Evlenmeden önceki kiloya dönüş
Geçen hafta size, evlendikten sonra düzenimin nasıl değiştiğini ve 8 ayda nasıl 8 kilo aldığımı anlatmıştım. Yalnız değilmişim. Bu konuda ne çokmuşuz... Beylere uymayıp geri dönüş için hiçbir zaman geç değil. Sizin evliliğiniz üstünden 5 sene de 10 sene de geçmiş olabilir. Dönüş bileti her zaman var.
Bu hafta da 8. ayın sonunda nasıl kendime ihtar çekip normal rutinime döndüğümün detaylarına gireceğim. Aşağıdaki hikaye 2 ayda, evlenmeden önceki kiloma dönüş hikayesidir.
Benim olayın farkına varmam, eşimle birlikte Bodrum’da çekilmiş bir fotoğrafımıza dışarıdan bir gözle bakmamla oldu. Eşimin yanında resmen ondan daha geniş duruyordum. Tekrar tekrar baktım. Sonra aklıma tartıdaki rakamlar geldi. O rakamlar zaten bana söylüyordu ama nedense ben pek inanmak istememişim. Bir anda aklıma 7-8 senede zor düzelttiğim şeker/insülin dengem geldi. Görüntümden zaten hoşnut değildim. Bu saatten sonra devam edeceğim bu yeni yaşam şekli, beni hem hasta edecek hem de kendimden mutlu olmayacaktım. Bir Pazar akşamı eylem planını çizdim. Eşimle konuştum.
Bu durumdan ne kadar rahatsız olduğumu, artık eski beslenme ve yaşam şeklime geri dönmek istediğimi, yemeklerimi ondan ayrı organize edeceğimi anlattım ve "bana bu konuda destek olur musun" dedim. Attığım her adımda desteğini tamamen hep yanımda hissettiğim eşim, tabii yine full destek oldu. Ben nedense evlenince maksimum uyum sağlamam gerekiyor diye, kendi zevk aldığım, yapmak istediğim her şeyden ödün vermiştim. Halbuki evlilik böyle bir şey değilmiş ki. Herkesin mutlu olduğu ortak noktaları bulup el ele devam etmekmiş. Yine diyabet burada da işime yaradı. Diyabetimin tekrar coşacağı korkusu belki de evliliğimi bile daha güzel hale getirdi. Şu hastalığa hep şükrediyorum, iyi ki beni seçti diye...
Kendini toparla Sema!
Hemen bir Pazar hazırlığı yaptım. Daha önce bu hazırlığımı "Çalışan kadının hızlı yemek pişirme rehberi" yazımda anlatmıştım. Bu Pazar hazırlıklarına sanırım bu şekilde başlamıştım. Yemekler pişince spor çantamı hazırladım. Beni bu hayatta en mutlu eden şeylerden biri spordu ve ben sporu bırakmıştım. Nedeni, işten çıkar çıkmaz eve koşma telaşımdandı. Yemeğim hazır olduktan sonra eve 6’da değil, 7’de de gelsem de bir şey olmazdı. Haftanın 3-4 günü mutlaka spora gittim ve spordan gelir gelmez akşam yemeğimi eşimi beklemeden yedim. Spora gitmediğim günlerde de bekar hayatımdaki gibi akşam yemeklerimi 18.30’a çektim. Kendi akşam yemeğim için yine hafif olan seçeneklere döndüm. Ona maalesef yemeklerimizi artık beraber yiyemeyeceğimizi anlatmıştım. Zaten kendisi de çok makul karşılamıştı. Eşim de işten gelince onun yemeğini de 8-9 arası hazırladım. Benim bu saatleri beklemem, benim için facia oluyordu.Evliydik ama aynı beden değildik. Her bedenin ihtiyaçları ve işleyişi farklıdır. En önemli adım sanırım bunu kabul etmek. 5 senedir hafta sonları hariç hala akşam yemeklerimizi ayrı yiyoruz. Bu bizim hayatımızda hiçbir negatif etki oluşturmadı.
2 ayın sonunda hemen evlenirkenki kiloma geri dönmüştüm.
Eşim pasta, kurabiye yerken ben de kendime yaptığım sağlıklı versiyonlarını yedim. Hem onunla çay-kahve keyfimizi paylaştık, hem de kendime dünyayı dar etmedim. Pazar hazırlıklarında yaptığım bir kurabiye beni tüm hafta götürüyordu.
Daha sonra eşim de benim spor salonuma üye oldu. Ben ona uymaktan vazgeçince o bana uydu. Zorlamadım, kendi tercih etti ve spora beraber gitmeye başladık.
Sonra zamanla onun da yemek tercihleri değişmeye başladı. Daha fazla evde yemek yer olduk. O daha az abur cubur yer oldu. Sanıyorum benden etkilendi. O cips yerken, ben kendime yaptığım nohut cipslerini yiyordum... Kavurga yapıyordum, havuç yiyordum. Ufak ufak o da bana doğru adım atar oldu ve biz bir yerde orta nokta bulduk. 5. senenin sonunda yemek ve beslenme konusunda birbirimize daha uyum sağlar olduk.
Zaten bence evlilik yol katedilmesi gereken bir şey. Tamamen iki farklı fiziksel ortamda yetişmiş iki insana, "siz şimdi aynı evde yaşayıp, her şeyi beraber yapacaksınız" deniyor. Bu değişim ve uyumun bir günde gerçekleşmesi çok zor ama siz dirayetli olursanız yapamayacağınız şey yoktur.
Herkese sağlıklı, mutlu ve şekersiz günler dilerim.
YORUMLAR