Henüz 1 aylık evliyken aldatıldım
“Merhaba Yeşim Hanım, ben daha 5 aylık evliyim. Eşimle kötü geçen bir günüm bile yoktu, sadece giyimime karışırdı, o kadar. Sahur programı izledik ve zina konusuna değindi hoca. Ben de “Çok doğru söylüyor, hakkımı helal etmem ben sana öyle bir şey olursa!” dedim. Sabah uyandım ve benden helallik isteyip “Ben seni aldattım. Evliliğimizin ilk ayıydı, eski bir arkadaşım çağırdı benle son bir defa konuşmak için ve sonrasında bana bulunduğu temas ile kendimi kaybettim. Daha sonra küfür ederek oradan çıktım, bir daha da tekrarlamadım” dedi. Ne yapmalıyım bilmiyorum. Sevdiğim için evlendim, daha 19 yaşındayım. Lütfen yardım edin.”
Yeşim Tijen’in cevabı:
El insaf diyorum daha bir aylık evlisiniz ama hep söylendiği gibi, her şey insanlar için. Bu kadar gençken aldatılmayla karşılaşmanız insanı öfkelendiriyor. İstemsizce “Hayırrrrrrrrr!” diyorsunuz. Bu duruma tepkiler kişilerin karakterlerine göre olur. Hayata bakışları, öfkeleri, gururları, soğukkanlılıkları veya ani karar vermeleri bunların tetiklemeleriyle tepkileri ayrı olur. Kimi kabul etmeyebilir, kocasını kapının önüne koyup boşar. Hak etmiştir de. Kimi de susar, içine atar, kimseyle paylaşamaz, sizin gibi benimle paylaşır. Bir fikir almak ister
Sevgili kızım, insan henüz bir aylık evliyken niye aldatır? Bir düşünün, sorgulamayı öğrenin. Sevginiz gözlerinizi kör etmesin, gözünüzü açın. Eşiniz için gözü aç, iradesine hâkim olamayan, kendisine eşine evlilik kurumuna saygısı olmayan bir adam diyebilir miyiz? Deriz tabii. Hak ediyor. Çünkü bu görüşmeyi kabul etmesi demek; niyetinde bu ilişkinin zaten var olduğunu gösteriyor, yoksa baştan kesip atardı. “Ben evliyim, seninle görüşeceğim bir şey yok. Beni arama!” dese bu mevzu bu duruma gelmezdi, ama yapmamış, görüşmek istemiş. Evde gül gibi bir aylık evli olduğu karısı onu beklerken yaptıkları kabul edilir değil. Bu iradesiz tutumu ile eline pişmanlıktan, suçluluk duygusundan, sizde uyandırdığı güvensizlikten, mutsuzluktan, inancınızın kaybolmasından başka ne geçmiş olabilir? Hiçbir şey… Sizin adınıza üzüldüm. Bir aylık evliyken daha aldatıldığınız bir evlilikte neye tutunarak kalabilirsiniz diye düşünüyorum. Sevgi desem, insan daha evlendiği ayda sevdiği insanı aldatır mı diyor zihnim. Çocuk için kalın desem, çocuğunuz yok henüz çok yeni evliliğiniz. Verdiğiniz emek için kalın desem, daha 6 ayı dolmamış bir evlilik. Yani kısacası eşini evlendiği ayda aldatan bir kadın veya erkek cinsiyeti ne olursa olsun bu evliliği yürütemez. Evlilik; sevgi ister, saygı ister, sadakat ister en önemlisi emek ister. Daha yeni evliyken, tabiri caizse cicim aylarınızdayken bunu yaşıyorsanız bu evlilik ile ilgili iyi düşünmelisiniz. Yaşınız henüz çok genç.
Cehennem öteki insanlardır demiş biri, ne kadar doğru! Bu yaşadığınız aldatılmayla kim bilir nasıl yıkıldınız. Acı çektiniz, ben nerde hata yaptım diyerek kendinizi suçladınız ama hata sizde değil, karşınızdaki kişinin karakterinde. Kendisini arayan o eski arkadaşa karşı tavrını net koyabilir, yanına gitmeyebilirdi. Bir temasla aklını kaybedecekse kimseyle tokalaşmamalı bile. Onun adına tehlikeli. Neyse yanına gitmiş ve kendisine hâkim olamayıp birlikte olmuş ve bir gece dini konuşmaların duygusallığın tetiklemesiyle, sizin helal etmem sözünüzün akabinde yaşadıklarını itiraf etmiş. Sizce eşinizin bu itirafı aldatmasını hafifletti mi ya da onu iyi, dürüst bir eş konumuna sokabildi mi? Bugün bir aylıkken aldatabilen bir adam bir sene sonra kaç kişiyle daha aldatır bunu düşünmek istemiyorum. Bu kadar dinine bağlı gözüküp bulduğu ilk fırsatı değerlendiren bir adam şu an eşiniz. Bu eşten bundan sonrasında nasıl sadakat bekleyeceksiniz? Geleceğinize dair sizde şüpheler oluşmadı mı? Kocama nasıl güveneceğim endişelerini duymuyor musunuz? Belki bir dahaki seferinde size söylemeyecek bile. Bunları bilmeli ona göre bu evlilikle ilgili kararınızı vermelisiniz.
İnsanları size, ailesine, arkadaşlarına, etrafınızdaki insanlara karşı davranışlarından, verdiği kararlardan tanırsınız. Bunu zamanla sizde öğreneceksiniz, çok küçüksünüz. 19 yaş, hala öğrenci olacak yaşlardasınız. Bu ne aceleydi? Kendinizi yetiştirseydiniz sevgili okurum. Bu konuda hala bir şeyler yapabilirsiniz, hayata karşı kolay lokma olmamalısınız. Tabi sizin seçiminiz, sizin kararınız. Biraz da bilinçsizliğiniz bu yavrum. Yaşam size her şeyi öğretecek. Kâh sizin yaşadıklarınızla kâh başkalarının yaşadıklarıyla yaşamdan dersler çıkaracaksınız.
Kadın uyanık olmak zorunda sevgili kızım. Bugün üstünde durmadığınız öneminin farkında olmadığınız unsurlar yarınlarda sizin için çok önemli olacak, çünkü düşünceleriniz, hayata, olaylara bakışınız değişecek yani akıllanacaksınız. Hayatı fark edip keşke gardımı alsaydım diyeceksiniz. İnsanın kendine karşı yükümlülükleri vardır. Bunun farkına varmanızı, eğitim hayatınıza kaldığınız yerden devam etmenizi çok isterim. Bunları öngörü sahibi bir büyüğünüz olarak söylüyorum. Bunlar sizi güçlü bir kadın ve zamanı gelince de güçlü bir anne yapar ve güçlü kadınlara erkekler kolay yanlış yapamazlar. Kaybetmek korkusu ne değerli bir duygudur. İçinde sevgi, saygı sadakat ve değer vardır. Sevgiler, sevgili okurlarım…
YORUMLAR