Eşime hiç inancım kalmadı

Merhaba, 3 senedir evliyim. Bir buçuk yaşında oğlum var. Eşimle ilk tanıştığımda çok iyi biri gibi davranıyordu, nişanlandığımızdan itibaren bana kötü davranmaya başladı. Beni aşırı kısıtlıyor, aşırı müdahalelerde bulunuyor, beni tehdit ediyordu. Ayrılmak istediğimde beni de kendini de öldürmekle tehdit etti. Daha sonra yalvardı-yakardı affetmem için. Çok sevdiğimden değil de ailemi üzmemek için ayrılmadım. Düğünümüzde bile kavga etti benimle. Her zaman örnek, gözde, çalışkan biri olmuşumdur, herkes benden övgüyle bahsederken eşim beni hep küçümsüyor, aşağılıyor. Yaptıklarımın, düşüncelerimin hep boş olduğunu söylüyor. Artık onunla konuşmak bile istemiyorum. 2 dakikalık bir konuşmada bile tartışma çıkarıyor. Söylediğini duymasam tekrarlamasını rica etsem, beni çağırdığında zamanında duymasam çocuk gibi azarlıyor. Oğluma bakarken de hiç destek olmuyor. Biyoloji mezunuyum, çocuğumu modern bilgilerle büyütmek istiyorum. İlk başlarda dediğimi desteklese de annesinin dolduruşundan sonra hep bana karşı çıkmaya başladı. Annesinin söylediklerinin doğru olduğunu, onun da çocuk büyüttüğünü söylüyor hep. Kayınvalidemle benim gıybetimi yaparken duydum. Oğlumu düzgün yetiştirmek için çok kitap okuduğumu eleştirdiklerini duydum. “El-âlem kitapla mı çocuk yetiştiriyor?” diye alay ediyordular arkamdan. Annesinin dolduruşlarıyla üstüme geliyor. Kendimi savunmaya çalıştığımda bana cevap verme diye önce tehdit ediyordu, artık şiddete başvurmaya başladı. Abimle kavga etti, hıncını aylarla benden çıkardı, başıma kakıp durdu. İslam’a bağlanmaya başladı, öncesinde sevindim Allahtan korkup benimle iyi davranır diye. Ancak şimdi de “Kadın eşine itaat etmeli” diyor, “Erkeğin şiddetine tahammül etmeli” diyor. İslam’da erkek haklarını arıyor da kadın haklarını ihlal ediyor. Ne yapacağımı bilmiyorum. Oğlum daha bir buçuk yaşında. Üniversite mezunuyum ama şimdi çalışamam, oğlum daha çok küçük. Anne babamı çoktan kaybettim. Kardeşlerim var ancak onların da durumu iyi değil. Evlerinde kalacağım oda bile yok. Kendim babasız büyüdüğüm için oğlumun da babasız büyümesini istemem ama eşime de hiç inancım kalmadı. Annesinin dolduruşlarıyla üzerime gelen birine nasıl güvene bilirim? Üstelik boşanmaya da korkuyorum eşimin psikolojik sorunları var. Oğluma ve bana zarar vermesinden çok korkuyorum. Ancak bu insanla birlikte yaşamaya artık tahammülüm kalmadı.


Yeşim Tijen'in cevabı:

Merhaba sevgili kızım insan yaşamındaki sorunları çözebilecek güçteyse o gücünü mutlaka kullanmalı sizin gücünüz nedir? Gençliğiniz, eğitiminiz, hayalleriniz, umutlarınız ve küçük oğlunuz… İlk önce bunları görün istiyorum. Çocukları olan kadınlar kendilerini yaşamak zorunda kaldıkları evliliğe tutsak olarak görmemeli. Her sorun aşılabilir yeter ki kendi gücünüzü görün, korkmayın, cesaretli olun, kendinize güvenin. Sizin endişeleriniz var. Şimdi “bebeğimi kime bırakayım, kimin yanına sığınayım, bebeğim babasız mı büyüsün?” gibi ikilemler içindesiniz. Haklısınız hiçbir şey birden gelişmez olgunlaşma süreci diye bir süreç yaşanır. Siz bu süreci yaşamak zorundasınız. Eşiniz sizi anlamayan, dinlemeyen, bağıran çağıran, küçük gören anlayışsız biri. Bu da yetmezmiş gibi size el kaldıran, psikolojik sorunları olan bir adam. Üzerinizde sözleriyle, davranışlarıyla baskı kurmaya çalışıyor. Sen kadınsın aklın ermez zihniyetiyle sizin üzerinize gelerek susturmaya, sindirmeye çalışıyor. Vurarak sizi kendinizden uzaklaştırıp itaate zorluyor. Saygı davranışlarla kazanılır, o zorbalıkla bunu yapmaya çalışıyor. Bu tür davranışlar boş kafalı insanların davranışları desem doğru bir tespit olacaktır. Çünkü ruhu ve aklı olan insan kadın erkek eşitliğine inanır ve kadına saygı duyar, karısını el üstünde tutar.


Eşim İslam’a yöneldi belki bu sayede bana daha iyi davranır diye düşünmüşsünüz ve yanılmışsınız çünkü daha beter olmuş. Ne tesadüf bu aralar bir takım İslamcı olduğunu söyleyen insanlar kadınları korumak adına 2014 yılında yürürlüğe giren ama bir türlü işlevsel hale getirilmemiş olan İstanbul Sözleşmesi’ne karşılar, iptal edilsin istiyorlar. Yaaa adı var kendi yok bir sözleşmeden bile rahatsızlar kafa bu kafa… Çünkü bu sözleşme bu zihniyete cezalar getiriyor, bu sözleşme bu tarzda erkeklerden kadını korumak için olduğundan onlara batıyor, istedikleri gibi davranamayacaklarından rahatsızlar dolayısıyla işlerine gelmiyor. Artık farkında olmamız gereken bir durum var dur demezsek daha azacaklar. Onun için yaşlısından en gencine sesimizi olabildiğince çıkarmak zorundayız. Çünkü kadınları yeniden tutsak etmek istiyorlar. Buna dur diyecek olan bizsek buna baskılara baş eğmeyerek doğru bildiğimizden vazgeçmeyerek ancak dur diyebiliriz. “Siz eşinize nasıl dur diyeceksiniz?” bu soruya gelirsek eşinizden bir adam ortaya çıkması imkânsız sevgili kızım. Bu adam bu kadar bunu bilecek ona göre kendinize bir yol haritası çıkaracaksınız. Bu yola hemen çıkamazsınız küçük bir bebeğiniz var onun için de kendinizi bu yolculuğa her şekilde hazırlamalı elinizi hem eşinize hem dışardaki yalnız başınıza yaşamınıza karşı güçlendirmelisiniz. Kadının gücü çalışma hayatı o nedenle bugün bazı nedenlerle çalışamıyor olsanız da o evden çıktığınızda çalışacağınız için kendinizi donatmak zorundasınız. Çünkü şimdi üniversite mezunu olmak bile yetmiyor iyi bir iş sahibi olmak için bunun farkındalığıyla akılcı adımlar atmalısınız. İnternet sayesinde yabancı dil öğrenenler olduğunu biliyorum bu size küçük bir örnek. İnsan yeter ki istesin hedef koysun siz de başarabilirsiniz. Diğer taraftan eşiniz bu kadar bir adam dedim ya onu öyle kabul edip size vuracak durumları yaratmamak için tartışmaya girmeyecek “he he” diyeceksiniz. Ona siz de patlatın demeyi çok isterdim ama diyemiyorum çünkü sizin sığınacak sizi koruyacak durumda kardeşleriniz yok anne babanız yaşasaydı daha güçlü olabilirdiniz. Şükür ki gücünüz eğitimli ve akıllı bir kadın olmanız. Kendinizi kendiniz ortaya çıkaracaksınız ve eşinizden ayrıldıktan sonra hiçbir erkeğe güvenmeyecek, sadece kendinize güveneceksiniz. Yaslanacak kişi çocuğunuz. Gücü de onun varlığı size verecek. Onun babasız büyümesini istememenizi anlıyorum ama ya kendiniz den vazgeçeceksiniz ya da eşiniz gibi bir adamın babalığından vazgeçeceksiniz. Bunu görecek kadar zeki olduğunuzu düşünüyorum kendisinden bir tane daha yetiştirecek ve ülkemizin bu zihniyette yetişecek erkeklere hiç mi hiç ihtiyacı yok. Aslında sevgili okurlar; bu kadın erkek eşitliği meselesi çok geçmişe giden bir mesele… Biz kadınlar daha küçücükten erkeklerin üstünlüğüyle büyütüldüğümüzden kendimizi keşfetmemiz gerçekleri görebilmemiz zaman alıyor. Neden zaman alıyor? Çünkü o algıyla yetiştirilmişsiniz ve zaman içinde kadın kendini daha çok geliştirdiğinden evlilik çocuklar onların yetiştirilmesi derken kadın kendini ancak fark ediyor. Geç değil mi evet geç hem de çok geç çünkü sevgili erkek okurlarım biz kadınlar ezelinden erkek egemenliğiyle yetiştirilmişiz bedensel güçlerinden başka hiçbir üstünlükleri olmadığını keşfetmemiz zaman almış olsa da bu bizim nesil için bu şekilde gelişti çünkü sağımız solumuz o erkektir yapar eder düşüncesindeydi. Şimdiki nesil okuyor medya var uyandırıyor dolayısıyla anneler çocuklarını kadın erkek eşittir zihniyetiyle yetiştireceklerdir ve vuran kıran erkek olmanın erkek olmak olmadığını öğreterek çocuklarını büyüteceklerine kuşku yok en azından kendini geliştirmiş eğitimli kadınlar bunu yapacaklardır ve biz kadınlar bunu aşmak zaman alsa bile başaracağız. Niyet geleceğe atılmış tohumdur sözüyle yazımı bitiriyor bu zihniyeti taşıyan erkekleri insanlığa davet ediyor tüm okurlarıma iyi bayramlar diliyorum…


Sevgiler sevgili okurlarıma…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.