Karımı seviyorum ama affedebilir miyim bilmiyorum
Merhaba Yeşim Hanım, öğrendiklerimi taşıyamıyorum. Belki beni hiç tanımazsınız ama sizi yıllardır okurum, anlattıklarınızda hep bir parça kendimi bulurum. Şimdi size yazıyorum çünkü gerçekten yolumu kaybettim. Ben 15 yıllık evliyim. Üç tane evladım var, biri ergenliğe yeni girdi, diğerleri daha küçük. Yıllardır iyi kötü demeden bu yuvayı ayakta tutmaya çalıştım. “Çocuklar büyüsün, düzenimiz bozulmasın, eşim üzülmesin” dedim hep. Ama bir mesajla bütün hayatımın koca bir yalandan ibaret olduğunu öğrendim. Geçen hafta eşim telefonunun bir ayarını yapmak için telefonu elimdeydi o da çocuklar seslenince şans eseri yanlarına gitti. Bankadan mesaj geldi, mesajlara basınca kayıtlı olmayan bir numaradan bir mesaj gördüm. “Çıkınca yine seni arayacağım aşkım” yazıyordu. Donup kaldım. Parmağım titreyerek açtım. Okudukça içimden bir şeyler koptu sanki. Ben bu kadının her şeyiydim sanıyordum. İyiliğini, sağlığını, huzurunu kendi mutluluğumun önüne koydum yıllarca. Gecemi gündüzüme kattım, boğazımdan kıstım, ona ve çocuklara yedirdim. Ama meğer ben başka bir hayal yaşarken, o çoktan başka bir yola girmiş. Size soruyorum Yeşim Hanım… Böyle bir şey affedilir mi? İnsan her şeyi geçer de kalbine saplanan bu ihanet duygusunu nasıl söker atar? Çocuklar için mi susmalı? Yoksa kendine saygı için çekip gitmeli mi? Ama nereye gideyim? Hayatımın yarısı onunla geçmiş. O benim hem evim, hem alışkanlığım, hem yaramdı. Şimdi ne yapacağımı bilmiyorum. Konuşmaya kalksam ne söyleyeceğim? “Neden yaptın?” mı? “Bizi ne zaman sildin?” mi? Belki de hiçbir cevabı beni tatmin etmeyecek. Ama içimden de bir ses “Bu sessizlikle yaşayamazsın” diyor. Yol gösterin bana Yeşim Hanım. Kalbim çok yorgun, 3 çocuk var. Karımı seviyorum ama affedebilir miyim bilmiyorum.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, size de merhaba sevgili okurum; “İnsanlar bozuk para gibidir. İki seçenek vardır; yazı ya da tura. Bir yüzünü gösterirken bize diğer yüzünü zaman gösterecektir” demiş Şair Oğuz Atay. Bu söz şimdiki evliliklere de pek uyuyor. Kimsenin kimseye kefil olamayacağı zamanlardan geçiyoruz.
“Ben yer sallanıyor sanmıştım.
Meğer dünyam sallanıyormuş,
Anlayamadım...”
@Z_Efiloglu
Hasbel kader okuduğunuz bir mesaj onca yıldır ümitlerle, hayallerle emek verdiğiniz evliliğinizi içinizde yerle bir etmiş, yıkmış. Siz de o yıkıntının altında kalmışsınız. Bu büyük yıkıntı altında neden hala duruyorsunuz sevgili okurum? Susup daha derinlerde kaybolarak kendinize işkence etmiş olduğunuzun farkında değil misiniz? Kendi gücünüzü mü deniyorsunuz ya da konuşarak daha fazlasını öğrenmekten mi kaçıyorsunuz? Bir an önce kendisinden açıklama yapmasını ve bu açıklamayı yaparken de dürüst olmasını istediğinizi söyleyerek bu yıkıntının altından çıkmak ve kendinizi ayağa kaldırmak zorundasınız.
İnsan saramadığı yarayı saklarmış...
Bazen bir gülüşün içinde,
Bazen de derin bir sessizlikte...
Bu konuşma sırasında eşinizin hal ve hareketlerine, size neler söylediğine, sizi kaybetmekten korkup korkmadığına dikkat etmelisiniz. Bu konuşmadan ufak bir fikir sahibi olursunuz. Tabii ki bu fikir sizi tatmin etmeyecektir. Etmemeli de… Çünkü esas gerçekler söylemediklerinde gizli olacak. Zamanla bazı gerçekleri siz kendiliğinizden çözeceksiniz. Maalesef çözdükçe daha çok üzüleceksiniz ama yaşadığınız gerçeklere bir kılıf bulmayın olur mu? Aldatmalarda “Erkeğin aldatması cinsellik içindir” kılıfıyla affedilebiliyor. Bir kadının aldatmasını affetmek için siz şimdi “çocuklar için” kılıfına mı sığınmamalısınız. Çünkü affetmek hiç kolay değildir. İlk affetmek istersiniz ama sonra bu aldatılmayı içinizde büyütür büyütür kendinize sığdıramazsınız. En önemli duygunuzu yitirmişsinizdir. Eşiniz o güveni yerine koyabilmek için çaba gösterecek mi? Hadi gösterdi diyelim o çaba size yeterli gelecek mi? Kaybettiğiniz değer büyük, telafisi zor ve bakalım eşiniz evliliğe devam etmek isteyecek mi? Ve bugünden sonra eskisi gibi gönlünüz rahat eşinize hala karım diyebilecek misiniz?
Yazdıklarımla üzerinize geldiğimin farkındayım ama gerçekleri yazmak zorundayım. Kadınlarla erkeklerin aldatma nedenleri çok farklı; erkek eşini ondan vazgeçmek niyetiyle aldatmıyor, monoton yaşamına renk katmak, kendini iyi hissetmek için aldatıyor, eşini çok ayrı bir yerde tutuyor. Bu da iğrenç ama kadın aldatıyorsa zaten eşinden vazgeçtiği için aldatıyor. Tabii ki çok zor bir durumdasınız. Hiç kolaylamıyorum. “Gönlüm yorgun” demişsiniz sizi gayet iyi anlıyorum. Bu süreci yaşayacak ve içinden geçecek olan sizsiniz. Güçlü olduğunuzu, bir şekilde bu süreçten geçerek hayatınızı yola koyabileceğinizi düşünüyorum. Demişsiniz ki sevmek affetmeye yetecek mi? Bu herkese göre değişir, her şey affedilmez. Keşke demeyeceğiniz bir kararı verebilmeniz dileğimdir. Şimdi ezilme zamanı değil; ayağa kalkma, dimdik olma zamanı.
Sevgiler sevgili okurlarıma…
Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.
İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres:yesimilehayatbilgisi@gmail.com
YORUMLAR