Kardeşim ile eşim anlaşamıyor
Merhaba Yeşim Hanım, size yazıp yazmamak konusunda çok kararsız kaldım ama artık kafayı yemek üzereyim o yüzden size derdimi açmaya karar verdim. Yeşim Hanım benim annem babam ve kız kardeşim var bir tek. Diğer akrabalarımızla husumet oldu ve görüşmüyoruz. O yüzden birbirimize çok bağlıyız. Her gün hepsiyle konuşurum 2-3 dk. hal hatır sormak için düzenli saatlerde ararım. Bir bende alışkanlık mı bilmiyorum ama aramadığım gün olmadı hiçbir zaman. Onun dışında çok düz biriyimdir öyle arkadaş çevrem falan yoktur evden işe işten eve giderim. Oyun, içki, kumar gibi eğlence üzerine bir yaşamım yok, hevesim de yoktur. 30 yaşındayım evliliğim dışında kimseyle ilişkim de olmamıştır. İçine kapanık, yaşadığım olaylardan kaynaklı insanlardan uzak duran birisi diyebiliriz. Kimseye bir şey anlatmam içime atarım. Kendi halinde bir adamım anlayacağınız. Gelelim mevzuya ben 3 yıllık evliyim, 9 aylık oğlumuz var. Eşimi seviyorum, severek evlendik. Ben her konuda ona destek çıkan birisiyim. Gerek temizlik gerek çocuk bakımı gerekse yemek yapma yani aklınıza gelen her şeyde. Sorun şu; eşimle benim kız kardeşim pek anlaşamıyor. Nişanlılık süreçlerinde kardeşimin bazı saygısız davranışları oldu. Bu bir sefer değildi, düzelir kendileri hallederler diye karışmak istemedim. En son bayağı ileri gidince konuştum ama araları düzelmedi, eşim de istemedi. Merhaba-merhaba oldu sadece ama biz ne zaman bir araya gelsek eşimle hep tartıştık. Eşim hep kardeşimi ondan üstte tuttuğumu iddia ediyor. Onun yanında ben eşimle ilgilenmezmişim, onu unuturmuşum. Aklım hep kardeşimdeymiş. Onu aramazsam günüme devam edemezmişim... O kadar kavgalar ettik ki telefonumu alırdı sadece aramalarda onunla kaç dk. konuşmuşum ne mesajlaşmışım ona bakardı. Başka kimle konuşmuşum nereye gitmişim hiç kıskanmaz. Bunda benim de hatalarım vardır. Kardeşime biraz eşimle ilk zamanlarımızda onu ezdirmiştim mesajlarda falan ama çok eskide kaldı Yeşim Hanım, şimdi öyle değil ama eşime inandıramıyorum konuşmalarıma bakıyor, mesajlarıma bakıyor, sürekli sanki eşimin arkasından konuşacakmışım gibi ensemde. En son “Telefon şifresini değiştir ben de bakmak istemiyorum artık” dedi. Kendi de bazı şeylerin farkında aslında. Oğlumun fotosunu çekiyorum onun ailesi benim aileme atıyorum bana diyor ki “Kardeşine niye atıyorsun onu hiçbir şeyden kayırmıyorsun. Ona fotoğraf atmak için mi çektin?” Düşünebiliyor musunuz? Onun ailesi ile benim ailem mangal yaptık. Kardeşim evli gelememişti. Aksam ben de herkes dağıldıktan sonra aradım. Vay efendim onun mu yanında olmasını isterdin. Onsuz eksik mi kalıyorsun bir sürü şey yine kavga ettik. Ben kimseye derdimi anlatamıyorum. Onu da anlıyorum ama ben de bunaldım. İşsizlik, parasızlık derken bir de eşimin bu tavırları. Sıyırma noktasındayım lütfen bana bir yardım edin.
Yeşim Tijen’in cevabı:
Merhaba sevgili okurlar, bir bilgi okudum hah işte tam yazıma uygun dedim, bakın şöyle: Erkek beyinleri kadın beyinlerinden %9 daha büyük olmasına rağmen, her ikisi de aynı miktarda beyin hücresine sahiptir. Kadınlarda beyin hücreleri sadece daha yoğun bir şekilde bir araya geliyormuş. Kadınların beyin hücreleri bile zarif fazla yer kaplamıyor ama hacim aynı. Beyin hücreleri sadece daha yoğun bir şekilde bir aradaymış. Erkeklerin beyin hücreleri ise kendileri gibi yayılmış, ee biraz rahatlar tabii. Bu halleri beyin hücrelerinden bile belli oluyor. Bu bilgileri edinince buldum dedim. İşte biz kadınların vesveselerinin, kuruntularının sebebi bu olmalı; beyin hücrelerinin yoğun bir şekilde bir arada olması. Şimdi Arşimet gibi buldum buldum diye bağıracağım...
Şaka bir yana yazdığım bilgiler gerçek sevgili okurlar. Kadın beyni hassas, duygu anlamında da kadınlar hassas. O yüzden bir kadını seviyorsanız onu değerli buluyorsanız onun önemsediği konuları sizde önemsemelisiniz. Zaten sevmek denilen duyguda önemsemek olmalı ki ince ince düşünebilin beyler. Yoksa size kalsa dümdüz seversiniz. Canınız istediğinde sevginizi gösterirsiniz. Oysa ince duyguları katmadan sevmek kadın için tam sevmek değil. Bir kadın eşiniz oldu diye ona kendinizi sahip zannedersiniz ama sahip olmak değil layık olmak önemlidir. Siz burada eksik kalmışsınız. Eşinizin sıkıntılı, takıntılı halleri hep bundan kaynaklı. Halbuki gerektiği yerde tavır koyup eşinize arka çıksaydınız o zaman bakın nasıl mutlu, gururlu olurdu. Bunu yapmadığınız sürece istediğiniz kadar eşinize yardımcı olan bir eş olun eşiniz için yaptıklarınızın pek bir anlamı olmayacak. Çünkü kadınlar, erkekleri kendilerini koruyan, kollayan, sahip çıkan bir güç olarak görmek isterler. Severek evlenmişsiniz, iyi bir eşsiniz, belli ki iyi de bir evlat ve kardeşsiniz ama kız kardeşiniz konusunda yanlışsınız. Kız kardeşiniz tek kardeşiniz onu çok önemsiyor, değer veriyorsunuz o da sizi bu kadar önemsiyor mu merak ettim. Siz nişanlıyken eşinize yanlış davranışları olmuş, siz onun hatalı olduğunu yazmışsınız. Bir tek kardeşi var onunda sizi düşünerek nişanlınıza karşı daha dikkatli, duyarlı davranması gerekmez miydi? Sonuçta nişanlınız ailenizle yeni kaynaşacak bu şekilde bir tutum daha farklı sonuçlara sebebiyet verebilirdi. Siz bu hatalara kardeşinizi kollayarak göz yummuşsunuz. Eşinizi ezmeye başladığında burada kendileri halletsinler diyerek geride durmak eşinizi tek başına bırakmak olmuş. Bariz bir şekilde kız kardeşiniz hatalıysa onunla gerektiği gibi konuşmalı, bu durumun sürdürülmesine izin vermemeliydiniz. Siz ağabeyseniz kız kardeşiniz yengesini sevmese bile yengem diyerek saygı gösterebilirdi. Siz bu sorunu yok saydıkça benim tek kardeşim var diyerek onu kayırdıkça bu durumun sürmesine çanak tutmuşsunuz. Eşiniz de bu durumu sıkıntısını içinde büyütmüş, büyütmüş takıntı haline getirmiş. Sonuç eşiniz kardeşiniz söz konusu olduğu her şeyde size müdahale etmeye başlamış. Şimdi zamanında ayıklamaktan kaçındığınız pirinçten yapılmış pilavı yerken dişinize taşlar geliyor, rahatsız oluyorsunuz. Ortada bir hata varsa bu zamanında konuşulmalıydı. Sonradan konuşmuşsunuz artık iş çığırından çıktıktan sonra yapılan müdahale müdahale değildir. Size tavsiyem eşinizi rahatlatacak tavırlar içinde olun. Kız kardeşinizin yanında eşinize daha ilgili olun, onu sevdiğinizi, değer verdiğinizi kız kardeşinize hissettirin, sözlerinizle, davranışlarınızla gösterin. Sizin aileniz önce eşiniz ve çocuğunuz sonra kız kardeşiniz, anne-babanız. Bu yazdıklarım kız kardeşinize kötü yapın demek değil ama bugüne gelinmesinin sebebi kız kardeşiniz olduğunun farkında olun isterim. Kız kardeşiniz yapıcı tavırlar içinde olmak zorunda. Siz de kız kardeşinizin yanında eşinize sahip çıktıkça, sevginizi çekinmeden gösterdikçe eşiniz kız kardeşinizi aramanızdan bu kadar rahatsız olmayacaktır. Bunları yapabileceğinizi düşünüyorum sevgili oğlum.
Ben dümdüz bir adamım demişsiniz; arkadaşım yok, eğlenmem yok. Ben de “Neden?” diye sormak istiyorum oğlum. Ne yaşarsanız yaşayın o yaşananlar geçmişte kalmış. Bütün hayatınızın etkilemesine, sizi kısıtlamasına izin vermeyin. Hayatı korkmadan ama tedbirsizde olmadan yaşayabilirsiniz. Bir gün bir bakarsınız hiç yaşamadan kaç yaşınıza gelmişsiniz. Nasıl geçti habersiz o güzelim yıllarım hiç yaşamadım dememelisiniz. İnsanların arkadaşları, iyi dostları, uğraşmaktan hoşlandığı hobileri, zevkleri olmalı diye düşünürüm. Şimdilerde korona cebren hayatımızı özgürlüklerimizi elimizden aldı Sanki bir mahkûm gibiyiz Biz onun bu zorbalığına karşı kendimizi nasıl koruyacağız? İsyan ederek mi? Hayır tabii. Hiçbir faydası olmaz. Bugünler kendimizi tanımak geliştirmek yeni yeni uğraşlar edinmek için bir fırsat sevgili oğlum. Kendinizi, zevklerinizi, meraklarınızı keşfedin. Yaşadıklarınıza karşı kendiniz için yapacaklarınız bir terapi niteliğinde olacaktır. Hem bugünler nasılsa geçecek yarınlar da daha güzel günler olacak. O günleri umutla sabırla kendinizi geliştirerek beklemeye çalışın olur mu? İyi ki yarınlarda umut var. Siz gençsiniz ne çok ümit var bir bilseniz… Eşiniz oğlunuz ve ailenizle güzel günlere ulaşmanız dileğiyle,
Sevgiler sevgili okurlarıma...
YORUMLAR