Sonsuza kadar sorumluyum!


Hayatı ne şekilde algılarsak algılayalım, yaşamın ciddi bir iş olduğunu bilmekte fayda var. Her bir yeni gün, pek çok sorumluluğu da beraberinde getiriyor.


İşte bu bilincin küçük yaşta oluşturulması lazım. Çocukları korkutmadan, yavaş yavaş dozu artırarak sorumlulukları aşılamak gerekiyor. Okullar da bu konuda çok önemli bir görev üstleniyor aslında.


Oğlum Mekin bu aralar ‘Haklar ve Sorumluluklar’ konusunda ciddi bir araştırma yapıyor. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından belirlenmiş ve benim de çok anlamlı bulduğum bir ünite bu. Eğer sizlerin de ilkokul çağında bir çocuğunuz varsa bu aralar sizin de evinizde aynı konular geçiyor olmalı.


Mekin aynı HT Hayat kameramanlarının bize ‘hayatı’ sorduğu gibi, hepimize soruyor; ‘’Haklar ve Sorumluluklar hakkında ne düşünüyorsunuz?’’, ‘’ Haklarınız ve Sorumluluklarınız nelerdir?’’


Oğluma onun sorumluluklarını anlatmam kolay oldu; büyükleri saymalısın, küçükleri kollamalısın, ailemizin ve okulunun kurallarına birebir uymalısın, doğayı ve hayvanları korumak için elinden geleni yapmalısın, iyi yürekli ve dürüst olmalısın, sağlığını önemsemelisin, Atatürk ilkelerinden ayrılmayan, ülkemizin ve dünyanın problemlerinin farkında bir vatandaş, bir insan olarak yetişmek için okumalısın, öğrenmelisin. Haklarına gelince; mutlu sıcak bir evde büyümelisin, tüm yaşıtların gibi eğitim görmelisin, arkadaşlarınla oyunlar oynamalısın, sağlıkla beslenmelisin, büyüklerin tarafından korunmalısın, giydirilmelisin, sosyal hayatında desteklenmelisin ve yardıma ihtiyaç hissettiğin her an tutacak bir el bulmalısın.


Mekin’in soruları burada bitmiyor. Daha detaya iniyor ve ‘’Anne senin sorumlulukların nedir?’’ diye soruyor.


İşte diyorum senin tüm haklarını sağlamak benim görevim...O tatmin olmuş gibi gözüküyor ama biraz düşününce; ben olmuyorum. Bir anne babanın çocuğuna karşı sorumluluğunun sadece bu anlattıklarımla sınırlı olamayacağını düşünüyorum ve göz yaşlarıma hakim olamıyorum...


Neden bilmiyorum ama bir anda kendimi ‘Bir ebeveynin çocuğuna karşı olan sorumluluğu bu dünyadan göçtükten sonra bitiyor mu?’ sorusunu irdelerken buluyorum. Bitmediğine karar veriyorum...


Anne babaların yaşamları boyunca kendilerine iyi davranmak gibi bir sorumlulukları var bence. Evet; bunu sadece kendileri için değil; en çok çocukları için yapmalılar. Çocuklarının, torunlarının onları huzurla hatırlamaları, gönül rahatlığıyla anmaları ve aslında onlardan sonraki hayatlarında mutlu yaşamaları için...


‘’Dedemin Sofrası-Büyükada Yemekleri’’ isimli kitabımda işte böyle bir ebeveynin, böyle bir dedenin onurla vedalaştığı hayatının kutlamasını yaptık biz ailecek. İnanın her fırsatta hala da kutluyoruz onun hayatını.


Kutlarken de sorumluluklarımızı unutmuyoruz. O; tüm çocukları, torunları mutlu olsun isterdi, güzel sofralarda, adabıyla yemek yensin isterdi. Ben de bu sorumluluğumu yerine getirmek için ödevini tamamlamaya çalışan Mekin’in odasına giriyorum; çalışmasını bölüyorum ve ‘’Canın ne çekiyor, sana ne yemek yapayım?’’ diyorum...


Küçük bey mantı istiyor... Hakkı var diyorum; heyecanla mutfağa koşuyorum, oklavamı elime alıp gülümsüyorum...













































Not: Geçen yazımda pembe bir zarf içinde elime ulaşan dünya tatlısı bir anneannenin içli köfte tarifinden bahsetmiştim. Sevgili Melahat Uğurlu’nun Adana bölgesine özgü içli köfte tarifini sizinle paylaşmak istiyorum. Ben denedim leziz oldu. Dış malzemesini ince açmak konusunda kendinize güveniyorsanız, haydi mutfağa!



> Selin'in bu haftaki içli köfte tarifi için lütfen tıklayın...


Fotoğraflar için not: Bazen hayat size çok güzel dostluklar kazandırır. Hiç ummadığınız bir anda çıkar o dostlar karşınıza ve birden bire yıllardır tanıyormuşsunuz gibi gelir içinize...


İlk kitabımın prodüksüyonu için çekinerek ofisine gittiğim fotoğraf sanatçısı Caroline Erel’in bana yaşattığı duygu tam da buydu...


Caroline’le olan dostluğumuzda yıllar geçti, birbirimizle geçirdiğimiz zaman arttı, paylaştığımız pek çok şey oldu. Şimdi artık benim görüp heyecanlandıklarımı, sanki bir de o benim için hem kendi gözüyle hem benim gözümle görüyor. Köşemi süsleyecek fotoğraflar işte böyle bir dostun kamerasından olacak. Ve belki beni benden daha iyi yansıtacak...

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.