Hepimiz, hayatımızda bir şekilde ağrılarla karşılaşırız. Baş ağrıları, sırt ağrıları, mide krampları... Belki de sürekli tekrarlayan bir omuz ağrınız vardır ya da hiç geçmeyen bir baş ağrınız. Peki, bu ağrılar sadece fiziksel bir sorunun işareti mi, yoksa zihnimizin ve duygularımızın da buna katkısı olabilir mi?


Günümüzde, birçok uzman, bedenimizin duygusal hallerimizle sıkı bir bağ içinde olduğunu söylüyor. Stres, kaygı, bastırılmış öfke ya da derin üzüntüler; bu duyguların hepsi, zamanla bedenimizde kendine yer bulabiliyor. Örneğin, uzun süre baskı altında hissettiğinizde, omuzlarınızda hissettiğiniz yük aslında "taşımak zorunda olduğunuz" sorumlulukların, yüklerin bir yansıması olabilir. Ya da baş ağrınız; sürekli düşündüğünüz, çözüm aradığınız sorunlarınızın, zihninizdeki yorgunluğun bir ifadesi olabilir.


Bedenimiz, bazen kelimelerin anlatamadığını ağrılarla anlatır bize. İçimizdeki çatışmaları, yüzleşmek istemediğimiz duyguları bu şekilde açığa vurur. Bu nedenle, ağrılarınızı sadece bir rahatsızlık olarak görmek yerine, onlara birer mesaj olarak yaklaşmayı denemenizi tavsiye ederim. Belki de kendinize şu soruyu sormalısınız: Bu ağrı bana ne anlatmaya çalışıyor? Hangi duyguyu görmezden geliyorum?


Elbette, her ağrı bir anda zihinsel ya da duygusal kaynaklı değildir; ancak bedensel şikâyetlerinizin ruh halinizle ne kadar bağlantılı olduğunu görmek için bir adım atmak, kendinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Ağrılarınızı dinleyin, belki de çözüm bekleyen duygusal yaralarınızı iyileştirmek için bir fırsat sunuyorlardır.


Sevgiyle kalın…

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.