Oğlum için en büyük dileğim…
Can doğalı beri, yolda nedense hep küçük çocuklar, bebekler ilgimi çekiyor. Şartlı refleks… Ama gülen, mutlu çocuklardan daha fazla üzgün, mutsuz çocuklar görüyorum. Ve bu beni eskisine göre çok daha fazla yaralıyor.
Üst geçitlerdeki Suriyeli göçmenler, kavşaklarda cam silen çocuklar, tartıları ile herhangi bir yere çömelmiş çocuklar, mendil satan çocuklar, çöp karıştıran çocuklar, kâğıt ya da plastik atıklarımızı toplayan çocuklar…
Geçenlerde elinde telsizi olan, zabıta olduğunu düşündüğüm iki insan, bir üst geçitteki anne ve bebeğinin önünden “Suriyeli” olduklarını yazan bir kâğıt parçasını öyle hışımla aldı ki, zavallı bebek korkusundan ağlamaya başladı. Zabıta ise o sırada “Geeett buradan, kaybol” diye höykürüyordu. Ne yapacağımı şaşırdım, elim ayağım titredi sinirden, ama kamudan nasıl bir güç alıyorsa bu iki düzen adamı, üst geçidi hallaç pamuğu gibi attılar ve toz olup gittiler. Geride ağlaşan bebeklerin sesi kaldı sadece…
Merhamet ve vicdan sömürüye çok açık şeyler, kabul ediyorum. Belki o üst geçitteki insanlar da Suriyeli değillerdi ve bizlerin duygularından beslenmeye çalışıyorlardı, buna da eyvallah. Peki, duygu sömürüsünün cezası bu mu olmalı? İki, üç yaşındaki çocukları böyle korkutarak, gözleri fal taşı gibi açık ağlatarak, onları içinde oldukları durumu terk etmeye ikna edeceklerini mi düşüyor kıymetli kamu görevlilerimiz?
Ben, kendimce vicdanlı, merhametli biriyim. Evladımın da önce merhametli olmasını isterim. Dinlemek, anlamaya çalışmak ve merhamet göstermek aptal erdemi değildir. Evet, belki hayatta güçlü olmanın koşulu, günümüz dünyasında sert, acımasız olmaktan geçiyor olabilir. Ancak insan olmak, sabrı, merhameti ve anlayışı gerektiriyor. Can büyüdüğünde ve dünyayı idare eden sistemi anlamaya başladığında, umarım sistemin içindeki o küçük çark olmayı kabul etmez ve umarım sistemin büyük çarkını nasıl dönmesi gerektiği konusunda uyaran, o büyük çarkı düzeltmek için çaba gösteren insanlardan biri olur…
***
Oğlum, umarım sen büyüyünceye kadar akıl tutulması yaşadığımız bu dünya bir düzene kavuşur.
Oğlum, umarım sana öğretecek güzel erdemleri biz de kaybetmeyiz.
Oğlum, umarım paylaşmanın, dinlemenin, sorgulamanın, affetmenin, vicdanın hala bir anlamı kalır ve sana bunları öğretebiliriz.
Ah oğlum, umarım senin dünyanda hiçbir güç çocukları korkutamaz ve ağlatamaz.
***
Senin dünyanda hep mutlu çocuk sesleri olsun; senin için en büyük dileğim bu.
YORUMLAR