İnsanın neye ihtiyacı varsa oradan anne oluyor. İnsanlığa da bu gerek sanki. Önce bi doğurmak, sonra bi ölmek, sonra yine bi doğurmak.


Gördüğüm annelik, kendi anneliğim ve toplumdaki annelik derken, kadınlıkla da bağlantılı sorgulamalarla yıllarımı geçirdikten sonra geldiğim noktada, annelik kimliğinden özgürleşmek ve tamamen kimliksizlik haliyle annelik yapmak benim yeni bireysel araştırma konum. Her yeni başlayan günde.


Bilmeyen, olduramayan, saf, pür halimle, aslında kendi çocuk bilincime değmiş halde kendimi yeniden yaratırken çocuklarıma da eşlik edebilir miyim?

Ben bugün bu noktadayım. Acıyla geldim ve çok şükür…


Bu noktada hayat benim yetkin olduğum bir alan olmaktan çıkıyor - çünkü çocuklarımın bazı zamanlarda hayat hakkında nasıl daha yetkin olabildiğini, sanki birçok şeyi benden daha iyi bildiğini görüp şaşakalıyorum. Zaten haşa, ben kimim ki hayat hakkında yetkin olayım? İnsanım ben.


İşte bu annelik narsizmi yıkılıp dökülmeye başladığında aslında anneliği kullandığımı, annelik diye dayatılan şeyin de beni kullandığını fark ediyorum. Anneliğimi biraz dindiriyor, kendimi yeniden keşfe başlıyorum. Şimdi artık saf bir alandayım, yeni doğmuş gibiyim. Çocuklarda olduğu gibi bir şaşırma, ilk defa görme heyecanındayım. İşte ortak alan… Burada ast-üst ilişkisi yok. Çocuklarımla birlikte “ol”mak, birlikte “olma hali” var. Hemhal olmak…


Çocuklarımın benden daha yakın zamanda yaratıcı kaynakla bir olduğunu hatırlıyorum ve başlıyorum onlardan öğrenmeye açık olmaya… Bilenin ve olduranın ben olmadığımı hatırlamak, olanın olması ile kalabilmek için ne güzel bir pratik. Her gün yeniden. Annelik sayesinde…


Olduran da ben değilim.

Kontrol eden de…

Demek ki ben sadece bir yolcuyum. Bir diğer yolcuya eşlik eden…

Diyorum ki kendime;

“Sadece bir gözlemci olarak

Çocuğunun spontanlığına

İzin verebilir misin?”


Ki eğer anne iseniz gözlemci kalmak çok zordur. Ama bu hale bir izin versek, bunu biraz arttırsak, çocuğumuzla ilgili olmasını hayal ettiğimiz, çocuğumuzun yapmasını ya da uymasını istediğimiz birçok şey aslında hayal ettiğimizden de daha güzel haliyle oluveriyor. Buna bir fırsat versek...

Yani diyorum ki, anneliği de akışta bırakabilir misin?


Bu hayatta iyi ki anne de olmuşum. Bana da bu gerekmiş. İnsanın neye ihtiyacı varsa oradan anne oluyor. İnsanlığa da bu gerek sanki, ne dersiniz? Önce bi doğurmak, sonra bi ölmek, sonra yine bi doğurmak. Bu sefer kendini…


Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.