Güçlü kadınlar

Bir çocuğunun en büyük şanslarından biri etrafında güçlü kadınların olmasıdır. Kız olsun, erkek olsun değişmez. Güç, genel söylemin aksine, kas kuvvetiyle ölçülebilen birşey değildir sadece. Fiziksel gücünden çok, aklıyla, kalbiyle, ruhuyla güçlü olabilen insan hak eder zannımca en çok bu sıfatı.

Bu elbiseye bürünmüş kadınlarla çevrili bir dünyanın büyüttüğü çocukların bereketi doyumsuz olur. Bir ömür boyu verimli bir toprak gibi ekilen herşey büyür, taşar, çoğalır. Tadını, sadece çocukken değil, büyüdükten sonra da yaşamış ve halen yaşayan biri olarak söyleyebilirim ki, hayatı tonlarca renge bulayan yegâne şey güçlü kadınlardır.

Kendini bilen, güçlü ve komplekssiz erkekler bu diyeceğime alınmak yerine hak vereceklerdir. Erkeklerin güçlü kadınlardan hoşlanmadığı, hele de bizim gibi hala büyüyememiş toplumlarda çokça söylenir. Hem hak veririm hem vermem. Hak veririm çünkü kompleksli, aynada gördüğü suretinden dahi emin olamayan, sadece kas gücüyle eksikliklerini bastırabileceğini sanan bir sürü erkeğin bu yaklaşımına sürekli şahit olurum. Hak vermem çünkü etrafındaki güçlü kadınların sefasını süren, hayatlarını onlarla renklendirip şenlendiren, anlam katan bir sürü erkek de tanırım. Ve o kadınlar kadar, o erkekleri tanıdığım için de kendimi şanslı hissederim.

Çocukluğunu seven biri olarak diyebilirim ki, büyümenin en sevdiğim yanı çevremdeki insanların kıymetlerini anlayabilmek. Çocukken farkına varamayacağın değerlerin ayırdında olmak… Etrafımdaki bu sınıfa soktuğum kadınlar akçeye çevrilebilir olsaydı, dünyaları satın alabilecek kadar zengin olurdum. Öyle ki bazen hayatı, sadece durup onları seyretmekle yetinebileceğin kadar anlamlı kılıyorlar. Hayatlarındaki sıkıntılarla baş etme yolları kadar gülebilme becerileri de hayran bırakıyor insanı. Ben, derdi yüklenebilen kadar, o dertle de gülebilen insanı severim.

Bazen insanlar yordukça insansızlığa epey methiyeler düzdüğüm oluyor. Sonra da bir güzel hayıflanıyorum. Değer katan, zenginleştiren, toprağımı gübreleyen insanlarımı, hele de güçlü kadınlarımı düşündükçe onlarsız olsaydım ne kadar yavan olurdum diyorum.

Bir önceki gece birini soframda ağırladım; biri hikayelerim, sıcaklığım, canım yan komşum; biri var ki zaten hayat kaynağım, var oluş sebebim, can suyum, annem; biri senede üç dört kez kumların üzerinde bir ateşin yanında dolunay rakıları içip dünyayı elden geçirdiğimiz; biri kalbine bir uçurtma takmış hep onun peşinde; biri aklı ve zekasıyla nice bilim insanını geride bırakabilecek düzeydeyken dünyanın en güzel aşklarından birini yaşayabilecek denli de kalbinin pencerelerini açık tutan; biri dünyanın en zor yerlerindeki çocuklara umut olmaya çalışırken dünyalar güzeli bir İda’ya – geleceğin başka bir güçlü kadınına – can veren; kimi geçmişimde kalmış, kimi bugünüme yol, geleceğime ilham veren onlarca güzel ve güçlü kadın…

Güçlü olmayı sert olmak sanmayan, aklı ve zekası kadar kalbini ve ruhunu da önemseyen, güçlü tutan, besleyen tüm kadınlara selam, sevgi ve saygıyla…