Kardeş olmak


"Çocuklar için psikoloğa ne zaman gidilmeli?" diye sorulduğunda özellikle geçiş dönemlerinde ebeveynlerin destek almasının, en azından bir değerlendirme yapmak ve sürecin nasıl yönetileceği konusunda fikir edinmek için bir uzman ile işbirliği kurmanın önemli olduğunu vurgularız. Çünkü bu tür müdahaleler her zaman koruyucu ve önleyici niteliktedir ve ileride karşılaşılması muhtemel sorunların azalmasını ya da hiç yaşanmamasını sağlaması açısından önem taşır.


Emzirmenin bırakılması, okula başlama, boşanma, kardeş doğumu, ergenlik gibi konular çocuklar açısından geçiş dönemlerine örnek olabilir. Hepsi kendi içinde önemli olmakla birlikte, anne-babaların çocuk üzerindeki etkilerini öngörmekte zorlandığı ve hatta problemler ortaya çıkana kadar ne kadar hassas bir dönem olduğunu yeterince kavrayamadığı belki de tek konu kardeş doğumudur. Kardeşi olacak bir çocuk anne-babasının yeni bir çocuk sahibi olmaya neden karar verdiğini anlamaktan, kardeşliği öğrenmeye, ilgi ve kaynakların bölünmesine alışmaktan, süreç boyunca hissedeceği yoğun duygularla başa çıkmaya kadar pek çok yeni durumla karşı karşıyadır. Büyüdüğünü belki de en çok hissedeceği anlardan birini yaşamak üzeredir ve bu hiç de kolay olmayacaktır.


Dolayısıyla aileye yeni bir üye katılmasına karar verme ile başlayan süreç, var olan çocukları yeni kardeşe hazırlama, kardeşlik kavramını çocuklara aktarma, kendi kardeş meselemizle bir kez daha yüzleşme ve hayatın geri kalanında daha kalabalık bir aile olmayı yönetme şeklinde bazı görevleri beraberinde getirmektedir. Ebeveynlerin görev bilinci ve hassasiyeti ise sürecin gidişatını belirleme noktasında önem kazanacaktır.


Şimdi bu konuda merak edilen bir kaç soru ile ilerleyelim:


İki çocuk arasındaki ideal yaş farkı ne olmalıdır?


  1. yüzyılda insanın biricik yapısı çok daha iyi anlaşılmış durumda. Dolayısıyla da kişiye ve duruma özgü çözümler geliştirme konusunda uzmanlar büyük bir çaba içerisindeler. Her ne kadar toplum “hap bilgi” dediğimiz kısa, öz ve net bilgilere ihtiyaç duysa da biz uzmanlar, araştırmalardan ve bizi bugüne taşıyan teorilerden beslenerek mümkün olduğunca “kişiye ve duruma özgü” yanıtlar bulmaya çalışıyoruz. Yani demeye çalıştığım şu ki; iki çocuk arasındaki ideal yaş farkına ilişkin cevap yine bu soruyu soran ebeveynlerden ve o ebeveynlerin büyük çocuğundan gelmelidir. Her ne kadar çocuk odaklı araştırmalarda büyük çocuğun temel sevgi, güven ve bağlanma ihtiyacının karşılanmış olması ve bağımsızlığını kazanma adımlarını atmış olması açısından 3-4 yaşına ulaşmış olmasının önemi vurgulansa da, uygulamalar bize burada yaştan çok daha önemli bir kaç değişkenin olduğunu söylemektedir. Bunlar:

  1. Anne-babanın her ikisinin de ikinci bir çocuğa sahip olmayı isteme düzeyleri,
  2. Anne-babanın stresle başa çıkma becerilerinin varlığı,
  3. Büyük çocuğun mizaç özellikleri.

Dolayısıyla iki çocuk arasındaki ideal yaş aralığı sizin aileniz için farklı, başka bir aile için farklı olabilir. İlk çocuğunuzun mizaç özellikleri ve sizin hazır olma durumunuz cevabı belirleyecektir.


Büyük çocuğa kardeş haberi ne zaman ve nasıl verilmelidir?


Hamileliğin ilk üç ayı özel bir öneme sahiptir. Bu nedenle pek çok toplumda aileler çevrelerine bu haberi vermek için ilk üç ayı geçirmiş olmayı beklerler. Bu noktada büyük çocuğa kardeş haberini vermek açısından da bebeğin sağlıklı gelişiminin görüldüğü, cinsiyetinin belli olduğu ve hatta annenin karnında büyümenin görsel olarak başladığı zamanı beklemek önemlidir ki bu genellikle 2. trimester olarak da bilinen 4-6. ay aralığındaki zamana işaret eder. Burada önemli olan büyük çocuğa bu konuyu anlamlandırmak ve aklına gelen soruları sormak için yeterli zamanı verirken aynı oranda ona yaş düzeyi için makul bir bekleme süresi sunmaktır. Açıklama zamanını belirledikten sonra çocuğa anne ve babanın birlikte bu haberi vermesi ve konuşmada “onun gibi bir çocukları olduğu için çok mutlu oldukları, çocukları çok sevdikleri ve bu nedenle bir çocuk sahibi daha olmaya karar verdikleri” mutlaka söylenmelidir. Yani kardeş kararı büyük çocuk “kardeş istediği” için değil anne-baba istediği için verilmiştir. Çünkü bir çocuğun, daha önce kardeş istediğini söylemiş olması, bu isteğinin devam edeceği ve ifade etmeye çalıştığı isteğinin gerçekten kardeş olduğu anlamına gelmemektedir. Bu bilginin hemen ardından 2-7 yaş aralığında bir büyük çocuğa sahip iseniz, bebeğin aşağı yukarı doğacağı zamanda görülen mevsimsel değişikliklerden, varsa önemli olaylardan (yeni yıl kutlaması, bayram vb.) bahsederek ve annenin karnının çok daha büyüdüğü zamanın kardeşin doğacağı zaman olduğu söylenerek bir tarih belirtilmelidir.


Büyük çocuğu kardeşe hazırlamak için neler yapılmalıdır?

Bir kez kardeş haberi verildikten sonra çocuğunuzun sorularını yaş düzeyine uygun şekilde yanıtlamanız gerekir. Burada dikkat edilecek olan çocuğunuzun aslında dillendiremeyip sormaya çalıştığının “Şimdi bana ne olacak? Beni sevmeye ve benimle ilgilenmeye devam edecek misiniz? Hayatımda neler değişecek?” olduğu, bir de buna ek olarak kardeşin annenin sağlığı için bir risk teşkil edip etmediğini anlamaya çalıştığı olmalıdır. Dolayısıyla kafası ve duyguları epey karışmış olan çocuğa, anne-babanın sakince endişelerini giderecek cevaplar vermesi önemlidir. Bununla birlikte yeri geldikçe çevrede kardeşi olan çocuklardan, kendi kardeşlerinizden örnekler vermeniz, onun doğumdan itibaren var olan bebeklik fotoğraflarına bebeklik eşyalarına bakmanız, bu konuda yazılmış kitapları okumanız da çocuğunuzun bu sürece hazırlanmasını sağlayacaktır. Tabii doğacak bebeğe dair gerçekçi bir beklenti oluşturabilmesi için kardeşinin doğduktan sonra günün büyük bölümünü uyuyarak geçireceği, konuşamadığı için ihtiyaçlarını ağlayarak anlatacağı, beslenmek için anne sütüne ihtiyaç duyacağı, birlikte oynayabilmeleri için biraz büyümesini beklemek gerekeceği çocuğa anlatılmalıdır. Unutulmaması gereken bunun hem yeni doğacak hem de var olan çocuğun hak ettiği bir psikolojik hazırlık süreci ve sağlıklı kardeş ilişkisi açısından atılacak belki de ilk önemli adım olduğudur.


Peki kardeşler arasında neden kıskançlık yaşanır?


Literatürde “kardeş kıskançlığı ya da rekabeti” olarak ifade edilen duygular, belki tüm kardeşler arasında belirgin şekilde yaşanmasa da büyük çoğunluğun varlığını hissettiği, belli bir düzeye kadar olağan ve aslında bir noktada evrimsel olarak hayatta kalmaya yönelik duyguları ifade etmektedir. İlginç olan aslında bu sadece insan türüne özgü bir durum değildir. Davranış ekolojistlerinin yaptıkları araştırmalarda en çok bazı yırtıcı kuş türlerinde görülmekte ve sıklıkla kaynakların, en çok da yiyecek kaynaklarının kısıtlı olduğu durumlarda ortaya çıkmaktadır. Hayvanlarda görüldüğü şekliyle bu davranış, kardeşlerden birinin ölümü ile sonuçlanabilmekte ve kendi içinde isteğe bağlı ve zorunlu bir davranış olarak ikiye ayrılarak tanımlanmaktadır.


İnsanlar söz konusu olduğunda ise sıklıkla daha yeni kardeş doğmadan başlar ve çocuklar büyükçe ilgiden, oyuncağa, kıyafetten, başarıya kadar pek çok farklı konuda yarışma şeklinde devam eder. Çocukluk döneminde çocuklar duygularını daha çok davranış ile ifade ettikleri için bu duyguların varlığı; çocuklar arasındaki sözel ya da fiziksel saldırılardan, çocuğun anne-babadan ilgiyi almaya yönelik süreğen taleplerinden ya da regresyon olarak adlandırdığımız daha önceki bir gelişim dönemine gerileme tepkilerinden anlaşılabilir. Bazı çocuklarda anne-babanın sevgi ve ilgisini test etmeye yönelik olumsuz davranışlar görülebilir. Bu konu ebeveynler ve çevre tarafından iyi yönetildiğinde kardeşler arasında sağlıklı bir rekabete dönüşür ve çocuğun gelişiminde önemli görülen sosyal, bilişsel ve kişilerarası becerilerin kazanılmasında rol oynar. Ancak iyi yönetilememesi durumunda, literatürde “kardeş zorbalığı” olarak geçen daha sıkıntılı durumlara ya da hayatın daha ileri aşamalarında ortaya çıkan psikolojik problemlere dönüşebilir.


Ebeveynler olumsuz kardeş rekabetini önlemek için neler yapabilir?


  • Çocuklar yeni kardeş için yaşına uygun ve gerçekçi bir şekilde hazırlanmalıdır. “Sen kardeş istediğin için bir kardeşin olacak” ya da “kardeşin doğarken sana bu hediyeyi getirmiş” gibi gerçekçi olmayan, kardeşe dair kafa karıştırıcı ifadeler kullanılmamalıdır.
  • Anne-babanın iki çocuk için de maddi ve manevi olarak hayatlarına yer açmaya hazır hissetmesi önemlidir. Anne-babadan “evet hayatımız değişiyor ama her şey yolunda” mesajı alan çocuk rahatlar ve kalabalık ailenin keyfini çıkarır. Gergin ve telaşlı ebeveynler çocuğa kardeşin gelişinin olumsuz bir deneyim olduğu izlenimini verir.
  • Potansiyel olarak kıskançlığa yol açacak tutumlardan kaçınılmalıdır. Bunlar arasında özellikle çocukları kıyaslama, favori çocuk seçimi ya da bir çocukla işbirliği yapma ve sıkça “ama sen büyüksün” ile başlayan cümleler kurma tehlikeli sulardır.
  • Tüm çocukların aile içinde kabul edildiğini, istendiğini ve sevildiğini hissetmeleri ve pozitif yönlerinin adil şekilde öne çıkarılması önemlidir.
  • Sabır, sevgi, anlayış, sağduyu ve mizah en kritik ebeveynlik becerileridir. Çocuklar olumsuz duyguların temel nesnesinin kardeş değil anne-baba olduğu yönünde aynalanmalı ve anne-baba bu duyguları taşıyabilmelidir.
  • Aile içinde birbirimize kızabileceğimiz, kıskançlık hissedebileceğimiz normalleştirilmeli ve uygun şekilde ifade edilmesi için alan oluşturulmalıdır.
  • Kardeşler arası yaşanan problemlerde taraf tutulmamalı, önceden bazı temel aile kuralları belirlenerek sürekli olarak onlara atıfta bulunulmalıdır (örneğin; kimin başlattığı önemli değil, biz birbirimize vurmuyoruz, isim takmıyoruz vb.)
  • Kardeş kıskançlığı epizotları geliştikten sonra ise kıskançlığın ortaya konuş şekli değil altında yatan neden ele alınmalıdır.





Facebook Yorumları

YORUMLAR

Yorum kurallarını okumak için tıklayınız!
  • Misafir Merhabalar. Biz iki kız çocuğuna sahip bir aileyiz. Büyük kızım 46 küçük kızımda 24 aylık. Büyük kızımın kardeşi olduktan sonra duygusal açıdan ihtiyaçları karşılansın bu durumdan zarar görmesin diye odaklı davranışlarım küçük kızım büyüdükçe onda kıskançlık olarak geri döndü. Basıl önüne geçebiliri
    CEVAPLA
  • Misafir merhaba yazıda bahsettiğim öneriler yardımcı olabilir. bununla birlikte oyun yoluyla ya da konuşarak duygularını ifade etmesine fırsat tanımanız ve onun duygularını isimlendirerek normalleştirerek anladığınızı ve kabul ettiğinizi göstermeniz oldukça önemli.
    CEVAPLA
  • Misafir Tesekurler Hilalcim yazıların bizlere rehber oluyor kalemine sağlık torunum 2 yaşında anne memesinden ayiramiyoruz yardımcı olursan sevinirim
    CEVAPLA
  • Misafir merhaba, ht hayat yazarlarindan pinar hanim'in (emzi̇rme psi̇koloğu) bu konuda çok faydali yazilari var, okumanizi öneri̇ri̇m. şu adresten tüm yazilarina ulaşabi̇li̇rsi̇ni̇z http://www.hthayat.com/yazar/pinar-guler
    CEVAPLA

İnternet sitemizde kullanılan çerezlerle ilgili bilgi almak ve tercihlerinizi yönetmek için Çerez Politikası, daha fazla bilgi için Aydınlatma Metni sayfalarını ziyaret edebilirsiniz. Sitemizi kullanarak çerezleri kullanmamızı kabul edersiniz.