Üzerimde çok büyük bir yük var

Merhaba Yeşim Hanım, üzerimde çok büyük bir yük var şu aralar, duygusal olarak inanılmaz bir acı içerisindeyim. Ben arkadaşım vasıtası ile bir kızla tanıştım, tanışmamızın üzerinden henüz 1 yıl geçmişti. Son zamanlarda bazı sebeplerden dolayı sürekli ayrılıp barışıyorduk, 3 defa falan olmuştur, ama ayrılık kararı hiçbir zaman benden gelmedi. Benden giden hep o oldu “Peki, tamam” diyen de ben oldum ama en fazla 1 hafta dayanıp sonra geri döndüren de bendim. Son olarak yine bir tartışma sonrasında istediği olmayınca “Olmuyor, bitsin” falan tarzı konuşmaya başladı, yine peki dedim, ne kadar çok sevsem de bu kez artık bu gidişlerine sabrım kalmadı. Her yerden sildim, numarasını sosyal medyasını vs. komple sildim, usluca beklemeye başladım, sadece bir kez olsun onun çabalamasını yazmasını bekledim, aradan 1 hafta geçti ancak benimle hiç bir şekilde iletişime geçmedi. Duygularıma yenik düştüm ve yine arayan ben oldum. Onu başkasına yar etmek istemediğim için işi ciddiye, resmiyete bindirmeye hazır olduğumu söyledim. Zaten son ayrılık sebebimiz de ona ciddi adım atmadığım içindi. Bana her şey için çok geç olduğunu, ailesine ayrıldığımızı söylediğini söyledi. Daha önceki bir ayrılık muhabbetimizde de yine ailesine söylemiş ayrıldığımızı, sonra biz geri barışınca ve tekrar ayrılınca yine ailesine söylemiş, “Ailem çocuk oyuncağı mı?” diye tepki gösterir dedi. Ailelerin ikna edilebileceğini söyledim. Biraz bahanelerin arkasına sığındı ve sevgi anlayışlarımızın farklı olduğunu söyleyerek özür diledi, beni reddetti. Peki dedim zorla güzellik olmaz, benden sürekli ayrıldığı için ve son arayışımda işi resmiyete bindirme teklifimi reddettiği için ona olan güvenim aşırı derecede sarsıldı. Muhtemelen aile büyüklerinden birine konuyu anlatmış aradığımı falan söylemiş, 2 gün sonra bana mesaj attı, babaannesinin benimle telefonda konuşmak istediğini müsait olup olmadığımı sordu. Ben de o an gerçekten müsait değildim, müsait olmadığımı işte olduğumu söyledim, artık ona çok güvenemediğim için "Babaannen benimle ne konuşacak ki? Niyetin varsa gel tanış diyecek, yine aynı döngüye gireceğiz" dedim. Hiçbir şey demedi peki yazdı. Saat zaten gece yarısıydı işim bittiğinde çok geç olmuştu, sabah uyanır uyanmaz yazdım müsait ise konuşayım babaannen ile dedim, “yok, tamam geçti” dedi. “Ne konuşacaktı benimle?” dediğimde “Madem bu kadar seviyor bir konuşalım böyle bitmesin demişti ama artık bir önemi yok” dedi, ben de “Ben seni ne kadar çok sevsem de istesem de aşamadığımız sorunlar var, duygusal baktığımız için görmüyoruz bunları” dedim. Bu mesajımın üstüne bana “Rica ediyorum numaramı sil, ben artık yoluma bakacağım, yolun açık olsun, Allah'a emanet” dedi. Sanki ben ona musallat olmuşum sanki onu sürekli taciz ediyormuşum gibi bana sil numaramı demesi çok ağırıma gitti ama hiçbir şey söylemedim, saygımı hiçbir zaman bozmadım, sadece “Peki senin de yolun açık olsun” dedim ama kendimi o kadar suçlu hissettim ki anlatamam. Birkaç gün sonra yazdım, düzeltmeye çalıştım reddetti, birkaç gün sonra tekrar yazdım, ona söylemeden bilet aldım, biletin görüntüsünü attım, “Yarın uçakla geliyorum senle yüz yüze konuşacağım böyle bitmesine izin veremem babaannen de gelsin, yok oğlum bu iş olmaz derse yine desin” dedim. O kadar ılımsız ve keskin konuştu ki anlatamam. “Konuştuğun biri mi var?” diye sordum, “Hayır ama gelmek isteyen” var dedi. Bana “Ben senin insanlık ve karakter olarak çok iyi biri olduğunun hep farkındaydım ama ben senden hep farklı şeyler bekledim, hep bir adım bekledim, adımın geldi ama çok geç” dedi. Tabii ben yine duygusala bağladım biraz, “Senden asla vazgeçmedim sen benim için vazgeçilmezdin 5 ay sonra gelsen de ben seni beklerim” dedim, bana “Ne olur üzülme, özür dilerim yanında olmadığım için” dedi, o günden sonra hiçbir şekilde iletişime geçmedim. İnanılmaz bir şekilde kendimi suçlama döngüsü yaşıyorum, hatayı hep kendimde arıyorum, önce işi ciddiyete bindirmeye hazır olduğumu söyleyip sonra babaannen benimle ne konuşacak gel tanış diyecek yine aynı döngüye gireceğiz, bizim aşamadığımız sorunlar var dedim, orada çok tutarsız davrandım. Bir gün önce a dediğimde bir gün sonra b demiş gibi oldum. Sonra ne kadar telafi etmeye çalışsam da Nuh dedi peygamber demedi. Ne yapacağımı bilemiyorum, hala düzeltmeye çalışmalı mıyım sizce?


Yeşim Tijen'in cevabı:

“Sustuğumda dedi kadın, sustuğumda... Ne çok şey söylüyorum aslında. Yüreğimin bir dili olsa da konuşsa...”


Merhaba sevgili okurlar, evet kadınların söyledikleri ya da çeşitli şekillerde düşünceleri, ima ettikleri duyulmamışsa susarlar ama seviyorlarsa kolay kolay sevdiklerinden gitmezler. Gerçekten seven bir genç kız öyle kolay gitmez. VAZGEÇMEZ. Gidebilen biri ya yeterince sevmemiştir ya ümidi kalmamıştır ya daha iyi birini bulmuştur. Buradan sizin yaşadıklarınıza bakarsak siz ona ümit de vermişsiniz, geriye ne kalıyor yeterince sevmediği ve daha iyi diye düşündüğü başka birinin varlığı. Size karşı hatalı olduğunun zaten farkında ki sizden ayrılırken özür diliyor. Sizinle işi bitmiş. Bu nerden anlaşılıyor sizi sürekli bırakıp hiç geri dönmemesinden, hep sizin onun peşinden gitmenizden, bir başka isteyen biri var diye sizin tamam evlenelim o zaman demenize rağmen hayatından kolayca çıkarabilmesinden. Sizden hep adım beklediğini söylemesine gelirsek, ne yapacaktınız sevginizi defalarca onun sizi bırakmış olmasına karşın siz onu arayıp geri döndürmüşsünüz ve büyük adımlar aceleyle atılmamalı. Sonrasında pişmanlık yaşanabilir en önemli karar aceleyle verilmemeli. Bu genç kızın niyeti sadece evlenmekmiş. Güçlü duyguları da yok gözüküyor. Böyle sizi sürekli bırakıp bırakıp gidebildiğine ve en sonunda tamamen bitirebildiğine göre ilişkilerde ayrıl barışlar olabilir tabi, bazen bu ayrıl barışlar kişiyi terbiye etmek, istediğini yaptırabilmek için de olabiliyor. Kendinden mahrum ederek ona yol göstermek maksadıyla ama bu ayrılıp barışmalarda bile sevgi hissedilir yavrum. Sevgi insanın sözünden, gözünden, davranışından, her şeyinden kişiye yansır ve bu sevgi denilen duygu sevdiğiniz kişinin birçok şeyine sizdeki gibi eyvallah dedirtebilecek kadar yoğun yaşanabilir. Siz tamam o zaman evlenelim dediğinizde bu genç kız sert mizaçlı bile olsa burada yumuşar, sevginize sahip çıkabilirdi. Bunu da yapmamış. Size çok kez aslında kendinizi değerli hissettirmeyen bir kızın hala niye peşinde olacaksınız? Artık aklınızla hareket etme zamanı gelmemiş mi sizce de? Bence gelmiş.


Zaten aklınızla değil duygularınızla hareket ettiğiniz için böylesine savrulmuşsunuz. O zaman şimdi aklınızla hareket etmeli, gidene güle güle diyebilmelisiniz. Bunun için de bu ayrılığı çözümleme peşinde olmak yerine kabullenmek, kendinizi zapt etmek yani yönetmek zorundasınız. Bu durumu kabullenmekle içinizde bulunduğunuz düğüm çözülmeye başlayacaktır çünkü artık kendinizi onu düşünmekten, onunla bir gelecek hayali kurmaktan ötelere taşıyacaksınız. İşe bu “keşke”lerinizden başlayın. Öyle mi yapsaydım, böyle mi yapsaydım “keşke”leri size ne kazandırır boş umut ve acıdan başka? Ortada düzeltilecek bir birliktelik kalmamış. Bunu görüp kendinizi bu ilişkinin yörüngesinden çıkarmalı hatta sizi bırakıp gittiği için mutlu olmalısınız. Çünkü evlenseniz de size vereceği sevgi bu kadardı. Bunu bir an önce görün yavrum.


Sevgiler sevgili okurlarıma...


Çözemediğiniz sorunlarınızı yazın, Yeşim Tijen size önerilerde bulunsun.


İşte sorularınızı gönderebileceğiniz adres: yesimilehayatbilgisi@gmail.com



YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.