Unutamıyorum!

Merhabalar,

Benim hikayem çok uzun ama çare olabilirseniz çok sevinirim. Mahalleden bir çocukla sevgili olduk. Evlenmek istedik, ailem istemeyince kaçtık… Bu süre boyunca ailemle telefonda görüştük. Evlenme anlaşmasıyla geri evime döndüm ama ailem sözünü tutmadı. Beni o günden sonra onunla görüştürmediler. Üzüntüden 3 kez intihar ettim, hastanelerde kaldım. Bu olay olalı 3 yıl oldu. 9 ay önce evlendi bugün de çocukları doğdu ve hala evlerimiz yan yana. Onu unutamıyorum, çok acı çekiyorum, nefes alamıyorum. O beni 2 yıl bekledi ama elimden telefonumu, her şeyimi almışlardı. Mahallede adım çıktı. 3 yıldır sokağa çıkamıyorum. Onu ve karısını görmeye hiç dayanamıyorum. Şu an 20 yaşındayım, o zaman reşit olmadığım için ailem dava açmıştı, dava da hala devam ediyor. Lütfen beni teselli edecek bir şeyler söyleyin, hayata küstüm, hiçbir şey yapamıyorum. Okuluma devam etmem ve çalışmam imkansız...


Yeşim Tijen'in cevabı:

“Bir teselli verin, unutamıyorum” demişsiniz. Bir çaresi var tabii yeniden yaşamanın. Gerçekleri görmek, kabul etmek, kendine hakim olmak, yeni umutlar beslemek… O kadar gençsiniz ki yeniden seveceksiniz, buna inanmalısınız ama bu kişi size uygun, ailenizin de onaylayacağı biri olmalı. Davul dengi dengine çalmalı yoksa olmuyor maalesef. Olur sanarak kaçılıyor sonra pişman olunuyor. Zaten düşünürseniz doğrular gizli saklı yapılmaz, göğüsler gerilerek yapılır. Büyükler hayatı bildikleri için öngörüleriyle hayır diye tutturuyorlar. İyi de yapıyorlar, bir de düzgünce neden hayır dediklerini anlatabilseler, sıkıntı anlatamamakta mı, dinlememekte mi? Belki ikisi de. Anneniz, babanız size bu evlilik için 'hayır olmaz evlenemezsiniz, bu işi unut' dediğinde 'o unut, olmaz' sözcüğüne takılı kalıp ailenizin ardından neden olmazla ilgili söylediklerini hiç duymadınız değil mi? Çünkü siz o sıralarda neden olmaza değil, mutlaka olmalıya takılı kalmıştınız. Öyle sanıyorum hala da oradasınız. Karşınızdakileri dinlemiyorsunuz. Dinlemek, anlamaktır. Aileniz 3 kez intihara kalkmış kızlarını vermemekte direniyorsa güçlü nedenleri olmalı diye düşünüyorum. Siz bunu hiç böyle düşünmediniz mi? 20 yaşında bir genç kız olarak bunu artık düşünebilmelisiniz. Hiçbir anne-baba çocuğuna kıyamaz. 3 kez intihar etmişse akılları gider, buna rağmen diretiyorlarsa biraz sizin düşünmeniz gerekmez mi? Kendinize hiç üzülmüyor musunuz? Bu halim ne, artık normalleşmeliyim, yaşımın güzelliklerini yaşamalıyım demiyor musunuz? Siz bu vazgeçmez, unutmaz, kabullenmez tavrınızla, duygusal problemlerinizle yaşamınızda kendinizin önünü tıkıyorsunuz. Kaçtığınız genç evlenmiş, çocuk sahibi olmuş, hayatına devam ediyor. İşte size unutmakta kararlı olmak için en büyük neden. O sizi hayatından başkasıyla evlenerek çıkarmış. Ya siz? Hala unutamam diyorsunuz olur mu öyle bir şey? Unutmak diye bir şey olmasa insanlar bu hayata katlanabilirler miydi? Acılarıyla yana yana yaşayarak mutsuz mutsuz ölürlerdi. Oysa bakın hayata, insanlara bir birini patır patır unutuyor. Çevrenize hiç bakmıyor musunuz, görmüyor musunuz? Artık kimse ilk gözünü açıp aşık olduğuyla evlenmiyor. Siz bu durumda kalarak neyi değiştirebilirsiniz bir düşünün, hiçbir şeyi değil mi? O zaman kendinizi değiştirmek zorundasınız. Kendinize bunu yapmamalısınız, zavallı kız görüntüsünden kendinizi kurtarmalısınız. İnsanların bildiğini söylüyorsunuz, aptal aşık bir kız olmak, evlenmiş birine hala aşık olup yanmak inanın hiç hoş gözükmüyordur. İlerde bu durumu yaşamış olmaktan utanırsınız, 'ben kendime neler yapmışım' dersiniz. Yeni birine aşık olduğunuzda bir gün bu olacak, mahcup olursunuz. Bunlar yaşayacağınız durumlar daha fazla uzatmadan bu durumunuza noktayı koymalısınız. Çünkü karşı taraf noktayı koymuş, üstüne bir de çocuk yapmış. Artık akıllı bir genç kız olmanın zamanı gelmiş değil mi? Kendinize, acıyan yerlerinize merhem olun çünkü bu yara geçecek, hiçbir yara açık kalmaz, eninde sonunda kapanır. Yeter ki bunu siz isteyin. Mutlu bir yaşam kendini bilmekten, bulmaktan ve gerçekleştirmekten geçer siz kendinizi bilip, bulup gerçekleştirmemişsiniz. Hala o kaçan küçücük kız gibi davranıyorsunuz. Oysa artık büyüdünüz. Bu davranışlarınızla ailenizi de utandırıyorsunuz. Zihninize hükmederek onu kendiniz yöneterek bu durumdan kurtulabilirsiniz. O evlendi, bunu hatırlatın kendinize, aklınıza geldiğinde ve hemen ana girin. O anda ne yapıyorsanız kendinizi ona verin. Komedi filmleri izleyin, arabesk şarkılardan uzak durun, deniz kenarında yürüyüşler yapın, sporla uğraşın, neşeli ortamlarda bulunun, dışarı çıktığınızda zevk aldığınız arkadaşlarınızla görüşün, kitap okuyun, kendinizi geliştirmek için bir şeyler öğrenmek için çabalayın. Bunları gerçekleştirdiğinizde her gün o genç içinizde bir parça azalacak ertesi günü biraz daha azalacak, daha ertesi günü biraz daha… Bir gün bir bakacaksınız ben onu artık hatırlamıyorum diyeceksiniz. Hadi unutmak için, yeniden hayata mutlu uyanmak için neden başlamıyorsunuz? Yazdıklarımı anladığınızı ve unutmayı başaracağınızı biliyorum.


Sevgiyle kalın sevgili okurlarım…


YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Erkek arkadasimin annesi beni istemiyor o da benden vazgecmiyor benimde ailem annesi istemiyor diye vermiyor biz birbirimizi cok seviyoruz neyapmaliyim yardimci olun lutfen:(
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.