Yeni bir badem yılına daha girerken
Senenin en güzel dönemlerinden biri kapıyı çalmak üzere. Badem baharı yaklaşıyor. Zaman, gün aşırı fırsat buldukça bisiklete ya da arabaya atlayıp badem ağaçlarını kontrole gitme vakti. Lakin bu sene havaların sert gitmesinden sebep, biraz daha nazlılar. Erkenciler çoktan açtı ama tüm yarımadanın gelin gibi süslenmesine sebep olan o ihtişamlı görüntüye kavuşabilmek için en az bir on güne daha ihtiyaç var gibi.
İyi ki termoslar var. Çayıra, çimene, ağaca dayayınca sırtını çaya da, kahveye de doyurmadan olmaz keyfini. Bedava keyifler bunlar. Hadi bedava olmasa da kuruşluk keyifler. Çayın ya da kahvenin ederi kadar kuruşluk…
Çayıra sırt üstü uzanıp gökyüzünde bulut olarak sadece badem çiçeği görmek diye de bir olay var. Nasıl bir ağaç ki çiçeğiyle başlayıp tüm sene boyunca bereketten berekete koşturuyor. Badem baharının hemen arkasından çağlaya doyacağız. Sanırım bademe dair en sevdiğim ikinci dönem de o. Bir çilingir sofrasında muhabbetin dibine vurmuşken bir bakarsın arkandan bir kol kadehinin hemen yanına bir avuç çağla bırakıvermiş. Kimi zaman mekan sahibi, kimi zaman hiç tanımadığın diğer müşterilerden biri. “Bugün bizim çağlaları topladık da, tadını çıkarmaya geldik” diye açıklaması da arkasından. Çağlayı rakıya katık etmek, senenin ilk toplanan çağlasını tatlandırmak işte böyle adetten. Çağla piknikleri olacak ondan sonra. Bir badem tarlasına örtüleri serip çağla toplama bahanesiyle cemreler ve baharın ilk günleri kutlanacak.
Çağla bitip yaza girerken taze bademler başlayacak bu sefer. Dolapta kocaman kâselerde buzlu suları sürekli hazır edip bademleri içine atacağız daha kolay soymak için. Herkes dükkanı olan bademcilerde taze badem sorma telaşına düşecek. Şanslılar gelenleri hemen alacak, geç kalanlar “bir hafta sonra yeniden gelecek” cümlesiyle boyunları bükecek.
Taze bademin vedasıyla sonbahara doğru sıra sıra çeşit çeşit diğer bademler alacak sahneyi. Nurlusu, ak bademi, sıra bademi derken badem kabukları kesinlikle atılmayıp kışa saklanacak. Hemencecik alev almasından sebep, odunları tutuşturmak için badem kabuğundan daha şahane bir şey bilmiyorum. Velhasıl ısınmak için de kullanıyoruz zat-ı şahanelerini.
Böyle tamamlanıyor işte bir badem yılı. İnsanoğlunun kurguladığı doğrusal zamanın dışına çıkıp doğanın döngüsel zamanının içine girmek mutlu ediyor insanı. Her yeni yılda bir öncekini geride bırakarak eskittiğine/eskidiğine inanmaktansa, tekrardan başlayan bir döngüyle yenilenmeyi öğrenmek çok taze ve yüksek bir duygu. Birinde tüketmek, diğerinde hep yenilenmek, yeniden doğmak var.
Tabiat en büyük ve güçlü öğretmen. Son birkaç yıldır farklı kollarından içine girdikçe tüm öğretim hayatımı geride bırakan en esaslı öğrenciliğimi yaşadığımı hissediyorum. Yeni bir badem yılına daha girerken en büyük dileğim bademiyle, zeytiniyle, sebzesi meyvesiyle, yağmuru güneşiyle bereketi bol bir yıl olsun. Başlangıçlar hep güzeldir. Sizin de badem yılınız kutlu olsun!
YORUMLAR