Sorunlu bir ailede büyüdüm...

Merhaba Yeşim Hanım,

Uzun yıllardır çalışmış, 31 yaşında bekar biriyim. 5 aydır görüştüğüm biri var, kafalarımız uyuştu. Saygı ve sevgi anlamında aramızda hiçbir problem yok fakat annemin ve babamın arasındaki sorun, benim evlenmem ve yeni bir hayat kurmam için problem. Çocukluğumdan beri sorunlu ailede büyüdüm. Babamın bize karşı sevgisizliği ve sorumsuzluğu beni çok yıprattı. Bir abim ve kız kardeşim var. Abim de destek olmadığından evin sorumluluğu da üzerime eklendi. Yeni tanıştığım kişiye bunları açıkça anlatamadım. Karşımdaki kişi benim ailemi tanımak ve evlenmek istiyor. Bu problem ortaya çıkıp utanacağım bir durum olacağı için tanışma sürecini erteliyorum. Ne yapacağımı şaşırdım. Babamla da konuşmadığımdan isteme gibi bir durumda yanımda olmama durumu da var. Evleneceğim zaman her şeyi kendim yapacağım, ailemin desteği olmayacak bunun da farkındayım. Kendimi çıkmazda gibi hissediyorum. Vereceğiniz küçük bir fikir bile bana ışık olabilir. İlginiz için şimdiden teşekkür ederim.


Yeşim Tijen'in cevabı:

Her zamanki gibi radyomu açtım istasyonları şöyle bir gezdim ve istasyonumu seçtim. Bugün beni etkileyen Fransızca parçalar; nasıl da güzel ve romantik... Onların verdiği duyguların eşliğinde yazımı hazırlıyorum. Sevgili okurum mailinizi okuyunca her şeyi yazmayan ama altında çok fazla yaşanmışlığın olduğunu hissettiğim kelimelerinize ister istemez takıldım. Üzüldüm. Böyle mi olmalıydı? Tabii ki olmamalıydı. Mutlu bir aileyi siz de hak ediyordunuz. Ne yazık ki anne babayı çocukların seçme şansı yok ama kendi yaşamlarıyla ilgili diğer seçimler onların tasarrufunda. Bir zaman sonra bilince kavuştuktan sonra kendileriyle ilgili konularda seçim hakkı, akılları ve öngörülerince onların. Şimdi siz de bu evlilik arzusuyla bir tercih yapıyorsunuz: Kendi yaşamınız mı? Aileniz mi? Tabii ki kendi yaşamınız! Artık yeter, artık yaşamalısınız. Bu bir cesaret, bu aynı zamanda bir özgürlük, bir isyan; belki de başkaldırış... Yeter diye bağırmayıp adım atıp kendine şans vermek ama korkularınız var. Aileniz yüzünden tedirginsiniz. Kendini bilen her insan kimsenin ailesinin yarattığı sorunlardan dolayı suçlu olmadığını bilir, çünkü evlatların seçme şansı yoktur. Sadece kendilerini o durumdan ortaya çıkarmak gibi bir seçme şansları vardır. Tüm yaşananlara rağmen var olmak, dimdik durabilmek, yaşamda var olmaya çalışmak... Siz bunu başarmış birisiniz. Yıllardır çalışarak ailenizin yükünü sırtlayarak bunu yapmışsınız. Kolay bir şey değil; fedakarlık demek, kendi hayatını yaşayamamak, kendinden ödün vermek demek...


“Yeniden yaşamaya başlamadan önce

Yapılacak işlerim var

Görülecek hesaplarım

Kötü kişi oldum ben kendimle

Kendimden özür dilemeliyim”


Can Yücel’den sizin için küçük bir alıntı yaptım sevgili okurum. Sizin de kendinize, kendinizi bu kadar feda ederek yaşadığınız için bir özür borcunuz olmalı ve ailenizden size bu kadar ağır bir yükü yükledikleri için bir özür almalısınız. Onlar sizin aileniz, siz size yakışanı yapmış olsanız da her şeyin bir sonu olmalı. Siz dur demezseniz kimse dur demez. İnsan insanı kullanmayı sever. Bu evladı bile olsa ne yazık ki böyledir.


31 yaşındasınız, bundan sonrasında kendi hikayeniz olmalı. Ailenizin hikayesine bir son vermeli, hayatın nimetlerinden faydalanmalısınız. Eş olmalısınız, anneliği yaşamalısınız. Niye bunlardan mahrum olacaksınız? Babanızın sorumsuzluğunu onun yerine taşımak için biraz da diğer kardeşleriniz çabalasın. Siz bu yükü bırakmadıkça kimse omuzlamaz. Omuzlarınız acımış olmalı... Bu yaralar çabuk iyileşmez, ara ara yükünüzü sırtınızdan atmış olsanız da ağrıyacak, hüzün duyacaksınız. Bu yaraları siz açmadınız, sizde açtılar. Daha fazla yaralanmamak için artık dur demelisiniz. Doğru kişi olduğuna eminseniz onun sevgisi iyi gelecektir size ve yaralarınıza. Tüm bu nedenlerle evlenmek istediğiniz kişiye bu hikayeye başlayabilmek için dürüstçe ailenizi anlatın. Hoşuna gitmeyecektir ama anlayacaktır da. Sonradan öğrenmemeli, her şeyi en baştan bilmeli.


Babanızın sizin istenme durumunuzda evde var olup olmama durumuna gelince; siz babanıza zamanı geldiğinde durumu anlatıp bu soruyu sorarsınız. Gelirse gelir ama gelmezse de hiç üzülmeyin. Zaten size bunca senedir babalık yapmamış, sahip çıkmamış, bunca şeyin yükünü omuzlarınıza bırakmış ve siz de emeği olmayan birinden neden sizi istesinler? Bu zamana kadar babanız olmadan hem kendinizi hem ailenizi ortaya çıkarmışsınız, hak etmediği bir şeyi de yapmamış olur. Böyle düşünün. Zaten bana kalırsa çocukların babalardan istenmesi çok anlamsız. Çocuğu 9 ay karnında taşıyan, bakan, büyüten, derdini dinleyen, başucunda bekleyen anneler iken, isteme safhasında çocuğun sadece babadan istenmemesi gerekiyor. Bunun annelere yapılan bir haksızlık olduğunu düşünüyorum.


Sizin bu hayatta kimseye ihtiyacınız yok sevgili okurum. Yazdıklarınıza bakılırsa oldukça güçlü ve aklı başında bir insansınız. Bundan sonraki hayatınızda artık biraz olsun kendinizi ve iç sesinizi dinlemeniz gerekiyor. Hayata katılmalı, kendiniz için de yaşamalısınız.


Sevgiler...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Sabrın sonu selâmet derler unutmayın
    CEVAPLA
  • Misafir Bilmiyorum çok yanlız hisetiyorum kendimi kocam çok ilgisiz beni anlamıyor dinlemiyor severek evlendim ama mutsuzum sonumuzu göremiyorum
    CEVAPLA
  • Misafir aa
    CEVAPLA
  • Misafir Kocam bawkasiyla mesajlawiyo ne etmeliyem
    CEVAPLA
  • Misafir Merhaba benimde eşim surekli diyor nikahini yapacağım oda iki evlilik yapmış 3 senedir bekledim ardik beklemek istemiyorum simdide 3 ay sonra yapacağım diyor inanip eve donsem mi
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.