Dijital çağda konuşkan bebekler büyütmek...

Hafta sonu annelerle buluşacağım, onlara yine bu kadar çok ekran başında yetişen çocukların arasında kendilerinin konuşkan çocuk nasıl yetiştirebileceklerini anlatacağım. Daha çok kelime bilen, kendini daha güzel ifade eden, dışa dönük, sözel olarak becerikli ve aktif çocuk yetiştirmenin püf noktalarından bahsedeceğim.

Dijital çağın çocuklarında bu konu o kadar önemli ki, gittikçe az iletişim kuran, gittikçe az kelime hazneli çocuklar doğuruyor o ekranlar, konsollar, düğmeler, dijital arkadaşla oynanan tüm oyunlar.

Artık birçok araştırma sonucu ve veriler ile çocukların televizyon, bilgisayar ve diğer ekranlarla ne kadar daha az sözel olduklarını, dikkat dağınıklığı ve öğrenme bozukluğu oranlarının nasıl daha yüksek olduğunu, iletişimde geride kaldıklarını öğreniyoruz.

Tüm bunların su yüzüne çıkmasına rağmen maalesef çocuklar bir alıştı mı artık bunlara, onların cazibesinin yerini hiçbir şey tutmuyor, ne saklambaç, ne doğa yürüyüşü, ne evcilik, ne seksek, ne öğretmencilik, ne kitap okuma.

Bilgisayarlar, tabletler onlara iki boyutlu ancak bol renkli, sesli, eğlenceli ve heyecanlı alternatifler sağlıyor. Uzun bir zaman hareketsiz, oturma odasının bir kenarında 3 yaşında bir çocuk ile anne rahat rahat işini yapıyor, belki dinleniyor, memnun bu durumdan.

Bir baba İngilizce renkleri sayıları sayan çocuğundan gurur duyuyor, ancak onun zihni için bilgisayardan hem daha iyi hem zararı olmayan öğrenme yolları olduğunu muhtemelen bilmeden. Restoranda rahat oturuyor aileler sevdiği çizgi filmi yemek masasında çocuklarının gözlerinin 20 cm. ötesine açınca. Ona restoranda oturma kurallarını oturup defalarca anlatmaya, öğretmeye gerek de kalmıyor bir bakıma.

Televizyon başlı başına bir problem yine dil gelişimi ve dikkat konusunda. Biz pedagoji ve çocuk psikolojisiyle ilgili uzmanlar yıllardır bahsediyoruz çok televizyon seyretme ile dikkat dağınıklığının ilişkisinden, çünkü aileler bilinçlenmeli, inanmalı zararına.

Kendileri taşın altına elini sokmalı. Televizyonla geçirilecek zamanı oyun oynayarak, kitap okuyarak geçirmeli çocuğuyla. Çocuk minimum 2 yaşa kadar görmesin televizyonda çizgi film, çocuk kanalı, reklam. Televizyondan veya bilgisayardan öğrenmesin sayıları, renkleri. Anne-baba öğretsin kendi sesiyle, kendi tarzıyla, yorumuyla. İlişki kurmuş olur aynı zamanda.

Ne kadar kazancı olduğuna inanamazsınız çocukların bu bakış açısıyla. Tüm bu kazançları ve teknolojinin nimetlerinden yararlanalım mantığının kaybettirdiklerini detaylarıyla bilmek isterseniz de Bostancı’da Mini Aktivite Oyun Merkezi’nde olacağım bu Pazar günü, 0–3 yaşındayken çocuğunun dil gelişimi için yapılacakları, yapılmayacakları anlatacağım…