez. Bu hem içinde bulunduğu dünyayı daha anlamlı hale sokar hem de gelecek günleri için yeni heyecanlar duymasını sağlar.


Burada önemli olan bu hayal dünyasında yalnız kalmaması ve hayallerinin önüne set çekilmemesidir. Ebeveyn olarak hayallerine ortak olmalı, daha güzelleri için desteklemeliyiz. Çocukların hayal kurmasının önünde ebeveynler tarafından konulan birtakım engeller de vardır:

  • Sürekli eleştiren bir ebeveyn
  • Baskıcı ve tehditkar ortam
  • Çocuk ile sürekli dalga geçmek
  • Aşağılayıcı cümleler
  • Çocuğu değersiz görmek ve öyle hissettirmek

Bunun dışında daha sayabiliriz ama bunlar en önemlilerindendir. Ebeveyn olarak çocuğun saçma bile olsa hayallerini küçümsememek çok önemlidir. Aksi takdirde gelecek ile ilgili hiçbir heyecanı ya da bir beklentisi olmaz.


Kendini değersiz hisseden çocuğun sosyal benlik kaygısı başlar. Kendini başkalarında değersiz olarak görür. Ve bu hayatta başarısız olmasının en baş sebeplerindendir. Önce anne babasında değersiz görür kendini ve algısı “Ben annem ve babamın gözünde değersizim. Onları mutlu edemiyorum” olarak oluşur. Sonra bu değişmeden devam eder.


Ebeveyn ve çocuk arasında güçlü bir sevgi ve güven bağı varsa; çocuk her koşulda sevildiğini bilir ve mutlu olur. Pam Leo, el ele ebeveynlik eğitimlerinde ebeveyn çocuk ilişkisinde en önemli şeyin sevgi bağı olduğunu söylemiştir. Ve bazı durumlarda bu bağ zedelenir ya da yara alır. Bu durumda bir bakış bir sözcük ya da bir dokunuş ile aradaki bağı tekrar kurabiliriz diye ekler. Ve sevgi kabını dolduran çocukların üzülseler kırılsalar bile hayatla mükemmel bir şekilde başa çıkabileceklerini belirtir.


Eğer, çocuk ebeveynine heyecanlarını, kırılganlıklarını, sevinçlerini ve en önemlisi hayallerini anlatmıyor ise; aralarındaki bağda mutlaka bir kopukluk vardır. Kendini anne ve babasına ait hissetmiyordur. Bu durumda ebeveyn ile çocuk arasında güç savaşları vardır. İşbirliği ile sorunları çözme yöntemine gitmeyip sürekli bir çatışmaya itilen çocuk zamanla duyarsızlaşır. İşte çocukların yılışık, şımarık olmasının temelinde bu duyarsızlaşma vardır.


Biz de anne baba olarak çocuklarımızla sevgi bağımızı koparmadan yürütebilirsek ve sevgi kaplarımızı doldurabilirsek; çocuklarımız hayallerine bizi de ortak ederler. Ve bizden de her koşulda onların mutluluğunu izlememesi isterler.


Şimdinin hayal kuran çocukları geleceğin gerçek mimarlarıdır.



Derya Dönmez

Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Yine 10 numara bir yazı yazılarınız gerçekten içinde bulunduğumuz aslında bildiğimiz fakat uygulamadığımız en önemli konular hakkında farkındalık yaratıyor. En hassas yanımız çocuklarımız:(
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.